Tutukluluk halinin mahkemenin verdiği bir karar olduğunu söyleyen Yazıcı, söz konusu davayı "Türkiye'nin prestij davaları" olarak nitelendirdi. Yazıcı, "Bunlar önemli davalardır. Türkiye'nin son yıllarda kararlılıkla sürdürdüğü davalardır. Altını çiziyorum, yargı biriminin kararlılıkla ve çok cesurca hukuki ölçüleri de gözetmek suretiyle yürüttüğü davalardır." diye konuştu.
Hayati Yazıcı, İstanbul'da düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin rekabet hukuku ve politikası alanındaki ihtiyaçlarının belirlenmesi" konulu konferansa katıldı. Konuşmasının ardından gazetecilerin Ergenekon davasına ilişkin sorularını cevapladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, Ergenekon yargıçlarına yönelik, "Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum. Çünkü yargıç, vicdanıyla hareket eden kişi demektir." sözlerini eleştirdi. Hâkim ve savcıların vicdanlarının kabul etmediği kararları kolay kolay vermeyeceklerinin altını çizerek, "Bu vicdansızlıktır, demenin, o insanın sanki o işlemleri yaparken vicdanı yokmuş gibi davranmasını ima etmenin de haksızlık olduğu kanısındayım." ifadelerini kullandı.
Tutukluluk sürelerinin uzunluğuna ilişkin eleştirilere ise katılan Hayati Yazıcı, bu davalar dolayısıyla hiç kimsenin bir haksızlığa uğratılmaması uyarısında bulundu. Sürecin serinkanlı bir şekilde takip edilmesini isteyerek şunları kaydetti: "Hep söyleniyor tutuklama süreleri uzun. Doğrudur, uzuyor. Bunun da çok çeşitli sebepleri var. Olaylar çok dal budak salmıştır, bunları derleyip toparlamak, bunlarla ilgili kanıt elde etmek, bilgileri ve belgeleri ayırt etmek, teknik raporları temin etmek bu sürecin uzamasına sebep oluyor. Bizim de temennimiz bunların kısa sürede sonuçlanması. Yargıdan beklenen 3 şey vardır: Yargı süratli olacak, verdiği karar adil olacak, yargı huzurlu olacak."
