Spor Toto Süper Lig'in 28. haftasında Fenerbahçe evinde Osmanlıspor'u 2-0 yendi.

Bu sonucun ardından sarı-lacivertliler 54 puana yükseldi.

Kümede kalma mücadelesi veren ve 5 maç sonra kaybeden Başkent ekibi ise 28 puanda 16. sırada kaldı.

Öte yandan Fenerbahçe, Kadıköy'de 2 maç sonra kazanırken, Süper Lig'de oynadığı son 4 maçta kalesinde gol görmedi. 

Kadıköy'deki mücadelenin ilk 45 dakikası golsüz eşitlikle tamamlandı. Fenerbahçe  Teknik Direktörü Aykut Kocaman, ikinci 45 dakikaya başkerken Alper Potuk'un yerine Valbuena'yı sahaya sürdü. Fransız yıldız maçın kaderini değiştiren isim oldu.

54. dakikada Fenerbahçe, Martin Skrtel ile maçta 1-0 öne geçerken, 'top çizgiyi geçti mi, geçemedi mi' tartışmaları yaşandı:  Sağ kanattan kullanılan köşe vuruşunda Valbuena ortasını penaltı noktasına doğru gönderdi. Gelen topa savunma ile birlikte yükselen Martin Skrtel kafa vuruşunu yaptı ve kaleci Zydrunas Karcemarskas üzerine gelen topu kontrol etmeyi başardı. Pozisyon sonrasında yan hakemden bilgi alan Halil Umut Meler, meşin yuvarlağın tamamının gol çizgisini geçtiğine karar verdi.

Bu golden 6 dakika sonra Fenerbahçe, Roberto Soldado'nın golüyle farkı ikiye çıkardı: Orta alanda yapılan pas hatasını değerlendiren Giuliano, attığı şık çalımlarla ceza sahası içerisine girdi. Brezilyalı yıldızın çektiği şutta, top sol direkten dönerek altıpas sağ tarafında bulunan Soldado'nun önüne geldi. Golcü oyuncu bu fırsatı kaçırmadı ve meşin yuvarlağı yerden boş kaleye gönderdi.

67. dakikada savunmanın yaptığı hata ile topu çalan Roberto Soldado'nun yaptığı aşırtma vuruşta, meşin yuvarlak üst direğe çarparak oyun alanına geri döndü.

Kalan dakikalarda başka gol olmadı ve Fenerbahçe sahadan 2-0 galip ayrılan taraf oldu.

HABERTÜRK SPOR YAZARLARI FENERBAHÇE - OSMANLISPOR MAÇINI YORUMLADI:

SERDAR ALİ ÇELİKLER: DİLMEN'İN BİTİREMEDİĞİ KELİME

Biri zaten zayıf olan şampiyonluk şansını sonuna kadar devam ettirmek için kazanmak zorunda olan ekip, diğeri de düşme mücadelesi yaptığı rakiplerinin kazandığı haftada son 5 maçtır kaybetmemenin verdiği özgüvenle sahaya çıkan takım. İlk 45’te kaleleri bulan şut yoktu.

Devre arasında NTV’deki Yüzde Yüz Futbol programında Rıdvan Dilmen’i dinledim. Rıdvan Hoca, önce takımın kalitesini, hücum bölgesindeki isimlerin yeterliliğinden dem vurdu ama sonra şöyle dedi: “Ne olur, Osmanlı’ya yenilsen?.. Hoca (Kocaman’dan söz ediyor) Valbuena gibi oyuncularla ilgili ‘Aminu, Serdar Gürler gibi hızlı oyuncular arkaya kaçar mı?’ diye düşünüyor. Hoca bu, kafasına bu kork... (burada kelimeyi devam ettirmedi) bu düşünceyle yaşıyor. Şenol Güneş de kafasında ‘gelirlerse gelsinler’ diye bakıyor...” dedi.

İBRAHİM YILDIZ: VALBEUNA ENERJİSİ...

Aykut Kocaman kendi düşünce ve prensiplerinden ödün vermeyen bir teknik direktör. Sezona başlarken, takımın oyun kurucusu olarak gösterilen Valbuena, zaman içerisinde kulübeye mahkum oldu. Bir anlamda küstürüldü Fransız oyuncu. Kocaman’la yıldızı bir türlü barışmadı. ‘Çok top kaybediyor’ ve ‘savunmaya yardım etmiyor’ diye eleştirildi. Yeteneği ve yaratıcılığı ile birçok maçın kazanılmasında rolü olan Valbuena, sıradan bir futbolcu işlemi gördü. Dün de maçı değiştiren adam oldu. “Neden ilk 11’de yoktu?” tartışmasının yanıtını herhalde Kocaman verecektir…

Osmanlı maçının ilk yarısı yine taraftarı mutlu etmedi. İlk yarı süresince tek bir şut vardı. O da dışarı gitti. Kullanılan kornerlerin amaçsız ve isabetsiz oluşunun en büyük nedeni, ceza alanı içinde çoğalma ve yerleşme yanlışıydı. Sağ kanadı ısrarla kullanmak isteyen Sarı-Lacivertliler topu iyi kullanamayınca pozisyonda bulamadılar. Osmanlıspor, savunmayı çok adamla kontrol ederek kontra toplarla gol aradı. Serdar kazandığı her topla tehlikeli oldu…

Geçen hafta Kayserispor deplasmanında alınan farklı galibiyet sonrası ister istemez dün de goller bekleniyordu. Forvet oyuncusunda olmazsa olmazlardan biri olan, ‘adam geçme’ özelliğini bir türlü gösteremeyen Dirar’da ısrar edilmesini anlamak mümkün değil. Yine Alper’e verilen şansın neden Velbuena’ya verilmediğini de sormak gerekir…

Kenarlar çalışmayınca merkezden denenen atakların Osmanlı duvarına çarpması işleri iyice çıkmaza soktu. Savunmanın arkasına sarkma ve ara pasların yokluğu büyük umutla maça gelen taraftarları hayal kırıklığına uğrattı… İlk 45 dakikanın özeti, bol yan pas ve sıfır pozisyondu…

İkinci yarının oyunun temposu da, mücadelesi de çok farklıydı. İstekli bir Fenerbahçe vardı sahada. Valbuena’nın oyuna girişi, arkadaşlarını özgüven açısından motive etti diyebiliriz. Bir oyuncunun nasıl skora etki yaptığını gördük. Pas akışı ve oyunun geniş alana yayılması, Osmanlıspor’un savunma disiplinini bozdu. Süper Lig’de kalmak için mücadele veren Ankara takımı, dün alınan yenilgi ile işleri oldukça zora soktu…

İlk gol sonrası oyun üstünlüğü tamamen Sarı-Lacivertliler’e geçti. İlk yarı pozisyon bulmakta zorlanan Fenerbahçe, arka arkaya gol fırsatları yakaladı. Şans yanlarında olsa skor daha da farklı olabilirdi. İkinci yarı ortaya konulan canlı oyun, taraftarı gelecek maçlar için umutlandırdı.

FRANSIZ FARKI

Valbuena’nın yedek kalmayı dert etmediği anlaşılıyor. Hırsını kaybetmemiş. Oyuna girmesiyle maçın atmosferini değiştirdi.

 BÜLENT YAVUZ:  YARDIMCI, GOLÜ ÇÖZDÜ OFSAYTI ATLADI

Hakem Halil Umut Meler, maç yorumunu ‘oynatmaya’ yönelik yapmış. Basit fauller için oyunu kesmedi. Tam da Avrupai ve çağdaştı. Ancak müsabaka içerisinde iki nolu yardımcı hakemden kaynaklanan bir iyi bir de kötü, iki karar var. F.Bahçe’nin ilk golü, çıplak gözle bakıldığı zaman bile gol olduğu imajını veriyordu. Yardımcı hakem Cevdet Kömürcüoğlu tereddütsüz santraya koştu.

Ancak aynı yardımcı hakem, F.Bahçe’nin 2. golünde 24 cm’lik ofsaytı göremedi. Hakemine yanlış yaptırdı. 33’de Muhammed Bayır ile 81’de Anıl Karaer’in eline çarpan top, penaltı beklentileri de beraberinde getirdi. Hakem,Halil Umut Meler her iki pozisyona da yakındı. ‘“Devam’’ dedi. Görüntülerden net anlaşılmıyor. Hakemin kararlarına katılıyorum./HABERTÜRK