Yağmurların getirdiği selin vurduğu Pakistan, tarihinin en büyük felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Selden etkilenen yaklaşık 14 milyon Pakistanlı, bir yandan salgın hastalık tehdidi ile karşı karşıya kalırken, diğer yandan da açlık ile boğuşuyor. Sel ve heyelanlar nedeniyle 2 milyon ailenin evsiz kaldığı, binlerce Pakistanlının hayatını kaybettiği dost ve kardeş ülke Pakistan'a Konya Şeker dostluk elini uzattı. 500 tonluk şeker yardımını taşıyan toplam 25 konteynır Konya Şeker çalışanlarının duaları eşliğinde düzenlenen törenle yola çıktı.
Konya Şeker'in yardım konvoyu, demiryolu ile yapacağı yolculuktan sonra sel felaketinin yaşandığı Kuzey Pakistan'da olacak. Yardım konvoyunun Pakistan'a hareketi öncesi bir açıklama yapan Pankobirlik, AB Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, Pakistan'daki manzaranın tam bir felaket olduğunu, koca bir ülkenin yarısının sular altında kaldığını belirtti.
Yaşanan çaresizlik ve felaket karşısında hiçbir vicdan sahibi insanın duyarsız kalamayacağını söyleyen Konuk, Türk insanının ise bu vicdani sorumluluğun dışında Pakistan'a el uzatmak için tarihi borcu olduğunu hatırlattı.
Recep Konuk, "Yaşanan felaketin boyutlarına haber bültenlerinden hepimiz şahit olduk. Vicdan sahibi hiç kimsenin duyarsız kalamayacağı görüntülerdi. Koca bir ülkenin yarısı sular altında. Binlerce insan sel sularına kapılıp hayatını kaybetti. Yaklaşık iki milyon aile artık evsiz. Ve Pakistan'ın tarlalarına bereket yerine felaket yağdı. O tarlalarda şimdi ürün yerine balçık var. Felaketten sağ kurtulanları ise çetin bir yaşam mücadelesi bekliyor. Bir yanda salgın hastalık tehdidi, bir yanda açlık. Sadece elleri ve kafası çamurun üzerinde, helikopterden atılacak yardım malzemesine uzanarak hayata tutunmaya çalışan çocukların görüntüsü, insanlığın hafızasından silinebilir mi? O hayata tutunmak için açılan el, boş çevrilebilir mi? Biz Konya Şeker olarak o eli boş çeviremezdik. Biz de o ele dostluk elimizi uzatmalıydık. Bu konvoy o çocukların televizyonlar vasıtasıyla tüm dünyaya yardım için açılan ellerini boş bırakmamak, onları tekrar hayata bağlamak için yola çıkıyor. Bu, işin vicdani yönüdür. Ancak Türkiye için, Türk milleti için Pakistan'a duyarsız kalmamak tarihi bir mesuliyettir." dedi.
Milletler ya da devletler arasında kardeşlikten ya da dostluktan klişe bir laf olarak sıkça söz edildiğini hatırlatan Recep Konuk, coğrafi uzaklığa rağmen Türkiye ile Pakistan'ın klişe kardeşliğe değil, gerçek anlamda ve kopmaz bir kardeşlik hukukuna sahip çıktıklarını belirtti. Konuk, şunları söyledi:
"Bugünkü Pakistan 1947 yılında kuruldu. Ancak bizim Pakistanlı kardeşlerimizle hukukumuzun tarihi yüz yıllara dayanır. Bugün Pakistan vatandaşı olanlar Hint Müslümanlarıdır. Ve o Müslüman kardeşlerimizin Cumhuriyetimizin harcında katkısı ve payı vardır. İstiklal mücadelemize dua ile desteğin dışında, maddi desteği bu kardeşlerimizin ataları yapmıştır. Milli mücadeleyi dünyaya duyuran lobi faaliyetlerini bu kardeşlerimiz gerçekleştirmiş, sömürge olarak yaşadıkları Hindistan'da onbinler olarak sokağa dökülmüşler, sömürgecilerini isyan ile tehdit edebilme cesaretini göstermişler, Anadolu'nun işgaline karşı omuz omuza mücadele için Ankara Alayını kurmuşlardır. Tüm hemşehrilerimi, tüm milletimi imkanları ölçüsünde Pakistan'da açılan o ellere yardım etmeye, yardım edemeyecek durumda olanları dualarıyla kardeşlerine destek olmaya davet ediyorum. Bu, bizim tarihi borcumuzdur. Dualarımız onlarla.."
