Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Suriye güvenlik güçlerinin Humus'un Hula ilçesinde gerçekleştirdiği, 50'si çocuk olmak üzere en az 110 masum sivilin hayatlarına malolan toplu katliamın uluslararası camiada büyük bir infiale yol açtığı" ifade edildi.
PERSONEL TÜRKİYE'YE DÖNDÜ!
Türkiye'nin Halep'teki Başkonsolosluğu'nda bulunan personelin bir kısmının Türkiye'ye döndüğü bildirildi.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye'nin Halep Başkonsolosluğu asgari personelle çalışacak ve konsolosluk hizmetleri vermeye devam edecek. Halep'te asgari personelle devam etme kararının Dışişleri Bakanlığı tarafından verildiği ifade edildi!
Halep Başkonsolosu Adnan Keçeci'nin de görevinin başında olduğu kaydedildi. Halep Başkonsolosluğu'nda görev yapan Türk personelin aileleri daha önce Türkiye'ye dönmüştü. Türkiye, Şam'da bulunan büyükelçiliğini ise Mart ayında boşaltmıştı..
ERDOĞAN'DAN AÇIKLAMA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı'nın Suriyeli diplomatların Türkiye'den ayrılmasıyla ilgili açıklama yaptığını belirterek, ''30 Mayıs itibarıyla 72 saat içinde, şu anda zaten bildiğiniz gibi Suriye'nin büyükelçisi burada yok, geçici maslahatgüzarı ile tüm büyükelçilik personelinin buradan ayrılmasına yönelik talebimiz iletilmiştir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Vilayetler Evi'ndeki Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu Toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı'nın Suriyeli diplomatların Türkiye'den ayrılmasına ilişkin kararın hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
''Dışişleri Bakanlığı zaten gerekli açıklamayı yaptı. 30 Mayıs itibarıyla 72 saat içerisinde, şu anda zaten bildiğiniz gibi büyükelçi burada yok, geçici maslahatgüzarı ve Suriye büyükelçiliğinin tüm personeliyle birlikte buradan ayrılmasına yönelik talebimiz ve bu tabii özellikle Hula'daki 50'si çocuk 110 kişinin ne yazık ki tankla topla öldürülmesi üzerine uluslararası camianın da ortak bir duyarlılığıdır.
Zulme sessiz kalmak, rıza göstermek zulümdür. Zalimlerin yanında yer almak da aynen onlar gibi zalim olmaktır. Bunlara sessiz kalamazdık. Bundan sonraki süreçte de daha önce başlattığımız yaptırımlar daha farklı şekilde gelişebilir. Zaten bunu karara bağladığımızda yaptırımları da açıklarız ama sonuçta bu maslahatgüzar ve tüm Ankara büyükelçiliğindeki görevlilerin buradan ayrılması 72 saat içinde talep edilmiştir, 72 saat içinde de ayrılacaklardır.''
Erdoğan, bir gazetecinin, ''Suriye'den kaçan PKK'lıların yakalandığı yönünde bilgiler var. Kayseri'deki olayın da Suriye'den kaçan PKK'lılar tarafından gerçekleştirildiği yönünde iddialar vardı. 'Tampon bölge' seçeneği daha yakın diyebilir miyiz'' sorusuna ilişkin olarak da ''Bunların hepsi gelişmelere göre atılacak adımlar ve bizim tüm ilgili birimlerimizle değerlendirmesi yapılarak ondan sonra alacağımız kararlardır. Şu anda bu konuyla ilgili aldığımız bir karar yok, alırsak bunu zaten açıklarız'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Uluslararası toplumun bu konuda daha kararlı olduğunu düşünüyor musunuz'' sorusu üzerine Erdoğan, Suriye'deki durum karşısında dünyanın sessiz kalmasının mümkün olmadığını vurguladı. Erdoğan, ''Şu anda yanındaymış gibi görünenlerin bile yanında görünmesinin ben mümkün olmayacağına inanıyorum. Çünkü bu adeta kendilerini inkar olur. Öyle bir şeye tahammül söz konusu olamaz'' ifadelerini kullandı.