Gül, başkanlık sisteminin şu an Türkiye’nin gündeminde olmadığını söyleyerek, “Ümit ederim Türkiye başarılı bir genel seçim yapar. Ondan sonra da yeni bir anayasa dönemi olur. Bu tip temel konular daha geniş bir şekilde tartışılır, konuşulur. Herkes ne istediğini bilir ne olduğunu bilir, nihayette tercihler yapılırken o doğrultuda tercihler yapılabilir” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın Londra’da yaptığı Başkanlık sistemine ilişkin açıklamaları konuyu yeniden gündeme getirdi.
Tokat’ta bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuyla ilgili soruları yanıtladı. Gül, Başbakan Erdoğan’ın, başkanlık sistemini referanduma götürülebileceği yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine, şu anda Türkiye’nin gündemindeki bir konu olmadığını, Başbakan Erdoğan’ın da bir soru üzerine daha önceki düşüncelerini ifade ettiğini söyledi.
Gül, Türkiye’nin başarılı bir genel seçim yapmasını, kardeşlik içerisinde seçimlerin gerçekleştirilmesini ümit ettiğini vurguladı. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlar, demokrasinin temel unsurlarıdır. Çoğulcu sistemlerde seçimler olur. Siyasi partiler yarışırlar. Ondan sonra da ümit ederim ki, yeni bir anayasa yapma dönemi olur. Bu tip temel konular o zaman daha geniş bir şekilde tartışılır, konuşulur. Geçen sefer de söylemiştim, bunların tartışılması şu açıdan faydalıdır: Herkes ne istediğini, ne olduğunu bilir. Ona göre nihayetinde tercihler yapılırken o doğrultuda tercihler yapılır.”
‘Basına önem veriyorum’
Gül, kendisini takip eden gazetecilerin çokluğuna dikkati çekerek, “Anadolu’nun doğrusu Tokat büyüklüğündeki bir şehrindeki şu canlılığı görünce, bu basını görünce, bu, Türkiye’nin ne kadar açık toplum olduğunu gösteren en güzel örnektir. Türkiye’de yüzlerce televizyon var” dedi. Ve şöyle dedi: “Tabii ki sıkıntılar söz konusu olabilir. Bütün bunları da hep beraber aşacağız. Ama Türkiye’de yapılmış olan Basın Yasası, gerçekten en gelişmiş demokrasilere yakışacak bir yasa. Bugün gördüğümüz bazı olaylar Basın Yasası’ndan değil, Terörle Mücadele Kanunu’ndan kaynaklanan veya başka kanunlardan kaynaklanan bazı konular söz konusu. Ama basın özgürlüğü herkesin düşündüğünü yazması, çizmesi, ifade etmesi, demokrasinin en önemli konularındandır. Şüphesiz ki bunlar yapılırken basının saygınlığına da halel getirmemek, onu da muhafaza etmek basın hürriyetini, basın özgürlüğünü başka konulara alet etmemek de basın dünyasının görevi. Dolayısıyla basın dünyasının kendi oto kritiğini kendisinin yapması lazım. Kendi etik kurallarını kendisinin geliştirmesi lazım. Basına daima önem veriyorum. Ve basın özgürlüğü de Türkiye için en önemli konulardan biridir.”
