İkinci ''Ergenekon'' davasında ''İbrahim Şahin'den ele geçirildiği iddia edilen Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'a yönelik tedhiş planında Eminönü hücresinin lideri olmak''la suçlanan tutuksuz sanık koruma polisi Kenan Temur, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada çapraz sorgusu yapılan Temur, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorusu üzerine, 12 Eylül 2007 ile 24 Ekim 2008 tarihleri arasında tutuklu sanıklardan eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in korumalığını yaptığını söyledi.
Temur, 2 kişi olarak Şahin'in korunmasında görevlendirildiklerini belirterek, tek başına Şahin ile hiçbir yere gitmediğini, Şahin ile hiç baş başa kalmadığını anlattı.
Temur, 2007 yılı Temmuz ayında polis memuru olduğunu, ardından İstanbul Koruma Şube Müdürlüğünde göreve başladığını ifade ederek, ''Biz hassas koruma olarak düşündük. Bize devlet büyüklerinin korunması verildi. Herkesin hayal ettiği bir yerdir'' dedi.
Pekgüzel'in ''Şahin'in korumalığını yaparken onunla birlikte il dışına ya da başka yerlere gittiğiniz oldu mu? Her çıkışında sizi de götürdüğü olur muydu?'' sorusu üzerine Temur, Şahin ile il dışına gitmediğini ifade etti.
Pekgüzel'in ''13 ay korumalığını yaptınız. Haftada kaç gün birlikteydiniz?'' sorusuna da Temur, ''Her zaman bizi aramazdı. Bu raporlarda da var. Şahin, koruma görevlilerinden ayrı hareket ederdi. Bazen 1 ay yok oluyordu. Sağlıklı bir diyaloğumuz yoktu. Kişilerin seyahat özgürlüğü var, istediği yere gider. Koruma hizmetleri yükümlülüğüne uymadığı için il dışı, il içindeki çıkışlarını şubeye bildirmiyordu'' şeklinde yanıt verdi.
Şahin'in Bostancı da 3M otoparkına giderek çay içtiğini, burada kimseyle görüştüğünü görmediğimi belirten Temur, Şahin'in kurulacağını söylediği terörle mücadeleyle ilgili müsteşarlık konusunda da hiçbir şey duymadığını, Şahin'in kendisine bundan söz etmediğini anlattı.
-TEDHİŞ PLANI-
Pekgüzel'in, ''Şahin'den ele geçirildiği iddia edilen Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan ile ilgili tedhiş planında Eminönü hücresinin başında başkan olarak isminin yer aldığını'' hatırlattığı Temur, bundan bilgisi olmadığını, Şahin ile irtibatının koruma görevi kapsamında olduğunu söyledi.
Bu planda kendisinin altında sanıklardan Fatma Cengiz'in adının yer aldığını belirten Pekgüzel'e Temur, ''Fatma Cengiz'i tanımıyorum. Uzaktan, yakından alakam yok. Kayseri'ye gitmedim'' dedi.
Pekgüzel'in ''Şahin, isminizi tedhiş planında yazdı. Bundan dolayı tutuklandınız. Şahin'e dava açtınız mı?'' sorusuna Temur, dava sonuçlandıktan sonra yasal haklarını arayacağını kaydetti.
İbrahim Şahin de İstanbul Emniyeti'nde korumalarının değiştirilmesi için dilekçe verdiğini belirterek, ''Korumalık sürecinde beni kilise, havra ya da Ermeni Patrikhanesine gittiğimi gördünüz mü?'' sorusuna Temur, ''Hayır'' yanıtını verdi.
-''SAVCI ÖZ'ÜN AİLESİNİ DE KORUDUM''-
Tutuklu sanıklardan İbrahim Özcan'ın sorusu üzerine de Temur, Şahin'in korumalığını yaptığı tarihler içerisinde Şahin olmadığı dönemlerde koruma şubede bulunduğunu belirterek, ''Şahin olmadığı dönemlerde şube bizi farklı görevlere gönderiyordu. Bu dönemde Savcı Zekeriya Öz'ün ailesinin korumalığını da yaptım. Sadece Öz'ün ailesi değil, başka görevlerde de bulundum'' dedi.
Tedhiş planında Eminönü hücresini lideri olarak yer aldığını anımsatan üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, bu planı Temur'a gösterdi.
Üst taraftaki ve sayfanın arkasındaki parafın Şahin'in eşine ait olduğunu belirten Haşıloğlu, ''Belgelerin Şahin'in evinde yapılan aramada çıktığına dair eşi tarafından paraflanmış'' dedi.
Temur da bu parafı dosyayı incelediğinde de gördüğünü söyledi.
Tutuklanmasının nedeninin tedhiş planında isminin yer alması olduğunu söyleyen Temur'a Haşıloğlu, ''Şahin ile aynı örgütün üyesi olduğunuz iddia ediliyor. Emniyet ve savcılık ifadenizde 'Bunlar bana iftiradır' diyorsunuz. İftira attığını söylediğiniz Şahin hakkında bir ceza tahkibatı yaptınız mı?'' diye sordu.
Poliste kendisine sorulan sorular doğrultusunda bu şekilde cevap verdiğini ifade eden Temur, ancak ortada kesinleşmiş bir şey olmadığını, davanın sonuçlanmasını beklediğini dile getirdi.
Temur, İbrahim Şahin ile birlikte Eminönü'ne gitmediğini ifade ederek, ''Eminönü sadece eşim ve çocuğumla gezmek için gittiğim yer. Hiç kimseyi, esnafı falan tanımam'' dedi.
Temur, tedhişin kelime anlamını ve planda isminin yer aldığı iddianameyi okuduktan sonra gördüğünü ifade etti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese de ''Küçükyalı'daki aynı baz istasyonunda sizin, Oktay Yıldırım'ın, Muzaffer Tekin'in, Cihan Arık'ın, Tuncay Özkan'ın telefonu sinyal veriyor. Burada bulunma sebebinizi hatırlıyor musunuz?'' diye sordu.
Temur, Küçükyalı'ya niçin gittiğini hatırlamadığını, sinyal olayının ise tesadüf olduğunu ifade etti.
Özese'nin aynı soruyu yönelttiği Tuncay Özkan da Küçükyalı'da bulunma nedenini hatırlamadığını belirterek, ''Ben çok gezen bir insanım. Belki orada konferans vermeye gitmişimdir. Bir toplantı olabilir. Belki de şehir dışına giderken oradan geçmişimdir'' diye konuştu.
Bu sorunun ardından söz alan tutuklu sanık Mehmet Koral da o bölgede oturduğunu söyleyerek, ''Bahsettiğiniz yerlerde outlet alışveriş merkezleri, kafeler bulunuyor. Sosyal alanların bol bulunduğu bir mekan olduğu için insanların orada bulunması normaldir'' dedi.
Duruşma, tutuksuz sanıklardan Murat Çavdar'ın daha önce alınan ifadelerinin okunmasıyla devam ediyor..(AA)
