UPK tarafından 'Pamukta İstikbal Arayışı' başlığı altında düzenlenen 1. Ulusal Pamuk Zirvesi Hilton Oteli'nde başladı. Tekstil sektörünün hammaddesi olan pamuğun yol haritasın çizileceği zirvenin açılışında konuşan Kocagöz, pamuk ve tekstil sektöründe yanlış giden bir şeylerin olduğunu kaydetti. Sektör temsilcilerinin hatayı kendilerinde aramaları gerektiğinin altını çizen Kocagöz, "Hala güç birliği yapamamış olmamız eksiğimiz değil midir?" diye sordu. Sektördeki her halkanın çıkarının adaletli bir şekilde korunması gerektiğinin unutulmaması gerektiğine işaret eden Kocagöz, bu halkalardan birinin zayıflamasının zincirin kopmasına neden olacağını vurguladı. 'Tarladan atılan tohumdan, dükkândan satılan gömleğe' sloganıyla hakları korumaya, üretimi geliştirmeyi hedeflediklerini anlatan Kocagöz, "Bu uğurda yaptığımız mücadele sadece sektörün değil, bu ülkenin stratejik mücadelesidir. Çünkü bu alan 12, 4 milyar net ihracatı yapan ve 3 milyon kişiye istihdam sağlayarak 12 milyon nüfusa bakan neredeyse ülkenin 1 numaralı sektörüdür." şeklinde konuştu.
Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Muammer Çalışkan da tekstilin Türk sanayisinin çekirdeği olduğunu bildirdi. Tüm olumsuz şartlara ve krizi rağmen tekstil sektörünün Türk sanayinin lokomotifi olmayı sürdürdüğünü açıklayan Çalışkan, şöyle devam etti: "Tekstil 20 milyar doların üzerindeki ihracatla otomotivle birlikte en çok ihracat yapan iki sektördün biridir. Net ihracat olarak ele alındığında ülkeye en çok döviz girdisi sağlayan alandır. Yine işsizliğin ciddi problem olduğu ülkede en çok istihdam sağlayan sahadır. 'Artık bu sektör bitti, tekstilden çıkmamız gerek' denildiği bir zamanda yalnız Uzakdoğu ülkeleri değil, hemen yanı başımızdaki Sureyi, Ürdün Mısır gibi ülkelerin ucuz işçilik ve enerji ile elde ettiği rekabet avantajları ve değerli TL'nin getirdiği baskılara rağmen bu başarılar yakalanmamıştır."
LİF PAMUK ÜRETİMİ 900 BİN TONDAN 380 BİN TONA DÜŞTÜ
Tekstilin temel hammaddesi olan pamuğun her ülkede stratejik bir ürün olarak ele alındığını vurgulayan Çalışkan, "Bizde de yakın bir zamana kadar öyleydi. Ülkemizde 2003-2004 sezonunda 900 bin tona kadar çıkan lif pamuk üretimi 2008-2009'da 380 bin ton/yılma düşmüştür. Bu düşüşte pamuk üretimindeki girdi maliyetlerinin yükselmesinin yanı sıra devletin alternatif ürünlere, özellikle mısıra verdiği destekler etkili olmuştur. Burada şikâyetçi olduğumuz konu mısıra yapılan destekler değil, pamuğa yeterli ilginin gösterilmemesidir." diye konuştu.
Türkiye'nin şu anda Çin'den sonra dünyanın ikinci büyük ithalatçı ülke konumuna düştüğünü aktaran Çalışkan, şunları söyledi: "Tekstilci, tamamen kendi dışında oluşan bazen borsa spekülatörlerinin oyunları ile suni yükselip düşen fiyatlarla ithalat yapmak zorundadır. Mısır da ihtiyaç fazlası olursa TMO fazlalığı dünya fiyatları üzerinden ihraç kaydıyla satmaktadır. Dönümde mısırda ortalama verim bin 150 kilogramdır. Bu dünya fiyatı olan (CİF Türkiye) 215 dolar/ton ile çarpınca takribi 250 dolar/dönümlük bir getiri sağlıyor. Pamukta ise dönüme verim olan yaklaşık 180 kg lif pamuğu 1.90 dolar/kg. ile çarpıp, bunu 55 dolar tutan çiğidi eklersek takribi 400 dolar/ dönümlük bir rakam ortaya çıkıyor. Yani pamuğun ülkeye bıraktığı katma değer mısıra göre takribi yüzde 60 daha fazladır. Ülkede pamuk yetiştirilen alanlar çok sınırlıdır. Mısır ise neredeyse Türkiye'nin her yerinde yetişiyor. Pamuğun daha fazla desteklenmesini bekliyoruz."
PAMUKTA DESTEKLEMELERİ BEŞ KAT ARTIRDIK!!
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ferhat Şelli ise pamuğun üretiminin yüzde 63'nün GAP'da, yüzde 20'si Akdeniz, yüzde 14'nün ise Ege ve Marmara Bölgesi'nde yapıldığını söyledi. Pamuğun ülkede yaklaşık 100 bin üreticiyi ilgilendiren stratejik bir ürün olduğunu hatırlatan Şelli, yan sektörleriyle birlikte 4 milyon kişinin istihdam edildiği bir alan olduğunu kaydetti. Dünyada 2005 yılındaki 35 milyon hektarlık pamuk ekim alanının 2009'da yüzde 13'lük düşüşle 30 milyon tona gerilediğini anlatan Şelli, aynı yıllarda kütlü pamuk üretiminin de 70 milyon ton dan, 60 milyon tona düştüğünü ifade etti. Tüm dünya pamuk üretim alanları ve üretiminin hızla azaldığına işaret eden Şelli, Türkiye'nin toplam tarımsal katma değeri 23 milyar dolardan 57 milyarı bulduğu aktardı. Tarımsal ihracatın 4 milyar dolardan 12 milyar doları aştığına dikkat çeken Şelli, şunları kaydetti: "Yapılan çalışmalarla büyüme açısından ülkenin genel ekonomisi 26. sıradan 17. sıraya yükseldi. Türkiye tarımsal gayri safi milli hâsıla bakımından dünyada ilk 8 ülke arasına girdi. Bu başarı hikâyesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Pamuk tarımına da stratejik bir yaklaşım sergiliyoruz. Ülkemizin pamuk üretimi verimi altı yıl öncesine göre hektara 3.5 tondan yüzde 20'lik artışla hektara ortalama 4.2 tona yükseldi. Sertifikalı tohum kullanma rakamı ise yüzde 85'lere çıktı. 2002'de kg. başına 8.5 krş. olan pamuk destekleme pirimini geçen yıl 42 krş.'a çıkartıp, bunu ekiminden önce açıkladık. Destelemede 5 kat artışa gittik. 8 yıl önce verilen destekler toplam pamuk üretim maliyetlerinin sadece yüzde 19'unu karşılarken, bugün yüzde 46'sına cevap veriyor. 6 yıl önce pamuğa verilen toplam destek 185 milyon TL. iken, şimdi 600 milyon TL.'ye çıkmıştır. Bizim yağlı tohumlara verdiğimiz toplam tarımsal destekler içerisinde pamuğa verdiğimiz destek yüzde 60 oranındadır. Pamuğa verdiğimiz mazot ve gübre desteği ise dekara 11 TL.'dir."
KİRİŞÇİ: TARIMSAL DESTEKLER 5,6 MİLYARA ULAŞACAK!
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Prof.Dr. Vahit Kirişçi ise yağlı tohumlar ve mısırın da içinde olduğu destekleme primlerinin Mayıs ayından itibaren ödemeye başlanacağını duyurdu. 2002'de 1,8 milyar lira olan tarımsal desteklerin 2010'da 5,6 milyar liraya ulaşacağını ifade eden Kirişçi, tarımın sorunlarının göz ardı edilemeyeceğini aktardı. Son 8 yılda Türkiye'de tarıma verilen toplam kaynağın 36 milyar liranın üzerin çıktığına işaret eden Kirişçi, 2002'de 1,8 milyar lira olan tarımsal destekler 2010'da 5,6 milyar liraya ulaşacağını dile getirdi. Son yıllarda üreticinin pamuk yerine mısıra yöneldiğini hatırlatan Kirişçi, bu tercihin mısırın baştan sona mekanize ve daha az zahmetli olmasından kaynaklandığını sözlerine ekledi.
Vali Yardımcısı Fikret Deniz, Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, AK Parti Milletvekilleri Necdet Ünüvar ve Fatoş Gürkan'ın yanı sıra Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, İzmir, Adana, Antakya, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Ödemiş, Söke Ticaret Borsaları, Akdeniz ve Ege İhracatçı Birlikleri ile özel kuruluşu temsilcileri ile çiftçi kuruluşları temsilcileri ve üreticiler katıldığı programda açılış konuşmaları sonrası oturumlara geçildi.
