
BAKAN FİDAN: BALKANLAR TÜRKİYE İÇİN BİR ÖNCELİK ALANIDIR
Fidan, "Balkanların istikrarı başta Avrupa olmak üzere mücavir bölgelerin huzuru ve güvenliği için de büyük önem taşımaktadır. Bu coğrafya Türkiye için yalnızca stratejik değil, aynı zamanda kültürel ve beşeri bağlarla iç içe geçmiş bir öncelik alanıdır."
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da bir otelde düzenlenen Balkan Barış Platformu toplantısının ardından basın toplantısında konuştu ve soruları yanıtladı..
İstanbul'un çok yoğun bir diplomasi trafiğinin tam merkezinde yer aldığını ifade eden Fidan, çarşamba günü Ukrayna ve Rusya arasındaki görüşmelere ev sahipliği yaptıklarını, dün de İran-Almanya-İngiltere-Fransa arasındaki nükleer görüşmelerin İstanbul'da gerçekleştiğini hatırlattı.
Balkan Barış Platformu'nun ilk toplantısına İstanbul'da ev sahipliği yaptıklarını belirten Fidan, bu toplantının yapılması talimatını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiğini, diğer ülkelerin liderlerinin de bu konuya ilgi beyan ettiklerini, böylelikle Bosna Hersek, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk ve Kosova'dan katılımcılarla bir araya geldiklerini söyledi.
Bakan Fidan, Balkanlar'ın Avrupa, Orta Doğu, Akdeniz ve Karadeniz havzaları arasında stratejik bir kavşak noktası olduğunu, tarih boyunca siyasi, ekonomik ve güvenlik dengelerinin merkezinde yer aldığını dile getirdi.
Balkanların, bugün de aynı derecede önemini koruduğunu belirten Fidan, şöyle devam etti:
"Balkanların istikrarı başta Avrupa olmak üzere mücavir bölgelerin huzuru ve güvenliği için de büyük önem taşımaktadır. Bu coğrafya Türkiye için yalnızca stratejik değil, aynı zamanda kültürel ve beşeri bağlarla iç içe geçmiş bir öncelik alanıdır. Bu bağların da katkısıyla bölgenin iç ritmini ve gerçekliğini yakından hissedebilen bir ülkeyiz. Bölge ülkeleri ile ikili işbirliğimiz çok boyutlu şekilde gelişmeye devam ediyor. Karşılıklı üst düzey temaslarla işbirliğimiz yeni alanlara giderek her gün taşınıyor. Balkanlarda istikrarın öncelikle bölge ülkeleri arasındaki işbirliği ve diyaloğun daha da güçlendirmesiyle kalıcı hale geleceğine inanıyoruz. Bu yaklaşımımızın temelinde bölgesel sahiplenme ilkesi bulunmakta."
Balkan Barış Platformu'nun da bölgesel sahiplenme yaklaşımlarının yeni bir halkasını oluşturduğunu belirten Fidan, hedeflerinin sorunları samimi biçimde ele alan, taraflar arasında düzenli temaslara imkan sağlayan, sonuç odaklı ve özgün bir yapı geliştirmek olduğunu vurguladı.
Fidan, Balkanlar kelimesinin bölünme ve ayrışma değil, işbirliği ve dayanışma anlamında kullanılacağı bir zemini oluşturmak istediklerini, hem bölgelerinin hem de yakın çevrelerinin refahına ve huzuruna katkı sağlama gayretinde olduklarını dile getirdi.
"Herhangi bir sürecin yerine geçmeyi değil, var olan mekanizmaları desteklemeyi hedefliyoruz. Belgrad-Priştine Diyalog süreci başta olmak üzere uluslararası toplumun çabalarını destekleyen bir çerçeve sunuyoruz." diyen Fidan, bugün katılımcılarla beraber Balkan sorunlarına, Balkan çözümleri bulmak ve somut projeler oluşturmak için bir araya geldiklerini söyledi.
"Geleceğimizi tesadüflere veya başkalarının ellerine bırakamayız"
Fidan, katılımcılarla bölgesel meseleleri ele aldıklarını, Balkanların tamamında istikrar ve refahın tesisinin temel öncelikleri olduğuna vurgu yaptıklarını aktardı.
"Bölgedeki siyasi gelişmelerin yanı sıra enerji güvenliği, bağlantısallığın güçlendirilmesi ve bölgesel işbirliği ve kapasite inşası fırsatları dahil olmak üzere birçok başlık hakkında görüş alışverişlerinde bulunduk. Elbette Balkan Barış Platformu'nun geleceğini de değerlendirdik. Bu platformun bölgede mevcut platform ve girişimler bakımından tamamlayıcı bir format oluşturmasını amaçlıyoruz." ifadelerini kullanan Fidan, toplantıların düzenli aralıklarla sürdürülmesi ve bölgesel işbirliğini somutlaştıracak projelere öncelik verilmesi yönünde ortak bir irade oluştuğunu vurguladı.
Küresel ölçekte krizlerin iç içe geçtiği, uluslararası normların aşındığı, belirsizliklerin arttığı bir dönemden geçtiklerine dikkati çeken Fidan, bu sınamalar karşısında münferit değil, müşterek çözümler aranması gerektiğini söyledi.
Fidan, bölgesel diyalog mekanizmalarının güçlendirmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğuna, kendi bölgelerine dair kararların hep beraber alınması gerektiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Ortak bir tarihimiz ve bu tarihin acı ve güzel yanları var. Ancak bu tarihin bizi geçmişin çıkmazlarına mahkum etmesine izin vermememiz lazım. Ortak tarihimizden dersler çıkarıp geleceğe birlikte yön verme sorumluluğunu üstlenmeliyiz. Geleceğimizi tesadüflere veya başkalarının ellerine bırakamayız."
Fidan, Balkan Barış Platformu'nun da bu arayışa hizmet etmesini temenni ettiklerini, birlikte üreten, farklılıklarını zenginlik olarak gören bir Balkanlar için hep birlikte çalışma gayretiyle bu girişimi başlattıklarını belirtti.
Bugünkü görüşmelerde hangi somut kararlar alındığının sorulması üzerine Fidan, yedi katılımcı ülkenin altısının Avrupa Birliği (AB) üyeliğine aday ülke durumunda olduğunu hatırlatarak, "Ortak gündem maddelerimizden biri, Avrupa Birliği üyelik süreci içerisinde beraber tecrübe paylaşımımız nasıl olabilir? Ortak tutumlarımız, pozisyonlarımız neler olabilir? Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde farklı anladıklarımız nelerdir? Bunu daha ileri nasıl taşıyabiliriz? Özellikle ait olduğumuz bölgeye yönelik farkındalığı Brüksel'de nasıl arttırabiliriz aday ülkeler olarak? Yani ağırlıklı olarak bu konunun üzerinden geçtik." değerlendirmesini yaptı.
Fidan, AB'nin bölgeye yönelik ciddi ekonomik, kültürel, siyasi ve teknolojik birçok alanda politikalarının olduğuna dikkati çekerek, "Aday ülke olmanın getirdiği sorumluluklar var. Bu sorumluluklar giderek daha bağlayıcı hale gelebiliyor. Aday ülkeler kendi tercihlerine bağlı olarak Avrupa Birliği'nin aldığı kararları uygulama ve uygulamama yönünde adımlar atabiliyor. Şimdi bunların bir senkronizasyonda olması Türkiye'nin baştan beri düşündüğü, esas itibarıyla bir ortak noktayı bulup bu ortak nokta üzerinden ortak bir pozisyon oluşturabilir miyiz? arayışı vardı. Dolayısıyla Avrupa Birliği konusundaki çalışmalarımızda daha koordineli bir şekilde ortam oluşturmak yönünde bir mutabakata varıldı." ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, Balkan Barış Platformunun özellikle Avrupa'nın vize ve Gümrük Birliği politikaları başta olmak üzere bu konularda beraber tecrübe paylaşımlarının neler olabileceği, jeostratejik ortamın ne tür değişiklikler getirdiği, aday ülkelerin üyeliklerinin ne zaman gerçekleşeceği, üyelikler gerçekleşene kadar askıya aldıkları herhangi bir ekonomik, siyasi ve güvenlikle ilgili sorun alanlarının olup olmadığı, varsa bunların nasıl tekrar telafi edilebileceği, Avrupa Birliği'nin bu konudaki farkındalığının ne kadar olduğu, Avrupa Birliği'nin hassasiyetleriyle ilgili bölgenin farkındalığının ne kadar olduğu gibi konuları detaylı bir şekilde tartışmaya izin veren bir platform olduğunu söyledi.
"Tarihi olarak, coğrafi olarak, kültürel olarak bu ülkeler her biri birbirinin devamıdır." diyen Fidan, karşılıklı bağımlılığın yüksek olduğu bir ülkeler topluluğunun belli konularda ortak hareket etmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Fidan, "Aynı zamanda aramızdaki bu karşılıklı bağımlılığı sağlayan ortak noktaları modern zamanlarda ticarete, ekonomiye, siyasi işbirliğine ve savunma sanayi işbirliğine nasıl dönüştürebiliriz? Onunla da ilgili çalışma konusunda mutabık kaldık." dedi.
Özellikle AB'nin şu anda iki tür özel fonla geliştirdiği Avrupa Güvenlik Eylemi (SAFE) ve Avrupa'yı yeniden silahlandırma ile ilgili iki projesinin olduğunu, bu projelerde AB üyesi ülkelere tanınan özel hakların olduğunu ve aday ülkelerle ilgili yapılan farklı tanımlamaların bulunduğunu kaydeden Fidan, "Aday ülkelerle ilgili olanlarla ilişkin hep beraber çalışma kararı aldık." dedi.
Fidan, "Aynı zamanda SAFE ve Rearm Europe (Avrupa'nın yeniden silahlanması planı) dışında bizler kendi savunma sanayi işbirliğimizi nasıl yapabiliriz? Çünkü masa etrafındaki her ülkenin farklı kapasitesi var. Bu konuyu biz bir gündem maddesi olarak ele aldık." ifadelerini kullandı.
Özellikle gençlerin daha fazla eğitim ve müşahede yoluyla ülkelerin karşılıklı birbirlerini tanımasının önemli olduğunu dile getiren Fidan, toplantıda gençlik ve eğitim konusunda mobilizasyonun önemine değindiklerini ifade etti.
Bakan Fidan, şöyle devam etti:
"Bu altı ülkenin altısında da Türkler turizm sayısında birinci sırada geliyor. Biliyorsunuz Balkan turları artık son derece revaçta. Vatandaşlarımız Balkanlara turlarla gidiyor. Her gittiğimiz başkentte Belgrad, Priştine, Üsküp, Tiran, buralarda Türk turistleri giderek artıyor. Bu ülkeler de bundan son derece memnunlar. İstanbul ve Türkiye'nin geri kalanı da hem turistik açıdan hem iş açısından da bu ülkeler için büyük bir çekim alanı. Bunu daha da ileri nasıl taşırız? Bunu biz yeterince gözlemliyor muyuz? Değerlendirebiliyor muyuz? Onun arayışı içerisinde olduk. Bunu da devam ettireceğiz."
"Bölgesel sorunlara, bölgesel çözüm üretme konusunda mutabık kaldık"
Toplantıda "bölgesel sorunlara, bölgesel çözüm üretme konusunda" da mutabık kaldıklarını vurgulayan Fidan, sorunları kendilerinin çözeceği bir kapasite varsa bunu ortaya koymalarının kendileri için bir görev ve borç olduğunu dile getirdi.
Fidan, bu konudaki farkındalık ve bilinçlendirme yönünde görüşmelerinin olduğunu belirterek, "Bu konuda da memnuniyetle bir ortak zeminin olduğunu gördük. Altı ayda bir tekrar toplanma kararı aldık. İstanbul şimdilik Balkan Barış Platformunun merkezi olmaya devam edecek." ifadelerine yer verdi.
İlki düzenlenen Balkan Barış Platformunun gayriresmi bir format olduğunu aktaran Fidan, "Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde biraz ilerleme kaydettiğimiz zamanda liderlerimizi de bu formatla bir araya getirme konusunda mutabık kaldık." dedi.
"Sorunların diplomasi yoluyla çözülmesi konusunda görüş birliği var"
Bazı Balkan ülkeleri arasındaki gerginlikleri hatırlatan Fidan, "Burada şunu memnuniyetle müşahede ettik, bazı katılımcıların adını vermeden söyleyeyim, hiç kimse eski günlerdeki gibi bir sıcak savaş, çatışmanın varlığını istemiyor. Sorunların diplomasi yoluyla konuşarak, anlaşarak çözülmesi, gündemin bu şekilde ilerletilmesi konusunda masa etrafında bir görüş birliği var. Ben bunu ikili görüşmelerimde de zaten görüyordum. Onun için böyle bir platformun olması var olan sorun alanlarının çözülmesine de hizmet edecek." diye konuştu.
Fidan, ancak bölgenin sorunlara odaklanması nedeniyle fırsat alanlarının kaçırıldığına, bunun da ekonomik ve güvenlik olarak olumsuz geri dönüşü olduğuna dikkati çekti.
Belli sorunların parantez içine alınıp veya onları çözmeye devam ederken barışçıl yollarla ekonomik ve diğer alanlarda nasıl işbirliği yapılabileceği, bağlantısallığın nasıl artırılabileceğini konusunda da farkındalığın ve zihinsel mutabakatın olduğunu kaydeden Fidan, "Taraflar masa etrafında da bunu ifade ettiler. Bence (Platformun) bölgesel barışın devamı adına en büyük çıktısı da bu." şeklinde konuştu.
"Cumhurbaşkanımız bu süreci (liderler görüşmesi) biraz daha hızlandırmak istiyor"
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşebileceğine dair soruya verdiği cevapta, Rusya-Ukrayna arasındaki İstanbul görüşmelerinin önemli gündem maddelerinden birinin de liderlerin bir araya getirilmesi olduğunu belirterek, "Şimdi insani cephede gerçekten gittikçe artan sayılarda daha fazla esirin, yaralının, tutuklunun değiştirilmesi konusunda mutabık kalınıyor ve iki taraf da ellerinden gelen iyi niyeti göstererek, gayreti göstererek bunu hayata geçiriyorlar. Bu açıkçası Cumhurbaşkanımızı da bizleri de çok memnun ediyor." ifadelerini kullandı.
Rusya ve Ukrayna'nın İstanbul'da Türkiye'nin ev sahipliğinde bir araya gelme konusunda irade beyan ettiklerini hatırlatan Fidan, "Fakat hangi şartlarda ve ne zaman gelineceği konusunda bir devam eden müzakere süreci var. Ukrayna ve Rusya'nın bu konudaki farklı tutumlarını bizler müzakereciler olarak ortada bir yerde buluşturmaya da açıkçası gayret ediyoruz." diye konuştu.
Fidan, Trump'ın, Rusya ve Ukrayna arasındaki ateşkese ilgi gösterdiğine dikkati çekerek, "Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız bu süreci biraz daha hızlandırmak istiyor. Kendisi liderler diplomasisine çok inanıyor. Yani müzakere heyetleri arasında belli tıkanmış noktaların liderlerin bir araya gelmesiyle açılabileceği yönünde de kendilerinin bir düşüncesi var. Belki bunu mümkün kılmak için bir girişimde bulunabiliriz." şeklinde konuştu.
Rusya ve Ukrayna liderlerinin bir araya gelmek istediğini ancak koşulları konusunda bir "ihtilaf" olduğunu kaydeden Fidan, şunları kaydetti:
"Burada liderler bir araya geldiği zaman ne türden bir tartışma zemininde hangi kararları alacaklar? Önceden heyetlerin bunu ilerletmesi gerekiyor. Şu anda liderlerin arasında gelelim mi gelmeyelim mi gibi bir ihtilaf yok. Herkes gelmek istiyor. Ama hangi şartta ve ne zaman, hangi aşamada gelelim konusunda farklı düşünceler var. Onu buluşturma aşamasındayız. İnşallah yakın gelecekte o da olursa ben İstanbul'da Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde üç liderin de bir araya geleceğine inanıyorum."
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.