Kapatılan DEP'in kurucu Genel Başkanı olan Yaşar Kaya, Türkiye yasaklısı olduğu için Almanya'da "siyasi mülteci" olarak yaşıyor. Kaya, Cihan'a verdiği özel mülakatta, "Türkiye'de atılan her ilerleyici adım ile her antimilitarist adımı desteklemek gerektiğini" söyledi.
"SİLAHLI MÜCADELENİN MODASI GEÇTİ"
Günümüzde herkesin silahlı mücadelenin modasının geçtiği kanaatinde olduğunu vurgulayan Kaya, "Kürt ulusal hareketinin iki ayağı var. Bunlardan biri, PKK'nın yürüttüğü silahlı mücadele. Bu silahlı mücadelenin geldiği yer belli. Herkes şu kanaatte artık. Ortadoğu'da silahlı mücadelenin modası geçti. PKK'nın da yaptığı silahlı mücadelenin modası geçti. İkincisi bugün meclise yansıyan bir Kürt legal partisi var." ifadelerini kullandı.
"BDP, İYİ BİR İMTİHAN VEREMEDİ"
Yaşar Kaya, BDP'ye çok büyük görevler düştüğü halde bulunu yerine getiremediğini savundu. DEP eski Genel Başkanı, "Demokrasinin önünü açan, Kürt sorununu açan, Ergenekon'u biraz daha sindiren bir anayasa değişikliği geldi Meclis'e. Maalesef bu konuda BDP iyi bir imtihan vermedi." dedi.
İKTİDAR TÜRKİYE'DE DEMOKRASİNİN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYOR
Mecliste "iki faşist partinin işbirliği" yaptığını öne süren Kaya, bu partilerin de demokrasinin önünü tıkamaktan başka bir şey yapmadığı dile getirdi. Yaşar Kaya, ardından şöyle devam etti: "CHP tamamen İttihat ve Terakki Partisi geleneğini yürüten bir parti ve o İttihatçı mantığı ile hareket etti. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir muhalefet olmaz. Dünyanın her yerinde muhalefet, memleket meselelerinin kulağını tutar meclise getirir. Bunu çöz der. Çözmesen git der, iktidara. Türkiye'de maalesef böyle değil ve böyle olmuyor. Türkiye'de iktidardaki parti demokrasinin önünü açmak istiyor. Kürt sorununda adımlar atmak istiyor. Ama CHP bu İttihatçı mantığı ile karşı çıkıyor. İkincisi de MHP'dir."
"DESTEK VERMEYENLER, CUNTA ANAYASASINA SIĞINIYOR"
Anayasa değişikliği turlarında MHP ve CHP'nin yanı sıra BDP'nin tutumunu da değerlendiren Kaya, "bir Kürt siyasi legal partisinin, MHP ve CHP'nin yanında yer almasının affedilemez olduğunu" belirtti. Yeni anayasa değişikliğini desteklemeyenin, değişikliği reddediyor anlamını taşıdığına dikkat çeken Kaya, "Anayasa değişikliğine destek vermeyen, cunta anayasasını sırtına ve arkasına alıyor demektir. Bu da Kürt siyasi tarihi ve özgürlük mücadelesi için kara bir lekedir. Bunu silmek kolay olmayacaktır." dedi.
Bu durumu "ihanetle" vasıflandıran Kaya, şöyle devam etti: "Hatta biz bu ihaneti şöyle vasıflandırabiliriz. Yani Reber'in, Seyit Rıza'ya olan ihaneti. Binbaşı Kasım'ın, Şeyh Sait'e olan ihanetine eş değerdir. Bazı lekeler var ki tarihidir. Bunları hiçbir şekilde siz silemezsiniz. Maalesef bugün legal Kürt partisi bugün bunların yanında ret cephesinde yer almıştır. Bu içler acısı bir durumdur. Kürtlerin, bundan kurtulmaları şu an için mümkün değildir."
İMRALI'NIN ETKİSİ VAR
Yaşar Kaya, BDP'nin anayasa değişikliğine karşı tutum almasınında Abdullah Öcalan'ın da etkisi olduğunu kaydetti. Siyasi partilerin bazı fonksiyonları olduğuna dikkat çeken Kaya, bunları BDP'de göremediklerini kaydetti. BDP'nin anayasa değişikliğine destek vermemesinde "yüzde yüz İmralı'nın etkisinin" olduğu vurgulayan Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Bu herkesçe biliniyor. Adeta İmralı uzaktan kumanda ile bu partiyi idare etmektedir. Bu da siyasi tarih bakımından ve Kürtlerin özgürlük mücadelesi bakımından büyük bir handikaptır. Bunun böyle olmaması gerekli. Siyasi partilerinin fonksiyonları, ideolojileri, iç tüzükleri var, programları var. Siyasi partiler parlamentoda özgürlük mücadelesi yaparlar. Fakat maalesef bugünkü partinin bu taraklarda bezi olmadığını görüyoruz. İmralı, ne diyorsa onla hareket ediyorlar. O bakımdan bu partinin kişisel bir karakteri, kişisel bir yapısı ve şahsiyeti yoktur diyebiliriz."
BÜTÜN DEĞİŞİKLİKLERE VE İLERLEYİCİ ADIMLARA DESTEK VERMELİYİZ
Türkiye'de şu an iki önemli olay olduğuna dikkat çeken Yaşar Kaya, bunun Ergenekon davası ile Kürt sorunu olduğunu ifade etti. Ergenekon davası ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurtarılmaya çalışıldığını söyleyen Kaya, "Bu dava ile İttihatçı geleneği silinmeye, ordunun vesayeti kırılmaya çalışılıyor. İkincisi de anayasa değişikliği yaparak bazı şeyler rahatlatılmaya çalışılıyor. Her ne kadar biz Kürt aydınlarının tatmin edecek bir anayasa değişikliği olmasa bile, biz bütün bu değişikliklere, bu ilerleyici adımlara destek vermeliyiz. Arka çıkmalıyız ve bunlar yürümeli."
"YENİ, İLERİCİ BİR KÜRT PARTİSİNE İHTİYAÇ VAR"
Türkiye'de Kürtlerin yeni bir partiye ihtiyaç duyduğuna belirten Yaşar Kaya, bu partinin ise "yüzünü Batı'ya dönen, demokrat ve liberal bir parti olması" gerektiğini dile getirdi. DEP Kurucu Başkanı, "Maalesef bugün bunun emareleri yok. Türkiye'de 25 milyon Kürt var. Ne Kürtlerin sosyal demokrat bir partisi ne de İslamcı bir partisi, ne de liberal bir partisi var. Bu büyük bir eksikliktir. Ulusal hareketler daima bazı dayanaklara dayanarak yürürler. Yeni Kürt partilerin kurulması ve bu partilerden bir tanesinin yüzünü Batı'ya dönmesi, devrimci, demokrat yurtsever ve liberal bir parti olması gerekir. Bizim gibi Kürtlerin yer alabileceği veya sözünü söyleyebileceği veya anlatacağı bir partiye çok gerek var. İhtiyaç var." şeklinde konuştu.
"ULUSAL HAREKETİN KÖYLÜ AYAĞI İLE BİR ŞEY OLMUYOR"
Burjuvazisi olmayan hiçbir ulusal hareketin neticeye gitmediğini savunan Kaya, bu nedenle Kürtlerin yeni bir politik çizgi çizmeleri gerektiğini vurguladı. Kaya, "Burjuvazisi olmayan hiçbir ulusal hareket neticeye gitmemiştir. İşte Pançovilla, Zapata. PKK, Tamil gerillaları gibi. Bu açıdan Kürtlerin yeniden bir politik bir çizgi çizmeleri gerekiyor ve bu çok elzemdir. Bu kendisini dayatmıştır. Ama bu ne zaman tahakkuk edecektir. Bu biraz zaman alacaktır. Ama bu muhakkak böyle olacaktır. Kürtler, tekçi bir görüşten kendilerini kurtaracaklardır." dedi.
"ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ ÇOK OLUMLU BULUYORUM"
Kaya, açılım ve anayasa değişiklikleri için başından beri umutlu olduğunu söyledi. Kürt meselesini mutlaka halledilmesi gerektiğini ifade eden Kaya, bunun kolay bir şey olmadığını belirterek, şöyle devam etti: "AK Parti ile Kürtlerin önünde 85 yılık Kemalizm'in kalın duvarı var. Ordunun vesayeti var. Kendisini bu ülkenin sahibi sanan bir ordu var. Bunların direncini kırmak kolay değil. Ama Meclis'e getirilen anayasa değişikliği teklifi mutlaka desteklenmeli. Ben canı gönülden destekliyorum. Bunun arkası gelecektir. Türkiye muhakkak eksiksiz bir demokrasiyi mutlaka görecektir. Biz bu eksiksiz demokraside Kürt meselesini tartışmak için 50 yıl mücadele ettik. Şimdi bunun meyveleri alınıyor. Türkiye'de bütün TV'lerde Kürt meselesi tartışılıyor. Kürt meselesi bir yere geldi. Artık Kürt meselesi yasaksız tartışılıyor. Bu az buz bir şey değildir. Bunun kıymetini bilmek lazım. Türkiye'de atılan her ilerleyici adımı, her anti militarizm adımı desteklemek lazım."
72 yaşındaki Kaya, hükümetin demokratik açılım çalışmalarını başlatmasının ardından Başbakan Erdoğan'a bir mektup göndermişti. Kaya, "Yüzyıllık yasaktan sonra bu hayırlı bir süreçtir. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bu süreçte direnip sonucu barışa götürenleri tarih, Kürt ve Türk halkı onurla şerefle yâd edecektir. Direneceğinize eminim." diyerek Türkiye'ye dönmek istediğini bildirmişti. Kaya, Abdullah Öcalan'ın İmralı'ya gelişiyle birlikte Ergenekon'un Kürt ayağının da ortaya çıktığını dile getirmişti.