Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası (TMMOB) Trabzon Şubesi'nce düzenlenen "Doğu Karadeniz Bölgesi Hidrolelektrik Enerji Potansiyeli ve Bunun Ülke Enerji Politikasındaki Yeri" konulu forum, Karadeniz Teknik Üniversitesi Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. Forumun açılışına Devlet Bakanı Özak'ın yanı sıra Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, KTÜ Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özen, elektrik mühendisleri ve davetliler katıldı.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen, burada yaptığı konuşmada, EMO olarak nükleere karşı olmadıklarını, ancak nükleer santral yapmak yerine Türkiye'deki diğer kaynakların verimli kullanılması gerektiğini belirtti. Çeçen, "Eğer çaresiz kalırsak, elimiz kolumuz bağlanırsa nükleer santral konusu tartışılır. Türkiye kaynaklarını iyi değerlendirilememektedir." dedi. Kamunun kendi santrallerinden enerji almayı azaltarak, özellikle elektrik üreticilerinden aldığı enerjinin kamunun üzerine yıktığı yük yüzünden zam istemek zorunda kaldığını ileri süren Çeçen, kamunun daha ucuz enerji ürettiği santrallerini susturduğu, karaborsa yöntemiyle de enerji aldığını savundu. Akarsuların değerlendirilmesini savunduklarını, ancak bunun olmazsa olmaz koşulları olduğunu anlatan Çeçen, "Can suyunu çok gören, suları tünele hapseden bir çabayı sürdürmek ileride büyük zorluklar çıkaracaktır. Giderek kuruyan dere yatakları insanın yüreğini burkuyor. Verilen birçok lisansın iptal edilerek gözden geçirilmesi gerekir." diye konuştu.
Konuşmasında iktidara yönelik eleştirilerde bulunan Çeçen, şöyle devam etti: "Şu anda küresel kriz nedeniyle elektrik krizi yaşanmıyor. Ancak 2011'in ikinci çeyreğinden itibaren enerji sıkıntısının ortaya çıkacağı konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Siyasi iktidarı uyarıyoruz. İzin çıktıktan sonra 6 yıllık enerji üretiminin 3 bin 500 megavatt civarında kalması, aslında özel sektörün alım garantili taleplerinin karşılanmaması halinde bu alanda yatırım yapmaya çok da hevesli olmadığını gösteriyor. Onlara kızamayız ama Türkiye elindeki kaynakları akılcı ve kamucu bir yönden değerlendirmelidir. Böylece sanayicisine 4.5 centten enerji sunabilir."
BAKAN ÖZAK: NÜKLEER ENERJİ OLMALI, OLACAK!
Devlet Bakanı Faruk Özak da konuşmasında, HES'lerin çevresel ve sosyal etkisinin değerlendirilmesinin kapsamlı şekilde yapılmasını sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. Özak, yoğun enerji diplomasisi sürdürdüklerini, Türkiye'nin önemli enerji koridorlarından biri haline geldiğine vurgu yaptı.
Türkiye'nin Doğu'nun enerji kaynaklarının Batı'ya ulaştırılması açısından ne kadar önemli bir ülke olduğunun görüldüğüne işaret eden Özak, "Nabucco bize göre yüzyılın projesidir. Şikâyetimiz hep enerjide ithalattan. Nükleer santral çağdaşlık. Almanya'da şarap üretilen üzüm bahçelerinin yanında nükleer santral var. Biz geç kaldık. Bizde de olmalı ve olacak. Yatırımı uzun sürer, pahalıdır belki ama ortalama getirisi daha fazla. Çernobil'i aklımızdan çıkaralım. Türkiye en iyi teknolojiyi getirebilir." dedi.
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Çeçen'i de eleştiren Özak, "Sayın Başkan buraya 'İktidarı eleştirme forumu' da yazabilirdi. 'Nükleer santrali yapalım ama şu teknolojide yapalım' diye oda başkanlarımız derse biz onları başımızın üzerinde taşırız. HES; güneş ve rüzgâr enerjileri hiç konuşulmuyordu. İlkleri yaptığınız zaman birtakım yanlışlar olabilir. Dünyada Küba ve Kuzey Kore kaldı sadece özelleştirmeye karşı çıkan. Buna karşı çıkmamak lazım." ifadelerini kullandı.
Nükleer enerji ihalesine de değinen Özak, "Bu ihale iptal olur olmaz, ama biz vazgeçmedik. Bizim mutlaka iki üç tane nükleer santral yapmamız gerek. Yapamazsak kendimizi sorumlu addederiz. Kamu santrallerinin susturulması söz konusu değil. Aksine tüketimin azaldığı dönemlerde özel sektör santrallerini çalıştırmıyoruz. Eleştiren arkadaşlar siyasete girsin. En pahalı enerji olmayan enerjidir. Eğer büyüyeceksek enerji üreteceğiz, enerjiyi borç alacağız, enerji satmaya çalışacağız. Yöre halkına bazı kışkırtmalar yapılmamalı." diye konuştu.
