17 Aralık 2025
Altın 5936.171
BIST 11348.83
Dolar 42.6937
Euro 50.0992
Sterlin 57.1786
Ankara -1°C

Onatça: Yerel Aktörleri Kalkınma Politikalarına Daha Fazla Dahil Etmeliyiz

Onatça: Yerel Aktörleri Kalkınma Politikalarına Daha Fazla Dahil Etmeliyiz
Türk Girişim ve İş Dünyası Federasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, Türkiye’nin,2012’nin son çeyreğine, makroekonomik dengelerde, geçmiş yıllara oranla zayıflamış olarak girdiğini söyleyerek, “Büyümenin yavaşlaması.

Türk Girişim ve İş Dünyası Federasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, Türkiye’nin,2012’nin son çeyreğine, makroekonomik dengelerde, geçmiş yıllara oranla zayıflamış olarak girdiğini söyleyerek, “Büyümenin yavaşlaması da, büyümenin nimetlerinin ne ölçüde adil dağıtıldığı ile ilgili bir sorunu gündeme getiriyor” dedi.

TÜRKONFED tarafından Çukurova Üniversitesi’nde düzenlenen “Kalkınmada Bölgesel Dinamikler Sempozyumu’nda konuşan Onatça, nüfusun yüzde 16.1’inin yoksulluk riski altında olduğunu ve yoksulluk derecesinin bölgeden bölgeye de önemli farklılıklar gösterdiğini kaydetti. Bölgelerarası gelişmişlik farklarının yüksekliğinin bölgesel kalkınma araçlarının bir kez daha gözden geçirilmesini gerekli kıldığını aktaran Süleyman Onatça şöyle devam etti: “Bununla birlikte, bölgesel kalkınma konusunda geldiğimiz noktada Türkiye’de bir anlayış değişikliği hasıl olmuş ve olması gereken yönde adımlar atılmaya başlamıştır. Bugün Türkiye’de bölgesel kalkınma geçmişte olduğu gibi merkezi hükümetin müdahalesine dayalı yukarıdan aşağıya bir yaklaşım olarak tanımlanmıyor. Bölgesel kalkınma, bölgesel, yerel, ulusal ve hatta uluslararası aktörlerin katılımıyla gerçekleşebilecek bir olgu olarak tanımlanıyor.”

YEREL AKTÖRLERİN KALKINMA POLİTİKALARINA DAHİL OLMADIĞI BİR SÜREÇ DÜŞÜNEMİYORUZ

Süleyman Onatça, günümüzde bölgesel kalkınmanın, geri kalmış bölgelere dönük bir yeniden dağıtım ve teşvik sistemi olmaktan çıkarak, bölgelerin rekabet gücünün artırılmasına dönük önemli faktör haline geldiğini de vurguladı. Onatça, “Bölgenin mevcut sorunlarını göz ardı eden, sorunları parasal teşvik tedbirleri ile dengelemeye çalışan anlayış, yerini, öncelikli olarak sorunların saptanıp ortadan kaldırılmasına bırakmıştır” diye konuştu. Süleyman Onatça konuşmasına şöyle devam etti: “Hem bölgenin kendi içinde hem de bölgelerarası farkları azaltacak ve kalkınmayı ülke sathına yayacak bir politikanın uygulama başarısı her şeyden önce ulusal ve yerel düzeydeki aktörlerin verimli bir işbirliğini gerektirir. Yerel düzeyde bu katılımcılığı, şeffaflığı, hesap verilebilirliği sağlayabilmenin mekanizması bugün için Kalkınma Ajansları ile oluşturulmuştur. Ancak, bölgesel kalkınma ajanslarının mevcut yönetim yapısı, arzulanan verimli işbirliği için yeterli değildir. TÜRKONFED olarak, yerel aktörlerin kalkınma politikalarına dahil olmadığı ve bu politikalara katkı sunmadığı bir süreç düşünemiyoruz.”

YEREL YÖNETİMLER YASA TASARISI ÖNEMLİ BİR REFORM FIRSATIDIR

Konuşmasında yerel yönetimlerle ilgili yasa tasarısına da değinen Süleyman Onatça, hizmetlerin planlama ve uygulama sorumluluğunun merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasındaki dağılımının yeniden tasarlanmasının, Türkiye’nin yönetim yapısı açısından çok önemli bir reform fırsatını barındırdığını dile getirdi. Onatça, ortaya konulacak olan yaklaşımla ilgili olarak da şunları söyledi: “Bir bölgeye yapılan yatırım, diğer bölgelere yapılan yatırımlardan olumlu ya da olumsuz etkilenebilir. ‘Doğru’ yatırımların seçilmesinde yerel bilginin kullanılması, merkezi hükümetin ve bölgesel kalkınma amacıyla oluşturulmuş kurumların, yerel yönetimler ve diğer yerel aktörlerle sıkı bir işbirliği içinde olması ve bölgesel ihtiyaç ve öncelikleri saptayarak yatırım politikalarını oluşturması can alıcı önem taşımaktadır.”

Bölgesel kalkınma dinamiklerinin harekete geçirilmesinde de ikili bir yaklaşım gerektiğini belirten Süleyman Onatça konuyu şöyle özetledi: “Öncelikle bölgedeki iş ve yatırım ortamının cazip hale gelmesi ve rekabet gücünün artması için yerel kaynaklara ağırlık verilmesi gerekir. Bölgeye has özelliklerinin geliştirilmesi için yatırım yapılmalıdır. Diğer yandan, bölgeye dışarıdan yatırım çekebilmek için uygulanacak politikalarda merkezi hükümetin devreye girmesi gerekmektedir.” Süleyman Onatça “Türkiye bu ilkeleri hayata geçirebilecek bir yerel yönetim reformunu gerçekleştirmesi durumunda kalkınmayı ve gelir adaletini eş zamanlı ve dengeli bir biçimde sağlayacak, bu da Türkiye’ye arzuladığı 2023 perspektifini hayata geçirmenin yollarını açacaktır” diyerek konuşmasına son verdi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR STRATEJİLERE İHTİYACIMIZ VAR

Sempozyumda konuşan Adana Sanayici ve İşadamları Derneği (ADSİAD) Başkanı Süleyman Sönmez de bölgesel kalkınma, devletin desteği, özel sektörün yenilikçi çabaları, sivil toplum kuruluşlarının, tarafları doğal ortamlarda konuşarak uyumlaştırıcı, birleştirici fonksiyonu ile gerçekleşebileceğini vurguladı. Bölge insanının mutabakatla üzerinde karar verdiği gelişme ilkeleri, yatırım yapılacak sektörler, iş ve görev paylaşımlarının belirlenmesinin bu konuda en temel gereksinimler olduğuna dikkat çeken Sönmez, “Adana ve Mersin bu konularda önemli bir mesafe kat etmiş durumdadır. Her iki kardeş ilimizde de kalkınma fikirleri, yenilikçilik, yaratıcılık, markalaşma, yatırımlar, uygun sektörler konusundaki çalışmalar 10 yılı aşkın süredir yapılmakta ve her geçen gün bu çalışmalar detaylandırılmaktadır. Adana ve Mersin’in görev paylaşımlarını yaparak bölgesel kalkınmayı sağlayan örnek iller olabileceğine yürekten inanıyorum. Bunun için bazı altyapı çalışmalarına da ağırlık vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Kalkınmanın uzun vadeli faydasını görebilmek için toplumda da farkındalığın artırılması ve eğitime önem verilmesi gerekir. Şehir ayrımcılığına düşmeden “Önce Çukurova” diyebilmeliyiz. Küreselleşen pazar ve rekabet şartları içinde yerel değil ulusal, hatta uluslararası düşünebilmeliyiz.” açıklamasında bulundu.

Bölgeler arası gelişmişlik farklarının yüksekliğinin Türkiye'de de bölgesel kalkınma araçlarının bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Sönmez şunları söyledi: “Bölgesel kalkınma geçmişte olduğu gibi merkezi hükümetin müdahalesine dayalı yukarıdan aşağıya bir yaklaşım yerine artık bölgesel, yerel, ulusal ve hatta uluslararası aktörlerin katılımıyla gerçekleşebilecek bir olgu olarak tanımlanmaktadır. Yeni yönetişim mekanizmaları ve kalkınmanın yeni dinamikleri bölgesel kalkınmanın tanımını, stratejilerini, müdahale biçimlerini, aktörlerini, örgütlerini ve kurumsal yapılarını değiştirmektedir. Bölgesel ve yerel kalkınmayı gerçekleştirebilmek için bu ölçeklerde çeşitli kurumsal yapılanmalara ve örgütlenmelerin katılımına dayalı aşağıdan yukarı bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır.”
CİHAN

Onatça: Yerel aktörleri kalkınma politikalarına daha fazla dahil etmeliyiz

Onatça: Yerel aktörleri kalkınma politikalarına daha fazla dahil etmeliyiz

Kaynak:

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir