İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 2004–2011 yıllarını kapsayan 7 yıllık görev süresince Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen yatırım ve projeler ile geleceğe yönelik vizyon ve hedeflerini gazete, televizyon, internet gazeteciliği temsilcilerinin de katıldığı basın toplantısıyla açıkladı. “EGELİ ETKİHABER” in de izlediği toplantıda Kocaoğlu İzmirlilere önemli mesajlar verdi. Akdeniz'in gücünü arkasına almadan İzmir'in marka kent olma yoluna çıkamayacağını söyleyen Başkan Kocaoğlu, "İzmir'in, Akdeniz'in kültür-sanat kenti olabileceğini düşünüyoruz. Kentin Akdeniz'de bilinirliğini, tanınırlığını arttırmak istiyoruz. Akdeniz'in kültür, bilim, coğrafya, ticari ilişkiler açısından, tarihten bugüne araştırılması İzmir çekim merkezi olması için çalışma başlatıyoruz" derken, bu amaçla kentte bir "Akdeniz Akademisi' kuracaklarını açıkladı.
"Vadesi geçmiş bir kuruş borcumuz dahi yok"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilk olarak belediyenin finansman dengesi ile ilgili durumu açıklayarak, göreve geldikten sonra finans yapısını sağlamlaştırmak üzere çıktıkları yolda çok önemli mesafeler aldıklarını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hazineye sadece 288 milyon lira borcu kaldığını belirten Başkan Kocaoğlu, "Bu borç 1 milyar 354 milyon liraydı. 1 milyarı aşkın kısmı ödenmiş oldu. Göreve geldiğimizden bu yana vadesi geçmiş bir kuruş borcumuz yok. Ödeme yapısı sağlam bir kurum haline geldik. Bu sayede istediğimizde uzun vadeli kredi bulabiliyoruz. Sadece yerli değil, uluslararası finans kuruluşların da kredi bulabiliyoruz. Şu anda belediyeler içinde, belli başlı devlet kurumları içinde finans yapısı sağlam kurumların başında geliyoruz" diye konuştu.
"Geri dönmeyecek yatırımları, öz kaynaklarımızla yaptık”
Yeni Körfez gemilerinin satın alınmasına yönelik olarak önümüzdeki günlerde yabancı kuruluşlarla kredi görüşmeleri yapılacağını söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, en uygun şartları teklif eden kuruluşla protokol imzalayıp, Körfez vapurlarının ihalesine çıkacaklarını belirtti. Büyükşehir Belediye Başkanı Başkan Kocaoğlu, metro ve raylı sistem yatırımlarını kredi ile gerçekleştirdiklerini, bu işletmelerin sunduğu finans yapısıyla kredi ile alınan bedelin hem anaparasını hem de faizini ödeme imkanı yakaladıklarını, geri dönmeyecek yatırımları ise öz kaynakları ile yaptıklarını dile getirdi. Başkan Kocaoğlu, "Geri dönmeyecek yatırımları borçlanarak yapsaydık, belediyeyi kentin önünü tıkayacak bir finans yapısına sokmuş olurduk" dedi.
Yeni yollarla trafik rahatlayacak!!
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, trafiği rahatlatacak çalışmalar kapsamında yeni yollar açmayı sürdürdüklerini, metro çalışmaları nedeniyle kapanan İnönü Caddesi'ni düzenlediklerini ve yeniden açmaya hazırlandıklarını vurgulayarak, "Düzenleme ihalesine çıktık. Süreci takip ediyoruz" dedi. Dostluk Bulvarı olarak adlandırılan Hatay'ı Karabağlar'a bağlayacak 6,5 kilometrelik yolda kamulaştırmaların sonuna gelindiğini belirten Kocaoğlu, trafik açısından en sıkıntılı bölgeler arasında yer alan Buca için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Başkan Kocaoğlu, Buca trafiğinin bir tek önemli çözüm yolu olduğunu vurgulayarak "Uçan yol diye tarif edilen Yeşildere'den Şirinyer'e kadar gidecek planlanmış bir yol var. Belirli bir kısım araziyi kamulaştırdık. Bir parça Askeriye'nin arazisinden geçiyoruz. O konuda da anlaşma sağlandı. Bununla ilgili protokol imzalayacağız. Burada hemen inşaata başlayarak, Buca'yı rahatlatacak 35 metrelik bir ana arteri açmış olacağız" diye konuştu.
Yüksek hız yapabilen vapurlar geliyor!..
2 adet 32 knot hızında (59 km/h) katamaran tipinde vapur ve 2 adet arabalı vapur almayı planladıklarını da sözlerine ekleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, yüksek hız yapabilen vapurlar sayesinde sık sık talep edilen Mordoğan, Karaburun ve Foça gibi yerleşim bölgelerine seferlerin başlatılabileceğini söyledi.
Başkan Kocaoğlu, Aliağa-Menderes Banliyö Sistemi'nin Başbakan ve Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı'nın da katıldığı İzmir'e yakışan bir törenle açıldığını belirterek, "Bu tören uzlaşının bir sembolü oldu" diye konuştu. Hattın devamı niteliğindeki Torbalı Tepeköy aksında da çalışmalara başladıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, "Protokolü imzaladık. Önümüzdeki günlerde çalışmalar devam edecek. İZBAN belli bir süre sona kendi finansmanını sağlayan, kendi yatırımlarını yapan bir kurum haline gelecek" dedi.
"Biz işi yaz-boz tahtasına çevirmeye gelmedik"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yıllardır tartışmaları süren Basmane'deki Dünya Ticaret Merkezi inşaatı ile ilgili de dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Konunun artık yılan hikâyesine döndüğünü dile getiren Başkan Kocaoğlu, "EGS ve Güçbirliği, Danıştay'daki dava sonucunun beklenmesinden yana, onu bekliyorlar. Açık söyleyeyim, kafamdan orası için pek çok şey geçiyor. Güçbirliği de EGS de İzmir'in kuruluşları. Geçmişte her ikisini de izliyordum. EGS'nin İzmir ekonomisine büyük katkısı olmuştur. Eğer bu bir değerse, söz verilmişse, akit imzalanmışsa, bunun sürdürülmesi gerekir. Biz işi yaz-boz tahtasına çevirmeye gelmedik. O arazinin verildiği dönemde ben olsaydım verir miydim vermez miydim, o ayrı bir konu. Ama baktım olmuyor, tıpkı Âşık Veysel Rekreasyon Alanında olduğu gibi düğümü keser yolumda yürürüm" diye konuştu.
"İzmir'e Akdeniz Akademisi kuracağız"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentte bir Akdeniz Akademisi kuracaklarını da açıkladı. Daha önce düzenledikleri Kültür Sanat Çalıştayı'nda, Akdeniz'in gücünü arkasına almadan İzmir'in marka kent olma yoluna çıkamayacağı konusunda fikir birliği oluştuğunu hatırlatan Başkan Kocaoğlu, "İzmir'in, Akdeniz'in kültür-sanat kenti olabileceğini düşünüyoruz. Kentin Akdeniz'de bilinirliğini, tanınırlığını arttırmak istiyoruz. Akdeniz'in kültür, bilim, coğrafya, ticari ilişkiler açısından, tarihten bugüne araştırılması İzmir çekim merkezi olması için çalışma başlatıyoruz. Bunu üniversitelerimiz ve Prof. Dr İlhan Tekeli'nin rehberliğinde başlatıyoruz. İzmir'i bir tasarım kenti yapmayı hedefliyoruz, tasarımı bir sıçrama tahtası olarak görüyoruz" diye konuştu!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun basın toplantısında yaptığı açıklamalardan bazı satır başları ise şöyle:
"Yeni fuar için bu ay içinde ihaleye çıkıyoruz. Tek dileğimiz işbilir, hızlı çalışacak bir müteahhide düşmemiz. Fuarcılıkta yaptığımız çalışmalar ve sübvansiyonlarla belirli bir noktaya geldik. İzmir gelinliğin başkenti oldu. Çok önemli bir katma değer zenginlik geldi kente fuar sayesinde"
"Fuar ve kongre kardeş projeler. Mevcut fuar binalarının kongre merkezine dönüşmesi için her türlü yatırımı yapacağız. Fuar hollerine 8-10 bin kişilik kongre merkezi yapılacak. Kongre merkezi çevredeki otelleri, esnafı besleyecek; fuarlara gelen misafirler de kent merkezinde kalacak"
"Organik tarımın ve organik tekstilin yaygınlaştırılması, İzmir'i organik tekstil merkezi yapmak üzere çalışmalarımız var."
"Tramvay projesi bitti. DPT'den onay çıkacak. Bu süreçlerin ardından tramvay projelerini yapacağız."
"Ben altın aranmasına karşı değilim. Ama bu faaliyetin getireceği faydayla birlikte zararlarını da teraziye koymak zorundayız. Efemçukuru'nda altın madenine bilimsel raporlara göre İzmir'in su havzasında problem yaratacağı için karşıyız. Karşıyaka'daki konuyu da araştırıyorum. Bilim 'zararı var' derse sonuna kadar karşısında dururum"
"Katı atık teknoloji konusunda kafamız net. 4–5 senedir çalışıyoruz. Taşkesik'te yer problemiz var. O da hallolduğunda kendi gücümüzle yapabileceğiz. Kum ve kül hariç (onları da taş ocaklarına dökeceğiz), hiçbir katı atık sorunu kalmayacak bir proje üzerinde çalışıyoruz"
"Bildiğimiz gibi taşeron konusunu bitirdik. Son dönemde gündeme geldi, ama 6300 olan sayısı 2500'e indirmiştik. Taşeron konusu zor bir konu. 'Başkan bunları aldı. Başına da dert aldı' diye düşünler oldu. Ama bir şey daha yaptık. Türkiye'de grevli toplu sözleşmeli döneme geçildiğinde bu yana hiç yapılmayan bir ek sözleşme yaptık. Mevcut çalışanların hakları saklı kalmak şartıyla, ücret yönünden ülke ortalamasının çok üzerine çıkmış şirketlerde oranı yüzde 50–60 arasında değişen bir değerlendirme yaptık. Hepsini aynı düzeye eşitlemek için yaptık. Taşeronlaştırmanın kaldırılması bir bedel, bir duruş, bir yaklaşım gerektiriyor. Ama bunu sadece işveren tek başına yapamaz. Türkiye'de ilk defa sendikacı arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Böyle bir ilave sözleşme yapılmasını emeğe ve insana yönelik çalışmaların en önemlisi olarak görüyorum. İşçi ve sendikacı arkadaşlarıma teşekkür ediyorum"
"EXPO için çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye 2020'ye aday olacak, bunun adresi İzmir'dir. Ankara ile İzmir'i değerlendirdiğimizde oluşan fotoğraf İzmir'i göstermektedir"
"Kent dönüşümünü sadece görüntü olarak değerlendirmiyoruz. Sağlıksız yapılardan kurtulmak esastır. Bunu yaparken, rahatlık konfor sosyal donatı alanları, yeşil alanlar da gerekmektedir."
"4 yıldır Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü ve Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Körfez konusunda elimizde ciddi bir altlığımız var. Geçen hafta yine DEÜ ile bir protokol imzaladık. 4 ay içinde iç körfezin sirkülâsyonu dâhil tüm verilerini bize teslim edecekler. İzmir Limanı'nın üçüncü nesil büyük gemilere açılabilmesi, işin ekonomik boyutu açısından, kentte ticaretin gelişmesi açısından çok önemli. Diğer taraftan körfeze akan 16 derenin beraberinde getirdiği malzeme körfezi dolduruyor. Körfezin sürdürülebilirliği çok önemli. Geriye dönük olarak 10 yıllık hava fotoğraflarına bakıldığında bu bariz bir şekilde görülebiliyor."
“EGELİ ETKİHABER” olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun İzmirlilere vaat ettiği mesajların takipçisi olacağımızı bildirir; Ege'nin İmbatının üzerinizde olmasını dileriz. Esen kalın..