CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, bugün Türkiye’nin “parti devleti” olduğunu ve yargının, medyanın, bürokratın, işadamının AKP güdümünde olduğunu belirtti.
CHP genel başkan yardımcıları Umut Oran, Gürsel Tekin ve genel sekreteri Bihlun Tamaylıgil dün Cumhuriyet Gazetesi'ni ziyaret ederek Genel Yayın Yönetmenimi İbrahim Yıldız ve yöneticilerle görüştü.
AKP’nin Türkiye’yi bir parti devletini yönetir gibi yönettiğini, bu nedenle devletin, halkın gündem ve önceliklerini bir kenara itip kendi gündem ve önceliklerini dikkate aldığını vurgulayan Oran şöyle devam etti:
“Yargı AKP yargısı, medya AKP medyası, bürokrat AKP bürokratı, işadamı AKP yandaş işadamı olmuş durumda. Bunlara artık Başbakan açık olarak talimat veriyor. TSK’nin komuta kademesinde Genelkurmay Başkanı da AKP Paşası olmuş durumda. Başbakan yargıya talimat veriyor, ‘gereğini yapın’ diyor. Başbakan AKP paşasına talimat veriyor, ‘gidin ana muhalefet partisine dava açın veya gidin Bekir Coşkun’a dava açın’ diyor. Bu çok tehlikeli, çıkmaz bir yol Türkiye için. Hep dikdatör doğurmuştur bu parti devleti olmak. Onlar er veya geç yok olmuşlardır. Erdoğan’ın da yolu bu.”
Terör nedeniyle Türkiye’nin Ortadoğu’da bir batağa sürüklendiğine, Arap Baharı’nın bir cehenneme dönüştüğüne dikkat çeken Oran, “Burada emperyalist güçlerin uşaklığına bürünmüş bir iktidar var. AKP var, emperyalist güçlerin uşaklığını yapıyor. Türkiye’nin bugün ekonomisi sıcak para müptelası olmuş durumda, sıcak para müptelası olmak bir ülkenin bağımsızlığını kaybetmesiyle eşdeğer.”
Gürsel Tekin de değerlendirmesinde, “Ceberrut ve faşist bir yönetim ile karşı karşıyayız. Siz, ne zamandan beri muhalefetin eleştirisini ‘şerefsizlik’ ile suçlayabiliyorsunuz?” diye sordu. Tekin, Afyon’daki patlama hakkında uzmanların ifadeleri ile ilgili Başbakan’ın, “Bazı emekli askerler geldikleri ocağa ihanet ediyor” sözlerini, “Neyle, ne kadar ihanet edilip edilmeyeceğinin sınırlarını da Başbakan belirlesin. Her sabah bize yazı göndersin ve ana muhalefetin o gün ne konuşacağına karar versin. Böyle bir şey olabilir mi?” şeklinde değerlendirdi.
Başbakan’ın milletvekili dokunulmazlığı hakında “Yargıya gereken talimatı verdik” ifadelerine de değinen Tekin, “Bu ifadelerle ilgili hukukçulardan hiçbir tepki gelmedi. Ayıptır, haysiyetinize, şerefinize ayıptır. Biriniz ses çıkarın” diye konuştu.
CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil ise 4+4+4 kesintili eğitim uygulamasını “ucube eğitim yasası” olarak nitelendirdi. Tamaylıgil, “Muhalefet eleştirir, iktidar eksikliklerini görür. AKP ise muhalefete muhalefet ediyor” dedi. Tamaylıgil, Maltepe’de 12 Mayıs 2010 tarihinde güvenliksiz bir okulda üzerine lavabo düşmesi sonucu 6 yaşındaki Efe Boz’un yaşamını yitirmesi ile ilgili vahim olayı anımsatarak “Bu olaydan sonra ne oldu? Sorumluluk mu alındı? Bu çocukların hayatlarının sorumlulukları nasıl alınacak?” dedi.