Eserini "Sözün Öncesi", "Söz" ve "Sözün Başlangıcı" olmak üzere üç bölüme ayıran Ali Osman Kurun, kitabına söz sultanı Şeyh Galib'ten bir alıntıyla başlamış:
"Giydikleri âfitâb-i temmuz
İçtikleri şu'le-i cihân-sûz"
Kitabın ilk bölümü olan "Sözün Öncesi"nde Med Cezir, Derinde Beklenen, Suların Yükselişi, El ve Dağ, Trenler ve Siyah Taş adlı şiirler yer alıyor. Bu ilk bölümdeki şiirlerde, şairin kullandığı imgeler genelde soyut kavramlar üzerinde yoğunlaşıyor. Sözün öncesiyle, yaratılış öncesi arasında bir yol çizerek şiirleri ve okuyanları bu yolda seyrettiriyor.
İkinci bölüm olan "Söz" ise, Uzun Yağan Yağmurlar, Güz ve Yağmur, Gül ve Yağmur, Söz ve Yağmur, 'H've Yağmur, Şair ve Yağmur, Çam ve Yağmur, Ev ve Yağmur, Eski Ev, Gurbet, Elma Ağaçları ve Çamlar, Erguvan Tâkları, Susan Sokaklar, Sabah Rüzgarı ve Gültepe adlı şiirlerden oluşuyor. Bu bölümde ise yaratılışla beraber gelen ayrılığa ve hatta yaratılışın biricik sebebine methiyeler yer alıyor.
Üçüncü ve son bölüm "Söz'ün Başlangıcı", Rüyadaki Fısıltı: Oyun, Duman Bahçeleri, Sokaklarda, ve her biri bir şaire ithaf edilen Kelebek, Açan İlk Çiçek, Akşamlar, Cânan, Anahtar ve Sönmez şiirlerinden oluşuyor.
Bol çağrışım yüklü dizeler, kendi manalarından sıçrayıp çoğalan sözcüklerle dolu şiir kitabı, Ali Osman Kurun'un şiir yolculuğunun çok uzun süreceğinin bir işareti.