Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen ''20. Yerel Medya Eğitim Semineri'', Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da katılımı ile Şanlıurfa'da başladı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, DSİ 15. Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen seminerden önce, aynı salonun girişinde ''Türk Basını ve Şanlıurfa'' fotoğraf sergisinin açılışını yaptı.
Seminerin açılışında konuşan Arınç, Türk Ceza Kanunu'nda 6 maddelik değişiklik hazırlandığını hatırlatarak, bununla özel hayatın gizliliğinin korunmasının hedeflendiğini anlattı. Gizlilik ilkesi ihlalinin, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs konularında da yeni düzenlemeler getireceklerini ifade eden Arınç, "Yapacağımız çalışmanın iki ana noktası var; birisi özel hayatımıza yapılan müdahaleleri daha ağır cezalarla yaptırıma bağlamak. Ama gazeteci, basın mensuplarının yaptığı haberler ve haberlerle ilgili bilginin ifşa edilmesi gibi konularda da ceza unsurlarını azaltarak bugün haklarında açılan binden fazla davayı belki onların lehine daha iyi sonuca ulaştırmak çabasındayız. Sanırım önümüzdeki günlerde Meclis'ten geçiririz." diye konuştu.
Ergenekon soruşturması kapsamında bir medya kuruluşunda aramalar yapıldığını hatırlatan Arınç şunları kaydetti: "Bu aramalar neticesinde bazı gazetecilerin bazı suçlamalar neticesinde tutuklandığını biliyoruz. Bazı çevreler 'vay nasıl bir medya kuruluşuna baskın yapıldı' diyerek ortalığı ayağa kaldırmak istedi. Hatta bir siyasi parti lideri de medya kuruluşu sahibi hakkında methiyeler dizdi. Sonra ortaya başka ilişkiler ağı, başka hesaplar, başka komplolar çıktı. Kimlerin bu oyunlar içinde yer aldığı ortaya çıktı. Tüm kamuoyu bunu biliyor. Şimdi de bir başka görültü koparılmaktadır. Basılmamış kitaba baskın olur mu diye; bunların faturası da sürekli hükümete çıkarılmakta. Biz hükümet olarak elbette basılmamış kitabın toplatılmasına, basın mensuplarının yakalanmasına, tutuklanmasına rıza göstermeyiz. Buna özülürüz ve endişe duyarız. Ama bunlar tamamen mahkeme kararına bağlı. Yargısal tasarruf vardır. Hatta itirazları toptan reddeden bir mahkeme kararı bulunmaktadır. Söz söyleme imkanımızın olmadığını düşünüyoruz. Olaya üzülmek başka şey, yargının kararına karşı çıkmak veya alkışlamak başka şeydir."
