İZMİR DURUŞMASINDA ‘ETKİHABER NOTLARI’..
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YARGILANIYOR! / 2
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik 10 günlük mahkeme sürecinin ilk ayağı tamamlandı.
Davayı takip eden şüpheliler, şüpheli yakınları, savunma avukatları, sivil toplum kuruluşları ve medyaya göre 10 gün süren yargılama safhası ortaya soruşturma ile ilgili net bir sonuç çıkarmadı. İlk yargılama sürecinden sonra İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 kişinin tutukluluk hallerinin devamına, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bey ve Grand Plaza eski Genel Müdürü Muharrem Derbentoğulları'nın tahliyesine karar verdi.
Karar, duruşma solunun da şok etkisine neden oldu. Karara tutuklu yakınları tepki gösterdi. Mahkemede kararın açıklanmasının ardından yuh sesleri duyulurken, bazı tutuklu yakınlarının ağladığı görüldü. Tutukluları cezaevine götüren araçların önüne kesen çok sayıda kişi ise, araçları yumruklayarak ve tekmeleyerek kararı protesto etti. Kısacası birçok insanın halen cezaevinde bulunduğu ve yargılandığı olayda ‘sıfıra sıfır elde var sıfır’ sonucu çıktı.
Duruşma 5 Temmuz da..
Peki! İlk celsede Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı, ara kararında neler dedi? Kargılı dava kapsamında, Buca toplu konutları ruhsat ve belgelerinin temini için Cumhuriyet Savcılığı'na yazı yazılmasına, Ferda Eser ve Hüseyin Çalışkan'ın bu davadan ayrılmaları ve Danıştay'da yargılanmaları taleplerini reddetti.
TAPE yani dinleme kayıtlarıyla ilgili itirazları görüşen mahkeme heyeti, kayıtların ve teknik takip kayıtlarının aynı olup olamadığına dair inceleme yapılması için bilirkişiye gönderilmesine ayrıca, ESHOT durak ihalesi ve Buca toplu konutları yangın merdiveni, seramikleri 15 santimetresinin yapılmamasında ihaleye fesat karıştırma, fotoğraf çekimi ve masaüstü reklam filmi yönünden kamu zararı oluşup oluşmadığıyla ilgili teknik bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi.
Mahkeme, tüm sanık avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi talebi olup olmadığına, eğer varsa 20 gün ek süre verilmesine, tanık bildirimleri halinde adrese davet çıkartılmasına karar verdi. Ayrıca, tutuksuz sanıklar Nagehan Genç ve Serpil Keskin'in yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasına, otopark ihalesiyle ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne yazılan yazının beklenmesine karar verdi. Duruşma 5 Temmuz'a ertelendi.
Ya duruşma sonrası..
Mahkeme heyetinin 18 kişinin tutukluluk hallerinin devamına karar vermesinin ardından tahliye bekleyen sanık yakınları hayal kırıklığı yaşadı. Mahkeme heyetinin duruşma salonundan çıkmasının ardından, yuh sesleri duyuldu. Bir süre oturdukları yerden kalkamayan tutuklu yakınları, gözyaşlarını tutamadı. Adliye dışında 'İzmir Aziz'dir Aziz kalacak sloganları' atıldı.
Adalet aramaya geldik!
Kararın açıklanmasının ardından bir süre adliye içinde kalarak kararı değerlendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu daha sonra, kameraların önüne geçti. 3 Nisan'da başlayan ve bugün sonuçlanan 11 günlük mahkeme sürecinde her türlü konunun konuşulduğunu belirten Kocaoğlu, "Bilimsel olarak hem avukatlarımız hem de bürokrat arkadaşlarımız tarafından hiçbir kafada soru işareti bırakmayacak şekilde anlatıldı. Ve iddianamenin bütün varsayımları, tezleri, suçlamaları çürütüldü. Sonunda iki arkadaşımız hariç, diğer arkadaşlarımızın tutukluluklarının devamına karar verildi. Zaten bu arkadaşların 3 tanesi 11 ay 13 gündür tutuklular. Diğer arkadaşlarımızın da tutukluğu 5 aya yaklaştı.. Biz İzmir Adliyesi'ne adalet aramaya geldik. Hiçbir arkadaşımız bizim dışımızda olan sanıklar hiçbir yere kaçmadı. Herkes geldi ifadesini verdi. Ve kimlik tespiti yapılırken İzmir Büyükşehir bürokratlarını bunlar 100 kadardır. Hiçbirin sabıka kaydı yoktu. Bunu hep beraber izledik. Bizim başımıza bu çorap 01.01.2011 tarihinde 52 tane vergi denetçisinin, bunlardan 8'i vergi baş kontrolüdür, bunların yaptığı incelemeler, sorduğu sorular, istediği evraklardan bunların ne belediye mevzuatını, ne kamu ihale mevzuatını bilmedikleri ama vergi mevzuatı olan kendi konuları olan vergi mevzuatını da bilmediklerini basınla ve kamuoyu ile sürekli tartıştım. Bugün maalesef ve maalesef adalet tecelli etmemiştir. Biz buraya Türk adaletine güvenerek adalet aramaya geldik. Ve adalet isteğimizi tüm İzmirli hemşerilerimizle birlikte dünya âleme duyurduk. Bundan sonra da süreç devam edecektir." dedi.
Ne anlama geliyor bilmiyoruz!!
Hiçbir zenginleşme, çıkar ilişkisi ve suç örgütünün iddianamede olmadığını iddia eden Kocaoğlu, "Buna rağmen bu arkadaşlarımız 5 Temmuz'a kadar tekrar hürriyetlerinin kısıtlanması ne anlama geliyor onu bilemiyoruz. Bu karar ne anlama geliyor onu da bilemiyoruz. Ama süreç ve bu iddianame ve bu yargı süreci 160 yıllık belediye tarihin en büyük davası ve en adaletsiz davası olarak hem belediyecilik tarihine hem de yargı tarihe geçecektir. Biz suçsuzluğumuzu yanlış yapmadığımızı ve sadece ve sadece genelin yararını koruduğumuzu, adil davrandığımız ve bu kentin ve kentin insanların kalkınması için yaptığımız çalışmaların ve maalesef belli konularda çiftçinin, üreticinin işçinin yanında emekten yana, kentten yana kentin geleceğinden yana tavır aldığımız için böyle bir yargılamaya muhatap oluyoruz. Bunu tüm İzmir halkı, bunu hangi siyasi görüşten olursa olsun, nereden gelirse gelsin, bütün İzmirli hemşerilerimiz bilmektedir ve konuyu en az bizim kadar sağlıklı değerlendirmektedir. Bundan sonra vereceğimiz hukuk mücadelesidir. Hak ve hukuk arama mücadelemiz devam edecektir." diye konuştu.
Bütün herkesi sakin olmaya, işlerine güçlerine bakmaya davet eden Kocaoğlu, "Hiçbir taşkınlık yapmadan, yüreğimize taş basıp buradan ayrılacağız. Ama biz ne yaptığımızı biliyoruz. Ve adalet geç de olsa yerini bulacaktır. Torbalı'da söylemiştim, sadece ve sadece adalet istiyorum diye.. Sadece ve sadece adalet istiyorum." diyerek sözlerini bitirdi.
‘KABUL EDİLEMEZ’
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun avukatı Ercan Demir ise yaptığı açıklamada, duruşmalar başlayıncaya kadar dava ile ilgili çok farklı değerlendirmelerin yapılabileceğini belirterek; "Ancak 9 gün boyunca bürokratların ve bizlerin savunmalarında aslında meselenin İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bürokratlarının her hangi bir çıkar ve haksız menfaat edinmesiyle ilgili olmadığını, aslında meselenin ihale usulüyle ilgili bir tartışmadan ibaret olduğunu gördük. Bu usul tartışmasında aslında savcılığın öne sürdüğü hukuki görüşün kabul edilemez olduğuna dair bilimsel görüşleri de ortaya koyduk. Savcılığın iddia ettiği hukuki görüşü benimseyen Türkiye'de tek bir profesör bilim insanı yoktur. Tüm bilim insanlarının, bilim otoritelerinin, savcılığın öne sürdüğü bu görüşü açıkça ortaya koymamıza rağmen ne yazık ki arkadaşlarımızın tutukluluk hali devam ediyor." şeklinde konuştu. Tutuklamanın bir tedbir olduğunu ve büyükşehir bürokratlarının tutuklu olarak kalmalarının hiçbir açıklaması ve hiçbir meşru nedeninin bulunmadığını ifade eden Demir, "Elbette hukuka saygılıyız, mahkemelere saygılıyız, biz hukuk devletinde yaşamak istiyoruz Ama mevcut durumun kamu vicdanını yaralamaması ve zedelememesi gerektiğine inanıyoruz." dedi.
Aylardır süren araştırma, sorgulama, operasyon ve göz altılarla sıcak saatler geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi 10 gün süren ilk duruşmalarda umduğunu bulamadı. Mahkemenin yalnız tutuklu sanıklardan iki kişiyi salıvermesi tam anlamıyla şok etkisi yarattı. Şimdi gözler 5 Temmuz’da yapılacak duruşmaya çevrildi. Kısacası İzmir’in gündemi Temmuz sıcağı gibi sıcak olacak.. Gelişmeler tabiî ki en ince ayrıntısına, söylenenlere, ifadelere ve iddialarla Etki Haber’de olacak!..BEKLEYİN!
"EGE’NİN İMBATI ÜZERİNİZE OLSUN…"

 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					