Salona elindeki Türkiye haritasıyla giren Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
- Gördüğünüz gibi artık ülkemize artık gidilmeyen yer kalmadı. Ben burada sadece karayolları ve havayolları haritamızın nasıl değiştiğini gösterdim. Türkiye'ye 160 bin derslik, 80 yeni üniversiteyle üniversite sayımızı 156'ya çıkardık.
"Evde oturan ölür"
- Misafirimiz olan Roman vatandaşlarımızın bir sözü var. "Evde oturan ölür." Balık Ayhan'la bizim söylem dilimiz uyar birbirimize. Biz bir evde oturmadık, veya evde oturmadık. Biz milletin derdiyle yollara düştük. Biz bölgemizin ülkemizin dertleriyle, hak için hukuk için kardeşlik için yollara düştük.
Erdoğan, konuşmasının ardından Roman sanatçı Balık Ayhan ile fotoğraf çektirdi.
- Elbette resmini yapamayacağınız gibi mutluluğu bir haritada gösteremezsiniz. Ama biz kardeşliğin resmini çizmenin mücadelesini de veriyoruz. Biz birileri gibi Türkiye haritasını farklı renklere boyamanın gayreti içinde değiliz. Tam tersine, farklı renklerin oluşturduğu birliği kavuşturmayı, uyum içinde resmetmenin gayreti içindeyiz.
"Çok etnik unsur var"
- Biz etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Ülkemizde bir çok etnik unsur var. Biz bunları zenginlik olarak gördük. Bazıları dalgasını geçiyor varsın geçsin. Ama biz tüm etnik unsurlarıyla, bunlar birer alt kimliktir ve bunları vahdette bunları topluyoruz. Batı neye sahipse doğu Güneydoğu da aynı imkanlara sahip olacak. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Şu anda Güneydoğu'yla Doğu'yla ilgili olarak yatırımlardan bahsetmiyorlar.
"Rahatsız olan aynaya baksın"
- Takıldıkları birkaç konu var. Sadece bunu konuşuyorlar. Çıkın da bunu konuşun. Kültür diyorlar, yaptığımız değişimleri konuşuyorlar mı? Konuşmuyorlar. Ne dedik? Tek bayrak, tek millet, tek devlet dedik. Bugün yine aynı şeyi söylüyoruz. Kimseyi rahatsız etmemesi lazım. Birileri rahatsız oluyorsa aynaya baksınlar o kadar.
"Romanlar birinci sınıf vatandaştır"
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği altında herkes devlet karşısında birinci sınıftır. Bizim en başından itibaren söylediğimiz de budur. Türkiye her dalında ayrı bir çiçeğin açtığı çok büyük bir çınardır.
- Benim Roman kardeşim bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ben çocukluğumu onlarla beraber geçirdim. Aynı mahallede büyüdük, beraber yaşadık ve bundan dolayı da rahatım. Ha şu anda oy endişesiyle bu tür bir gayretin içerisinde değilim. Azınlıklar bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Çoğunluk da olsa azınlık da olsa 73 milyonun her bir ferdi birdir ve eşittir.
BDP'ye eleştiriler..
- BDP sorunun var ettiği, sorunun ortaya çıkardığı bir siyasi yapıdır. Dolayısıyla sorunun çözümünden de hazzetmeyecektir. Çünkü sorun çözüldüğü anda biliyor ki oy noktasında bitmiştir. Bunu açık net olarak ortaya çıkmıştır. İstismarın kaybolduğunu gören BDP sorunun çözülmemesi için elinden gelen kışkırtmayı ortaya koymaktadır. BDP'nin yaptığı, süreci bulandıracak adımlar atarak süreci engellemek istediğini göstermiştir. Bu tavır, annelerin gözyaşından, babaların yürek sızısından, gençlerin kanından rant elde etme çabasıdır. Bu tavır, ülkeye millete maliyeti her ne olursa olsun Ak Parti'yi seçimler öncesinde güya yıpratma tavrıdır.
"BDP Kürtlerin temsilcisi değil"
- Ne BDP ne de onların sırtını dayadıkları, benim Kürt vatandaşlarımın temsilcisi değildir. Bakınız Doğu ve Güneydoğu'yu BDP üzerinden izleyenler yanılırlar. Ben geçen haftaki grup toplantımızda da ifade ettim. Gidin oradaki tablonun ne kadar farklı olduğunu, nasıl huzur ve kardeşlik ikliminin olduğunu yerinde görürsünüz. Bölge çok hızlı gelişiyor.
TUTUKLULUK SÜRESİ MESAJI
Başbakan Tayyip Erdoğan grup konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Yargıtay'ın tutukluluk süreleriyle ilgili kararının ardından gerçekleşen tahliyelerle ilgili bir soru üzerine de "Yargının tasarrufu" değerlendirmesinde bulunan Başbakan Erdoğan, "Bununla ilgili yasal düzenleme yapılacak mı?" sorusuna "Gerekirse gereği yapılır. Ancak şu anda öyle bir şey yok. Daha önce çıkarılmış yasal düzenleme üzerinden olayı yapıyor..." dedi.(dha)