1. YAZARLAR

  2. Aykut Onur KALAYCI

  3. BAŞKANIN PARMAK ISIRTAN SERVETİ
Aykut Onur KALAYCI

Aykut Onur KALAYCI

Yazarın Tüm Yazıları >

BAŞKANIN PARMAK ISIRTAN SERVETİ

A+A-

BAŞKANIN PARMAK ISIRTAN SERVETİ

Değerli Okuyucularım; yeni bir haftaya yine birebir müfettiş raporlarından aktaracağım ilginç bir haberle sizlere "merhaba" diyerek başlamak istiyorum. Bu hafta başında, Gümrük Müsteşarlığı’nın en kritik biriminin yani hem denetleyici hem de soruşturmacı yönü olan bu yerin eski başkanından söz edeceğim. Teşkilat içerisinde ERDENER DEMİRAĞ adını bilmeyen yoktur. Teşkilat, Demirağ’ı görevden alınması ve tekrar göreve dönmesiyle tanır. Demirağ çok sever koltuğunu, hiç ama hiç kaptırmak istemez o koltuğu.. Ya koltuk rahattır ya da koltuğun getirdikleri. 11 yıldır süre gelen koltuk savaşı bu. Dile kolay, ancak Gümrük Müsteşarlığı’ndan edindiğim bilgiler ve elde ettiğim soruşturma raporları Erdener Demirağ’ın bu koltuğu niye çok sevdiğini açıkça gösteriyor. Niye mi okuyun da anlayın!..

Önce Garibandı Sonra Milyarder

Yıl 1982. Halen devam ettiği gibi yasa gereği mal bildirimi zorunludur. Tabi ister istemez Erdener Demirağ’da Personel Daire Başkanlığı’na mal bildiriminde bulunur. Ama o da ne acırsınız Demirağ’ın haline.. Çünkü bir dikili ağacı bile yoktur Demirağ’ın..

24.06.1982 günü yaptığı mal bildiriminde aynen şöyle der: "Hiçbir malım mülküm yoktur" Bu sözleri kayıt altına alınır Demirağ’ın. Ama hızla geçer zaman. Demirağ’ın "garibanım" dediği o tarihten 1999 yılına gelene kadar Erdener Demirağ’a mevlam yağdırır da yağdırır. Deniz kenarı arsa mı istersiniz, dubleks villa mı, yoksa döviz mi? Hızlı servet artışı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın da dikkatini çeker.

Dönemin Gümrüklerden Sorumlu Bakanı Mehmet Keçeciler’den de onay alınarak müfettiş görevlendirilir Demirağ’ın mal varlığını araştırmak için. Konu hassastır çünkü. Bunun için müfettişlerle birlikte soruşturmayı yapması için dönemin Teftiş Kurulu Başkanı H.Cahit Soysal’a da görev verilir. Soysal beraberinde, Gümrük Başmüfettişleri Mustafa Özsönmez ve İsmail Sabri Sar ile birlikte yaptıkları araştırma sonucunu rapor haline getirir. Soruşturma raporunda birbirinden ilginç detaylara yer verilir. 30 yıl çalışan bir insan emekli olduktan sonra başını sokacak ev bile alamazken Demirağ’ın malının üzerine mal koyduğu anlaşılır. Raporda, bir zamanların çarıklı yani gariban gümrükçüsünün milyoner olduğu adeta belgelenir.

Mal Varlığı Soruşturmasına işadamının şikâyeti neden oldu!

Erdener Demirağ hakkında mal varlığı soruşturması yapılmasının nedeni de oldukça ilginçtir. Çünkü mal varlığı soruşturması, Tekstil işiyle uğraşan SEYİTHAN ÇİFTÇİ adlı işadamının dönemin bakanı Mehmet Keçeciler’e yaptığı şikâyettir. Çiftçi iddiasına göre, Demirağ’ın kendisinden 50 bin dolar rüşvet istediğini belirtmiştir. Çiftçi parayı da Demirağ’a verdiğinin altını çizmektedir. Şimdi biz gelelim hazırlanan rapora.. Soysal, Özsönmez ve Sarı, Erdener Demirağ’ın mal varlığı için hazırladıkları raporda aynen şöyle der;

1- İşadamı Seyithan Çiftçi’nin iddiaları bir ölçüde incelenebilmiş ve ileri sürülen olayların gerçeğe yakın olduğu belirlenmiştir. Nitekim iddia edilen ithalat veya ithalata teşebbüs olayları, müfettiş raporlarına konu oluşturmuştur.

2- Gümrük Teftiş Kurulu Eski Başkanı Erdener Demirağ ile ilgili olarak ileri sürülen iddialar ise, şöyle ki: Seyithan Çiftçi, Erdener Demirağ’ı daha önceden tanıdığını söylemektedir. Bu iddia, her ne kadar Erdener Demirağ tarafından inkâr ediliyorsa da, ikisinin arasındaki telefon konuşmalarının fazlalığı, önceden bir tanışıklık olduğunu ve aralarında yakın bir ilişki bulunduğunu kanıtlamaktadır. Nitekim yapılan ilk inceleme ve araştırmalarda; söz konusu ifadede yer alan gümrük işlemlerinin muhtelif Gümrük İdareleri’nde vuku bulmuş olması, Erdener Demirağ ile Seyithan Çiftçi arasında toplam 35 ve Erdener Demirağ ile Çınar Tekstil ve İpekyolu Tekstil firması ile de toplam 6 olmak üzere toplamda 41 telefon görüşmesinin yapılması; bu görüşmelerden 25 adedinin Erdener Demirağ’ın şahsi telefonundan ve de 6 adet telefon görüşmesinin mesai saati dışında gece saatlerinde gerçekleştirilmesi; Seyithan Çiftçi’nin Erdener Demirağ ile yaptığını iddia ettiği görüşme tarihleriyle başmüfettişliklerimizce tespit edilen telefon görüşmeleri tarihlerinin çakışması yani söz konusu ifadede belirtilen zamanlarda telefon görüşmelerinin yoğunlaşması; Erdener Demirağ ile Seyithan Çiftçi’nin birbirlerini önceden tanıdıklarını ve aralarındaki yakın ilişkinin varlığını ortaya koymaktadır.

Her ne kadar Erdener Demirağ yazılı ifadesinde, Seyithan Çiftçi’yi öncesinden tanımadığını beyan etmiş ise de telefon görüşmelerinin büyük bir kısmının teftiş kurulu sekretaryasında dahi olmayan ve sadece Erdener Demirağ tarafından bilinen Seyithan Çiftçi’ye ait cep telefonlarıyla gerçekleştirilmiş olması, Erdener Demirağ ile Seyithan Çiftçi arasında önceden başlayan bir ilişkinin varlığını teyit etmektedir.

Seyithan Çiftçi, Erdener Demirağ’a 1998’de 3 partide 50.000 USD verdiğini ileri sürmekte; son kumaş olayında ise kendisinden 15.000 USD istendiğini belirtmektedir. Olay tarihlerinde, Erdener Demirağ ve Seyithan Çiftçi arasında 35 telefon görüşmesi olduğu; bu görüşmelerin on altısının teftiş kurulu sekretaryasında dahi olmayan 0532-616-28-.. nolu cep telefonundan yapıldığı; bu görüşmelerin mesai saatleri dışında da cereyan ettiği; Erdener Demirağ’ın da kendi özel telefonundan Seyithan Çiftçi’yi aradığı hususları göz önüne alındığında aralarında bir çıkar bağı bulunduğu anlaşılmaktadır. Aksi takdirde memur maaşıyla geçinmek durumunda olan bir Teftiş Kurulu Başkanı’nın, kumaş kaçakçısı olarak tanınan bir kişiyi kendi kişisel telefonundan aramasını doğal karşılamak gerekecektir(!)

Seyithan Çiftçi’nin 50.000 USD verdiğini ileri sürdüğü tarihlerde Erdener Demirağ’ın Erdem Kent Sitesi’nde bulunan villasının dış dizaynını değiştirdiği, mermer ve kesme taşlar döşeyerek evin içindeki dolap ve ıslak zemin malzemelerini de yenileyerek villanın değerini arttırdığı belirlenmiştir. Bu çaptaki yenileme harcamaları ile Seyithan Çiftçi tarafından verildiği ileri sürülen meblağ birbiri ile örtüşmektedir. Yapılan belirlemelere göre; sözü edilen villanın piyasa değeri Seyithan Çiftçi’nin ifadesinde belirttiği gibi 200 Milyar TL.’yi bulmakta ve hatta geçmektedir. Seyithan Çiftçi villanın değerini doğru bilmiş; ancak adresi Erdemkent yerine Beysukent diyerek yanlış hatırlamıştır. 06.03.2000 günlü SABAH gazetesi ilanında Erdemkent Sitesinde olup, kooperatifin teslim ettiği standart bir villanın 175 Bin USD satışa çıkarıldığı görülmüştür. Fikir vermesi açısından Erdener Demirağ’ın Beykent ve Erdemkent sitelerinde bulunan villalarının dıştan görünümü de fotoğraflanmıştır. Öte yandan, dul maaşıyla geçinmek durumunda bulunan Erdener Demirağ’ın annesi S.D. adına Yukarı Ayrancı/ANKARA adresinde bulunan bir dairenin yanı sıra, piyasa değeri 50–60 Milyar TL. olan Bilkent adresindeki evin yakın tarihlerde alınmış olması, yine Erdener Demirağ’ın kız kardeşi Z.D.’ye de Erdemkent sitesinde piyasa değeri 200 milyar TL üstünde olan villasının bulunması dikkat çekici bulunmuştur.

Belirtilen bu durumlar karşısında, Seyithan Çiftçi’nin kendi başvurusu ve hür iradesiyle şikâyet mahiyetinde verdiği ifadenin samimi olduğu; Erdener Demirağ’ı önceden tanıdığı ve aralarında yakın bir ilişki bulunduğu; firması ve hakkında yürütülen soruşturmalar dolayısıyla bu ilişkinin soruşturma sürecinde belli dönemlerde yoğunlaşarak devam ettiği; soruşturmaların arzulanan şekilde sonuçlandırılmasına yönelik maddi boyutu olan bir anlaşma içinde bulunulduğu ve yürütülen soruşturmaların istenilen yönde sonuçlanmamasından kaynaklanan kızgınlıkla şikâyet içerikli bu ifadeyi verdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan bu tespitler doğrultusunda, işi devir alacaklar tarafından Erdener Demirağ’ın mal varlığındaki normal olmayan artışların mal bildiriminde bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri doğrultusunda soruşturulması gerektiği mütalaa edilmektedir.  

“Vicdanlarına Bırakıyorum”

Yazımın başında da dediğim gibi sevgili okuyucularım; işte sizlere bu yazımı da her zaman olduğu gibi devletin müfettişlerinin raporlarından birebir aktararak yazdım. Yorumu da artık sizlere bırakıyorum. Düşünün 30 yıl çalışarak emekli olan devlet görevlileri, başını sokacak bir ev bile alamazken; bu görevli 17 yılda zengin oluyo!. Geçen yıl görevden alınan Erdener Demirağ’ın, tekrar Teftiş Kurulu Başkanlığı koltuğuna oturmak için olağanüstü çaba sarf ettiğini iyi biliyorum. O koltuğa Demirağ’ın oturtulup oturtulmamasını da yetkililerin VİCDANINA Bırakıyorum!!

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.