YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, hiçbir öğrencinin hakkının yenmediğini belirterek, “Ali Bey’in istifa edebilmesi için öğrencilerin hakkaniyetine zarar veren bir icraatı olması lazım. Hak yenmedikçe Ali Bey’in istifasını istemenin bir anlamı olmadığını düşünüyoruz” dedi. Özcan, adaya özgü soru kitapçığı uygulamasına son verileceğini açıkladı.
YÖK Başkanı Özcan, 9 Mayıs Avrupa Günü ve Gençlik Haftası dolayısıyla, Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi'nde verdiği resepsiyon öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. “ÖSYM Başkanı dün katıldığı YÖK Genel Kurul toplantısında ne tür bilgiler verdi?” şeklindeki bir soruya Özcan, ÖSYM Başkanı Demir’in, toplantıda bugüne kadar olan gelişmeleri anlattığını söyledi.
Demir’in, bundan sonra yapılacak sınavlarda nasıl hareket etmesi gerektiği hakkında da bilgi verdiğini belirten Özcan, “Biz de kendisine sınavla ilgili bazı görüşlerimizi ilettik. Bu türden bir bilgi alışverişi oldu. Hem geçmişi şöyle bir gözden geçirdik hem de gelecekte ne gibi tedbirler alınacak bu tür sınavlarda onları gözden geçirdik” dedi.
Özcan bu sınavla ilgili birkaç üniversiteden raporlar geldiğini anımsatırken o raporlar ışığında ne gibi değişiklikler yapılabileceğini gözden geçirdiklerini söyledi.
En çok şikayet edilen konulardan bir tanesinin adaya özgü soru kitapçığı ve cevap kağı olduğuna dikkat çeken Özcan, şöyle devam etti:
“Onu bir dahaki sefere başka bir şekilde yapmayı düşünüyoruz. Adayla ilişkilendirmeden herkese ait bir soru kağıdı olacak, ama soru kağıdı sınıfta gelince dağıtılacağı için adayla ilişkisi ancak sınıfta kurulacak. Önceden hiç kimse tarafından bilinmeyecek. Kitapçıklar üzerinde adayla ilgili hiçbir bilgi olmayacak.”
Özcan, bir gazetecinin, Ali Demir’in istifasının söz konusu olup olmadığını sorması üzerine, şu yanıtı verdi:
“Böyle bir sınavda Ali Bey’in istifa edebilmesi için öğrencilerin hakkaniyetine zarar veren bir icraatı olması lazım. Bugüne kadarki tecrübelerimizden ve yargının incelemesi sonucunda böyle bir husus ortaya çıkmadı. Hiçbir öğrencinin hakkı yenmedi. Kimse kimsenin önüne geçmedi veya arkasında kalmadı. Hak yenilmedikçe Ali Bey’in istifasını istemenin bir anlamı olmadığını düşünüyoruz. Eğer hatası olsaydı o konuda, derhal istifasını isterdik.”
ÖSYM Başkanı Demir’in idari kusurlarının olabileceğini kaydeden Özcan, “Ama o kusurlar sınavda öğrencilerin hakkaniyetine zarar vermedi. Ali Bey’in sürecin idare edilmesinde hataları olduğunu herkes kabul ediyor, herkes biliyor. Biz de kabul ediyoruz. Başbakanımız da söyledi, Cumhurbaşkanımız da ifade etmişti. Herkes kabul ediyor, o ayrı bir mesele ama benim için önemli olan öğrencilerin hakkaniyetine zarar veren bir uygulamadır, böyle bir uygulama olmadı” şeklinde konuştu.
“Bazı öğrenciler, sınav puanlarının değiştiğini ileri sürüyor. Bu durumda öğrencilerin mağdur olması söz konusu değil mi?” şeklindeki soruya de Özcan, şu yanıtı verdi:
“Hiç kimsenin, hiçbir öğrencinin puanı tekrar hesaplanmamıştır. Şu şekilde uygulamalar olmuştur. Eksik soru kağıdı alan veya soru kağıdının birkaç yaprağı olmayan arkadaşlara bu sınav tekrar verilmiştir ama bilgisayarda onların cevap kağıtları ilk soru kitapçığına ait olduğu için değerlendirilirken sanki ilk soru kağıdının yanlış veya eksik olan soru kağıdının cevaplarına göre puanlama yapılmıştır. Sonradan durum anlaşıldı. Yeni verilen soru kağıdına ait cevap kağıtlarıyla puanlar hesaplandı. Hiçbir şekilde, hiçbir öğrencinin puanı değişmemiştir. Sadece 2 bin 50 civarında olan, bunların bin 700 tanesi hapishanelerdeki insanlarımızdı, öğrencilerimizdir. 350 de dışarıda vardı. Soru kağıtlarında eksiklikler vardı, bunların. Bu arkadaşlara yeni soru kağıtları ile tekrar bir sınav verilmiştir ama cevapları eski sorulara ait cevaplar olduğu için değerlendirmede yanlışlıklar olmuştur ama bu fark edildi ve hemen yeni sorulara uygun cevap kağıdı geliştirilerek arkadaşlarımızın puanları hesaplanmıştır. Öğrenciler itiraz edebilirler ama durum budur. Sadece 2 bin 50 civarındaki öğrenci için bu işlem yapılmıştır. Başka da hiçbir öğrencinin sorusunda yanlışlık yoktur."
“Devlet Bakanı Hayatı Yazıcı ile ÖSYM Başkanı Demir arasında bir mail krizi yaşandı. Olayın akışı nedir?" sorusuna Özcan, “Ali Bey’in gelişinden zannediyorum bir ay sonra Ali Bey bir gün bana geldi. Kendisinin böyle bir e-mail aldığını söyledi. Bana maili gösterdi. Gayrı ciddi, tamamen uyduruk olduğu belli olan bir maildi. Ben de kendisine, ‘Dikkate alma, at bunu bir tarafa’ dedim. ‘Sakla, bir gün lazım olur. Kayıtlarında bulunsun’ dedim. Ciddiye alınacak bir şey değil, olay budur” cevabını verdi.
Özcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Demir hakkında soruşturma izni istemesine ilişkin hazırlanacak ön inceleme raporunun 25 Mayıs 2011’de gerçekleştirilecek YÖK Genel Kurulu toplantısına yetişmeyebileceğini sözlerine ekledi. (ANKA)