ADASO'da düzenlenen 'Kredi ve Yatırım Tahsisi' bilgilendirme toplantısında konuşan Çelik, bankaların zarar ve borçlarıyla uğraşmak yerine ellerindeki parayı reel sektör ve devlete vermenin planlarını yaptığına işaret etti. Devletin de hesaplarını kontrol altında tuttuğuna dikkat çeken Çelik, "Bankalarda para var. Kredibilitesi iyi olan firmalar önümüzdeki dönemde bankaların daha uzun vadeli ve düşük faizli kredilerden faydalanacaktır."diye konuştu.
Sermayesinin yüzde 99'u devlete ait olan Türkiye Kalkınma Bankası'nın da firmalara uzun vadeli yatırım kredileri tahsis ettiğini vurgulayan Çelik, gerekli belgelerini hazırlayan her işletmeye makul bir sürede kredi verdiklerini belirtti. Türkiye Kalkınma Bankası'nın 2009 yılında 1.9 milyar TL. kredi talebi aldığını ifade eden Genel Müdür Çelik, şunları söyledi: "Sevinerek söylemeliyim ki bu taleplerin önemli bir kısmı tahsis edilmiş ve sözleşmeye bağlanmıştır. Bunlar laf olsun diye alınan talepler değildir. Bunların 1.2 milyar lirası enerji kredilerine sağlanmıştır. Enerji sektörüne ağırlık vermemiz, daha çok girişimcilerin tercihiyle ilgilidir. Bankamız 2008'de yüzde 48, 2009'da yüzde 36 oranında kredilerini artırmıştır. 2010'da bu rakamı yüzde 50'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bir kamu bankası için kriz yıllarında bile büyümeye devam ettik."
Türk bankacılık sisteminde yurt dışında bulunan kaynakların yüzde 6 oranında küçüldüğünü anlatan Çelik, bankalarının tam tersine 2009'da bu alanda yüzde 50 daha büyüdüğünü açıkladı. Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası'ndan sağlanan bu kaynakların çok uygun olduğunu kaydeden Çelik, şöyle devam etti: "Üst üste yüzde 50 civarındaki bir kredi büyümesinden bahsediyoruz. Bu rakamlara yansıyan gelişmeler doğru stratejilerle olmuştur. Yatırımcının yanında olduk. Sanayici enerjiye yöneldi, biz o alanda kredi verdik. Kalkınma Bankası'na bu güne kadar 76 adet enerji kredisi başvurusu oldu. Bunlardan 42'si değerlendirildi. Toplam 614 megavatlık bir güce ulaşıldı. Enerji yatırımlarına toplam 913 milyon TL. kredi sağlandı. 539 milyon TL. ise sözleşmeye bağlandı. Bunlardan 8 HES ve 1 jeotermal olmak üzere 9 tesis üretime başladı. 23 HES, 26 enerji üretim tesisi 2010 sonunda devreye girecektir. Enerji arz güvenliği tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de önemli bir gündem maddesidir. Yenilenebilir enerji hususundaki yatırımların kredilendirilmesi hususunun ülke açısından yararlı olduğunu düşünüyoruz. Bir yerde su akar biz bakarken, şimdi elektrik üretiyoruz. "
Türkiye'de döviz kurunun beli bir dengeye ulaştığını vurgulayan Çelik, bu durumun imalat sanayinin rekabeti açısından önemli olduğunu söyledi. 2009'da yurt dışından temin ettikleri kaynakların 961 milyon TL'ye ulaştığını hatırlatan Çelik, "Bu rakamların ucu açıktır. Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası'nın kredi verebileceği çok fazla ülke kalmadı. Türkiye kredi kullanma ve risklilik algılamasında alt düzeylere inmiştir. Bu uluslar arası kuruluşlara denilseydi ki, 'Türkiye'de bankaların mali durumu çok sağlam.' Hiç biri inanmayacaktı. Ama şimdi bir testten geçtik. Bankalarımız OECD ülkeleri arasında hiçbir yardım almadan sapasağlam ayakta durduğunu herkes gördü. Uluslar arası kuruluşların kredi konusunda gelecekte ülkemize ilgilerinin artacağını bekliyorum." şeklinde konuştu.
Adana Sanayi Odası Başkanı Ümit Özgümüş, Türkiye'nin yatırımcılık vazgeçerek, harakiri yaptığını söyledi. Son 10-15 yılda büyün firmaların sanayi yatırımından çok hizmet sektörüne yöneldiğini belirten Özgümüş, "Bundan önceki dönemde KOBİ türü işletmelere destek veren Halk Bankası vardı. Ben iddia ediyorum, Türkiye'de şu anda orta ve üzerindeki sanayicilerin yüzde 80'nin temelinde Halk Bankası'nın harcı vardı. Ancak bir süre sonra Halk Bankası bu misyondan çıktı. Banka önce borçlarından kurtulup, sermaye yapısını güçlendirip, ondan sonrada ondan sonrada kemiksiz ve yağsız et olarak yabancılara satılmak üzere hazırlandı. O zaman da bağırdık, çağırdık. Eğer hıyanet değilse bile dalalettir. Ama ne yazık ki babalar gibi satmak mantığıyla hazırlandı. Allahtan geçen yıl başlayan küresel kriz Halk Bankası'nın satışını durdurdu." dedi.
Artık Halk Bankası'nın eski işlevini yitirdiğini savunan Özgümüş, bankanın KOBİ'leri kredilendirmedeki boşluğunu Türkiye Kalkınma Bankası'nın doldurmasını istedi. Defterdar Taner Utkucu ise "Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine İlişkin Usul ve Esasları" konusunda sunum yaptı.
Toplantıya sanayiciler de büyük ilgi gösterdi.
(CİHAN)
