Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu aşamadan sonra Mısır’da bir an önce seçime gidilmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan Sakarya’da 54 proje içerisinde yer alan 156 tesisin açılışı için geldiği Sakarya’da Serdivan AVM’nin açılışında halka hitap etti. Erdoğan konuşmasının büyük bir bölümünü Mısır’a ayırdı. Erdoğan, “Şu aşamadan itibaren Mısır’da kaosa, istikrarsızlığa, özellikle de tahriklere müsaade edilmeden bir an önce acil ve serbest seçimlere gidilmeli Mısır’da anayasal demokrasi tesis edilmelidir.” dedi. Mısır halkının ümidini, coşkusunu, heyecanını, sevincini onlarla birlikte yaşadıklarını mısır halkının yanında olduklarını vurgulayan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mısır halkı, bilsin ki onların sevinci Sakarya’nın, onların coşkusu bizim coşkumuz, onların heyecanı bizim heyecanımızdır. Mısır halkının idaresi şaibesiz ve şüphesiz bir şekilde sandığa yansımalıdır. Aylarca seçim olmaz. Bizde 24 saatte seçim yapıyoruz ve akşam sonuçları alabiliyoruz. Bir hafta içinde de YSK kesin sonuçları açıklıyor. Ama bazı ülkeler var ki aylarca seçim sonucu alınamıyor.”
Mısır’ın ekonomik sıkıntılarının sona ermesi için çağrıda bulunduklarını hatırlatan Erdoğan, “Uluslararası donörler toplantısı 'hemen yapılsın' dedik. Bir araya gelelim, katkılarımızı ortaya koyalım. Mısır’ın içinde bulunduğu sıkıntılarını aşmasını sağlayalım. Aynı desteği Tunus’a da verelim. Eğer bu arada açlık, giyim, kuşam; burada sıkıntı varsa biz süratle Kızılayımızı devreye sokuyoruz. Kızılhaç da devreye girsin. Hemen oraya elimizi uzatalım. Gerekli talimatı verdik. Adımlarımızı atıyoruz. Mısır köklü bir tarih ve kadim bir medeniyete sahip. İnanıyorum ki bu geçiş süreci başarıyla geride bırakılacak, Mısır bu süreçten daha da güçlenmiş halde çıkacaktır” diye konuştu. Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada, barıştan, huzurdan, istikrardan, refahtan başka hiçbir amacı ve olmadığının altını çizen Erdoğan, “12 Eylül’de ileri demokrasi, hukukun üstülüğü diye haykıran bir halk olarak Mısır’a biz sadece kardeşçe tavsiyelerde bulunduk. Mısır halkının taleplerine birilerinin yaptığı gibi seçkinci yaklaşmadık. ‘Demokrasiyi hak etmediler, demokrasiye hazır değiller’ demedik. Üstenci, ayrımcı bir anlayışla bakmadık. Demokrasiyi kendilerine doğal bir hak başkalarına ise şimdilik fazla görenler sustular. İşlerine gelen yerde demokrasi, insan hakları deyip, işlerine gelmeyen yerde sessiz, tepkisiz, kalanlar mahcup oldular. Mısır’da olup bitenlere hiçbir zaman çıkar endeksli bakmadık. Komşu hakkını, kardeşlik hukukunu gözettik, Mısır’ın derdini işte bu hissiyatla kendi derdimiz olarak gördük.” şeklinde konuştu.
