Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ekonomisinin sağlam makro ekonomik temelleriyle, büyük bir kamu borcun ve finansal kriz altında ezilen Avrupa ekonomilerinden kendisini ayrıştırdığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ev sahipliği ve Turkcell’in stratejik ortaklığında düzenlenen ‘Türkiye İnovasyon Konferansı’ Haliç Kongre Merkezi’nde başladı. Konferansa, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Khalifa Al Thani, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv'in yanısıra, dünyada inovasyon konusunda önemli çalışmalara imza atmış iş adamları ve bilim insanları katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yaptığı açılış konuşmasında Türkiye’nin güçlü ekonomisine değindi. Türkiye 2001 krizinden sonra gerçekleştirdiği kapsamlı reformlar ve kararlı ekonomik politikalarla makro ekonomik, istikrar ve hızlı büyümeyi gerçekleştirdiğini belirten Gül, “Bugün Türkiye ekonomisi sağlam makro ekonomik temelleriyle, büyük bir kamu borcu ve finansal kriz altında ezilen Avrupa ekonomilerinden kendisini ayrıştırmıştır. Başta cari açığın düşürülmesi ve reel sektörün rekabet gücünün artırılması gibi yapısal bazı sorunlara yoğunlaşmalıyız. Bu bağlamda yenilik kapasitesini artıracak reformlara ağırlık verme zamanı gelmiştir.” dedi.
İşletmelerin araştırma- geliştirme (ARGE) ve inovasyon becerilerinin artırılması için her türlü desteğin verilmesi gerektiğini kaydeden Gül, Türkiye’nin bir yandan bilgi üreten, diğer yandan ürettiği bilgiyi ticaretleştiren ve yurt dışına ihraç eden bir yapıya kavuşması gerektiğinin altını çizdi. Bu şekilde dönüşüm geçirmiş bir ekonominin, gerek istikrar, gerekse ödemeler dengesiyle ilgili sorunlara karşı en büyük teminatı olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, son yıllarda yakalanan güvenli istikrar ortamı Türkiye’de orta ve uzun vadeli programlar hazırlama imkanı verdiğini ifade etti.
Türkiye’nin AR-GE çalışmalarına ayırdığı bütçe hakkında da bilgi veren Gül, “AR-GE harcamalarının 2000 yılına göre 3 kat artarak 9 milyar TL’yi aşmıştır. Gelişmiş ülkeler gayrisafi hasılalarının yüzde 2’sini araştırma geliştirmeye aktarıyor. Türkiye de gayrisafi hasılasının yüzde 1’ini bu alana harcadı. Türkiye’nin hedefinin 2023 yılında gayrisafi hasılasının yüzde 3’ünü AR-GE’ye harcamayı hedeflemiştir. Artış trendi de bu istikamette gitmektedir. 2010 yılında tam zamanlı ve eşdeğer AR-GE personelinin sayısı 82 bine, araştırmacı sayısı ise 64 bine ulaşmıştır. Bu rakamlar 2000 yılına göre 3 katıdır.” diye konuştu.
'TÜRKİYE EKONOMİSİ AVRASYA'NIN YÜKSELEN HİLALİ'
Türkiye bölgesinde yıldızı parlayan bir ülke olduğunu belirten Gül, ekonomik bakımdan Avrasya’nın yükselen hilali olduğunu söyledi. Uluslararası danışmanlık ve finans kuruluşlarının da bunun farkında olduklarını aktaran Gül, “2050 yılında Türk ekonomisinin Avrupa’nın ikinci büyük ekonomisi olacağını açık şekilde ön görmektedirler. Önümüzdeki 15 yıllık süreçte bilimsel, teknolojik askeri ve ekonomik açıdan ciddi bir öne geçme çabası içerisine geçmeliyiz.” ifadesini kullandı.
İnovasyonun milletin bugünü ve geleceğini şekillendiren en önemli güçlerden biri olduğuna inandığını kaydeden Gül, bilim, teknoloji ve inovasyon konusunda yürümek değil, koşmak zamanının geldiğini ifade etti. Yürüyenlerin geride kaldığını söyleyen Gül, koşanların mesafeleri kapattığını ve başkalarıyla mesafelerini açtığını sözlerine ekledi.
CİHAN
