İZMİR’DE NELER OLUYOR?
İZMİR OPERASYONU ÜZERİNE..
İzmirlilerin kafasında hep aynı soru var. Soru şu; “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon siyasi mi? Yoksa gerçekten de yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma ve rüşvet iddiaları var mı?”
Sokakta kime rastlasanız ya da dost sohbetlerinde veya bir arkadaşınızla ayaküstü yaptığınız konuşmada sorulan soru bu! Sorunun cevabı ise, ETKİHABER’ de sıcağı sıcağına yayınladığımız soruşturmanın detaylarında gizli. Bu detaylar bir kısım medyaya göre tamamen İzmir’de CHP’yi bitirmek adına yapılan bir soruşturma, bir kısmına göre de tamamen yasal ve hukuki çerçevede seyreden bir adli vaka.
Peki deliller ne?
Peki! Yolsuzluk yapıldı; ihaleye fesat karıştırıldı veya rüşvet alındı denilen belgeler ne? Bu belgeler ne kadar hukuki ya da ne kadar inandırıcı. Tabi ki, bunu şimdilik anlamak çok zor. Çünkü soruşturmanın bütün detaylarını görmeden, yani polisin ve soruşturmayı yürüten özel yetkili savcıların topladığı delilleri görmeden bir fikir oluşturmak zor. Ama geriye yaslanıp şimdiye kadar medyada yer alan delillere bakılacak olursa, birilerinin gerçekten de bir şeyler yaptığı, bazı işlerden rant sağlamaya çalıştığı izlenimi var.
Sayıştayraporu suçluyor!
Örneğin, soruşturma ve ardından operasyona kadar giden süreci başlatan Sayıştay Denetçilerinin raporları yenilir yutulur gibi değil! Denetçi raporlarında, kuruşu kuruşuna kadar yapıldığı iddia edilen usulsüzlükler ayrıntılı şekilde yer alıyor. Raporda, belediyenin son 5 yılının incelendiği ve 40 milyon liralık yolsuzluk olduğunun altı çiziliyor. Sayıştay Başkanlığı’nca düzenlenen inceleme raporlarında İzmir Belediyesinde ‘ihaleye fesat karıştırmak, resmi belgede sahtecilik, görevi ihmal ve kamulaştırmasız el atma’ suçlarının işlendiği iddia ediliyor.
Raporlarda aralarında Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter S.E.H., Genel Sekreter Vekili Pervin Ş.G., 3 genel sekreter yardımcısı, 5 daire başkanı, 15 belediye şirketi müdürü ve yardımcısı, 10 şube müdürü olmak üzere toplam 205 kişinin suç işlediği tespit edildi.
Sayıştay raporlarına göre; 205 şüphelinin 16 kez örgütsel suç, 85 kez fesat karıştırma, 18 kez edimin ifasına fesat karıştırma, 17 kez nitelikli dolandırıcılık, 8 kez irtikâp, 38 kez görevi kötüye kullanma, 3 kez tehdit, 3 kez bilirkişilik görevini suiistimal, 63 kez de diğer suçlar kapsamına giren muhtelif suçlar işledikleri öğrenildi.
Hazırlanan Sayıştay raporuna göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 40 milyon 026 bin 792 TL’lik kamu zararı oluştu. Toplam kamu zararının ise, iki ayrı inceleme sonrası 100 milyon TL’yi bulduğu belirtiliyor.
400 yolsuz işlemden yalnızca bazıları şöyle tespit edildi: İzfaş ( İzmir Fuarcılık A.Ş.)’ın özel günler ve davetiyeler için çiçek alımı ihalelerini A.O.Ö.’nün yetkilisi olduğu Çağlar Çiçekçilik Firması’na verdiği ve yapılmayan harcamaların yapılmış gibi gösterilerek sahtecilik ve dolandırıcılık suretiyle devletin zarara uğratıldığı belirtiliyor..
Afiş ve Mandalina
Raporda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tanıtım, afiş, bilboard ve poster işlemlerinin ihale yapılmaksızın T.A.’nın yetkilisi olduğu ajansa verildiği; İzbeton Genel Müdürü A.İ. ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı F.Ö.’ nün İzbeton da kullanılmayan malzemeleri kullanılmış gibi gösterdiği; L.S. adlı firmanın İzmir Sanat’ta yapmış olduğu Kokteyl masrafları ile yazarların imza gününde yapılan ikram İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Şirketi olan Grant Plaza Şirketi’ne fatura edildiği; 31 Aralık 2010′da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Grand Plaza Genel Müdürü R.P. ile Grand Plaza Genel Müdür Yardımcısı H.B. arasında yapılan görüşmede 50 ton mandalinayı almış gibi göstererek faturalandırdıkları öne sürülüyor..
TGB’ye köfte yardımı
Sayıştay raporunun dışında, polisin gizli kamera aracılığıyla elde ettiği ve delil olarak soruşturma dosyasına konulan bir olay ise oldukça ilginç! İddiaya göre; Genel Sekreter Pervin Ş.G.’nin köfteci Ünsal P. ile 10 Mart 2011 tarihinde saat 09.53’te yaptığı görüşme akıllara‘neden?’ sorusunu getiriyor. Kayıtlara göre, İşçi Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Tüm Gençlik Birliği (TGB) üyeleri İstanbul’a eylem yapmaya giderken Genel Sekreter Pervin Ş.G.’den maddi destek talebinde bulunuyor. Görüşmede, TGB’lilerin istediği paranın, köfteciden yemek yenmiş gibi gösterilerek karşılanacağı söyleniyor. Genel Sekreter G. TGB’lileri parayı almaları için köfteci Ünsal P.’ye yönlendiriyor.
İŞTE O DİNLEMELER:
Genç ile köfteci Ünsal Pervanlar arasındaki görüşme;
-Pervin: (...) TGB Türkiye Gençlik Birliği İstanbul’a gidiyor ya eylemler falan var, eskiden otobüs falan biz veriyorduk, şirketlerden buluyorduk, şimdi durum zor...
-Ünsal: Ne kadar ödenecek?
-Pervin: 6’dan 12’den bahsedildi, bizim karşılayabileceğimiz 6 bin lira.
-Ünsal: Tamam karşılayalım.
-Pervin: Sonra da faturanı bankadan halledeceğiz. Bankaya vereceğim hesap numarası lokantanın şeyi olacak, orda yemek yenmiş gibi olacak! KDV falan, bi zararı olur mu?
-Ünsal: Yok yok olmaz, olsa ne olacak? Bir lafı olmaz her şekilde öderim.
Beklemek en iyisi..
Soruşturmayla ilgili yazacak elimizde birçok doküman var. Şimdilik bu kadar diyerek İzmirlilerin zaten karışık olan kafalarını daha da bulandırmayalım. Bekleyip adaletin ne yapacağını görelim. Dileriz ki, sonuç İzmir için İzmirli için hayırlı olur. Ege’nin imbatı üzerinize olsun!
