İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Büyükşehir Belediyesi’nde devam eden soruşturma kapsamında yazılı davet üzerine İzmir Adliyesi’ne gidip, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Birol Cengil’e ’şüpheli’ sıfatıyla ifade verdi.
Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 16 bürokratın tutuklu bulunduğu ’Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, kurulan örgütün faliyetleri kapsamında ihaleye fesat karıştırmak, belgede sahtecilik, kurumu zarara uğratmak, rüşvet, tehdit, görevi kötüye kullanmak’ iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Başkan Aziz Kocaoğlu’na ifade için çağrı yazısı, yılın son günlerinde ulaştı.
ADLİYEYE TAKSİYLE GELDİ
Başkan Aziz Kocaoğlu da yılın ilk mesai gününde Bornova’daki evinden taksiye binip yanında korumaları ve belediye görevlileri olmadan saat 09.30’da İzmir Adliyesi’ne gidip şüpheli sıfatıyla Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Birol Çengil’e ifade vermeye başladı. Avukatlar Bilge Özer, Nilay Çokkılınç ve Ercan Demir de Kocaoğlu’nun savunmasına yardımcı oluyor. Kocaoğlu’nun ifade verdiğini belediye çalışanları, CHP’liler televizyonlardan öğrendi. Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan ile Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak da adliyeye geldi. CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu da İzmir Adliyesi’en gelip bilgi almaya çalıştı. Milletvekili Alaattin Yüksel adliyeye girişti şunları söyledi:
"Çok bilgimiz yok. Bilgi almak için geldik. Ne olup bittiğini öğrenmeye geldik. Sayın Kocaoğlu benim çoculuk arkadaşımdır. Bizler ömrümüzde adliye görmedik. Adliye koridorlarında dolaşmadık. Benim tanıdığım Kocaoğlu Türkiye’nin en dürüst belediye başkalarından biridir, hatta bir tanesidir. Uzun süredir İzmir’de yaşananların onun şahsıyla veya bürokratlarıyla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Hiçbirinin hesaplarında zenginleşme yoktur. Kıt kanaat geçinen insanlardır. Onların haklı nedenlerle cezaevinde tutulduğuna inanmıyorum. Kocaoğlu tutuklamaların ardından isyan ediyordu. Bununla ilgili adliyeye çağırılmış olabilir. Bu yöntem, bu tarz dünyanın hiçbir yerinde sonuca ulaşmamıştır. Başbakan Erdoğan da benzer suçlamalarla karşılaşmıştır. Kendisine sesleniyorum, ’sizin yaşadıklarınızın sizin muhaliflerinizin yaşamasına izin vermeyin. Demokrasiye inanıyorsanız bunu gösterin.’ Bu tür zulümlerin yapılmasına izin vermemelidir. Büyükşehir’de yaşandığı iddia edilen olaylar da özel yetkili mahkemelerin yetkisi kapsamında değildir. Ortada çete de yoktur, reis de yoktur."
BUGÜNE KADAR NELER OLDU?
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerde ’Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, kurulan örgütün faaliyetleri kapsamında ihaleye fesat karıştırmak, belgede sahtecilik, kurumu zarara uğratmak, rüşvet, tehdit, görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla 2 Mayıs 2011 tarihinde özel yetkili cumhuriyet savcılığının talimatıyla operasyon başlamıştı. İlk operasyonda 36 kişi gözaltına alınmış, 20’si tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedilmiş, 17 kişi tutuklanmıştı. Tutuklanan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Pervin Şenel Genç, Karabağlar Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Hulusi Gülşen, Destek Hizmetleri Daire Başkanı Serpil Keskin, Büyükşehir Şirketler Genel Koordinatörü Hilmi Özen, Grand Plaza Genel Müdürü Reha Pekerten, Büyükşehir Alım Şube Müdürü Mehmet Sayar, Adnan Saygun Kültür Merkezi Müdürü Nagehan Genç, organizatör Ata Karataş, Hakan Say, Ömer Devrim Ergin, Harun Aslan, Mustafa Çakar, Candan Genceroğlu, firma yetkilisi Erden Erdener, organizatör Alaattin Eraslan, Kuşadası Belediyesi Sosyal İşler Sorumlusu Erdoğan Uyan ve Büyükşehir Protokol Müdür Vekili Zeki Karatay’ın tutuklanması belediyede deprem etkisi yapmıştı.
Daha sonra yapılan itirazlar sonucu Destek Hizmetleri Daire Başkanı Serpil Keskin, Adnan Saygun Kültür Merkezi Müdürü Nagehan Genç ile Grand Plaza Genel Müdürü Reha Pekerten 30 Eylül’de, Büyükşehir Protokol Müdür Vekili Zeki Karatay da 14 Ekim’de, organizatörler Harun Aslan ve Mustafa Çakar da geçen ay tahliye edilmişti. Böylece ilk operasyonda tutuklu sanık sayısı 11’e indi.
