Ve bir dönem kapandı.. Eski başbakanlardan Saadet Partisi lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan (85), dün sabah tedavi gördüğü Ankara Güven Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Ölüm haberinin ardından hastane partililerin akınına uğradı, siyaset 'saygı' duruşuna geçti. 28 Şubat sürecinde Başbakanlıktan ayrılmak zorunda kalan ve 28 Şubat'ın yıldönümüne 1 kala vefat eden Erbakan için asker de taziye mesajı yayınladı.
ÖLÜM NEDENİ: KALP YETMEZLİĞİ
Hastane Başhekimi Tevfik Ali Küçükbaş, Erbakan'ın 19 Ocak'ta kalp rahatsızlığı ve Tromboflebit hastalıkları sebebiyle hastaneye yattığını ancak kalp hastalığının ilerlediğini belirtti. Küçükbaş şu bilgileri verdi: 'Sabah 08.50'ye kadar şuuru yerindeydi. Aniden kalp ritminde bozulma oldu. O andan itibaren şuuru tam yerinde değildi. Herhangi bir acı, rahatsızlık hissetmediler. Tüm tedaviler saat 11.40'a kadar devam etti. Tüm yaşam fonksiyonlarını destekledik ancak maalesef bir sonuç alamadık.'' Küçükbaş Erbakan'ın ölüm nedenini kroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği olarak açıkladı.
PARTİLİLER HASTANEYE AKIN ETTİ
Haberin ardından partililer önce hastane ardından Genel Merkez'e akın etti. Parti önündeki camiden Kur'an-ı Kerim okutuldu. Sevenleri, Hoca'nın ardından gözyaşı döktü, dualar etti. Cenaze hastanenin ardından Erbakan'ın Balgat'taki evine getirildi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da taziyeye gitti.
VASİYETİ: SADE TÖREN İSTİYORUM
Erbakan'a vasiyeti gereği resmi devlet töreni düzenlenmeyecek. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da ailenin devlet töreni istemediği yönündeki soru üzerine, 'Kendisi nasıl uygun görmüşse sağlığında, onu herhalde en iyi ailesi bilir. Önemli olan onun mirasının, vasiyetinin yerine getirilmesi...'' dedi. SP Genel Başkan Yardımcısı Oğuzhan Asiltürk ise 'Devlet töreni yapılmaması Erbakan'ın vasiyeti miydi' şeklindeki soru üzerine, vasiyeti olduğunu ve sade bir tören istediğini belirtti.
SON MESAJI: MİLLET İÇİN ÇALIŞIN
Oğuzhan Asiltürk, gazetecilerin, 'Son mesajı neydi?' sorusu üzerine de şunları söyledi: 'Son mesajı, 'çalışın, milleti sizin çalışmanız kurtarır' diyordu. Bir gün evvelki sözü de böyle,
'Siz çalışırsanız bu millet kurtulur' diyerek hep gayret etti.'
EŞİNİN YANINA DEFNEDİLİYOR
Erbakan'ın cenazesi, bugün uçakla İstanbul'a getirilecek. Yarın İstanbul Fatih Camii'nde öğle namazını müteakiben kılınacak cenaze namazının ardından İstanbul Merkez Efendi'deki aile kabristanlığına defnedilecek. Erbakan, 6 yıl önce vefat eden eşi Nermin Erbakan'ın ve ağabeyi Nizamettin Erbakan'ın yanında toprağa verilecek.
Yasaklarla geçen 42 yıl
Hoca'nın Cumhuriyet'in üçüncü yıldönümünde başlayan 85 yıllık hayatı, Türk siyaset tarihinin panoraması gibiydi. Birinciliklerle dolu eğitim, başarılarla dolu mühendislik ve akademisyenlik yaşamının ardından siyasete atıldı. 42 yıllık bu süreç, yasaklarla bölünse de her seferinde sıfırdan başladı. İşte 'Mücahit' Erbakan...
Kimi için 'Mücahit', kimi için 'Hoca', kimi için de 'Derya'ydı. 'Adil düzen doktrini'yle 'Milli Görüş' düşüncesini ortaya koyan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Türk siyasetine damgasını vurdu. Dört partisi kapanan tek siyasi liderdi. İşte 85 yıla sığan yaşamından satır başları:
HEP BİRİNCİYDİ: 29 Ekim 1926'da Sinop'ta dünyaya geldi. İlkokulu birincilikle tamamladı. İstanbul Erkek Lisesi'nde 'Sıfırcı Avni' lakaplı fizik hocasından 10 alan ilk öğrenci olunca 'Derya' olarak anılmaya başlandı.
LEOPARD'LARDA İMZASI VAR: Ortaokul ve liseyi de birincilikle bitiren ve bu başarısını İTÜ Makine Mühendisliği bölümünde de sürdüren Erbakan'ın lakabı bu kez 'Kuş' oldu. Aachen Teknik Üniversitesi'nde doktor unvanını aldı ve Leopard tanklarının ateşleme sistemlerini yeniden programlayan isim olarak tarihe geçti. 1965'te profesördü. İlk yerli motor üreten firmayı da o kurdu.
DEMİREL VETOSU VE KONYA: Onu başbakanlığa kadar götürecek siyaset yolu Adalet Partisi'nin vetosuyla açıldı. Vekillik için yaptığı başvuru reddedilince 1969 seçimlerine Konya'dan bağımsız aday olarak girdi. Vekil seçilince Milli Görüş'ün ilk partisi 'Milli Nizam'ı kurdu. Parti kapatma ile ilk kez o dönem tanıştı. MNP'nin ömrü kısa oldu. Siyaset tarihinin 'kalpli anahtar' logosuyla hafızalardan silinmeyen partisi Milli Selamet'i 1972'de kurdurdu. 1973'te seçimlerinde yüzde 12 oy oranıyla Meclis'e girdi.
Erbakan, 1974'te CHP ile kurduğu hükümetle koalisyon hayatını başlattı. Hükümet ancak 9 ay görevde kaldı. Bu dönemde Kıbrıs Barış Harekatı'na merhum Bülent Ecevit ile birlikte karar veren isimdi. Siyaset tarihinin 'Milliyetçi Cephe' hükümetlerinde Erbakan ismi yer aldı. MSP, o dönem dört yıl hükümet ortağı oldu.
28 ŞUBAT VE YASAKLI YILLAR: 12 Eylül darbesinin ardından 1 yıl tutuklu kaldı. 1983'te Refah Partisi'nin kuruluşunu koordine etti. Yasaklar ancak 1987'de partinin başına geçmesine izin verdi. 1996 RP - DYP koalisyonuyla başbakanlık koltuğuna oturdu. 11 Ocak 1997'de tarikat liderleri ve şeyhlerine verdiği iftar ve hemen ardından Sincan'daki gece, askeri kışladan çıkarttı. 28 Şubat'taki MGK toplantısında alınan tarihi kararları imzalamak zorunda kaldı. Başbakanlıktan istifa etti. 1998'de RP'nin kapatılmasıyla Erbakan için 5 yıl sürecek 'yasaklı yıllar' yeniden başladı.
FAZİLET DE KAPANDI: Ardından kurulan Fazilet Partisi'nin ömrü de uzun olmadı. Yenilikçi kanattan Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç'ın öncülüğünde kurmaylarının yarısı yollarını ayırdı. Saadet'le 'yola devam' dedi. Numan Kurtulmuş'un yolunu ayrılmasıyla 84'ünde SP'nin genel başkanı seçildi. 'Şahlanış hareketi'ni başlattı. Dört gün önce parti kurmaylarıyla hastane odasında bir araya gelen Erbakan genel seçimlere hazırlanıyordu.
KAYIP TRİLYON PEŞİNDE: Siyasi yaşamı boyunca Erbakan'ı en çok sıkıntıya sokan konuların başında 'Kayıp Trilyon Davası' geldi. Aldığı ev hapsi, Cumhurbaşkanı Gül tarafından affedildi.
KADAYIF, GLU GLU DANSI: Hitabet sanatının en önemli ustalarından Erbakan, renkli kişiliği gibi, söylemleriyle de iz bıraktı. Susurluk skandalının ardından 'Bir dakika karanlık' eylemlerine karşı 'Glu glu dansı' yorumunu getirdi. 'Türkiye Adil Düzen'e geçecek, bu kesin. Ama bu tatlı mı kanlı mı olacak 60 milyon karar verecek' sözleri kapatma davasının gerekçelerinden biri olmuştu. Ayrıca; 'Sizi gidiler sizi', 'Kadayıfın altı kızardı' sözleri unutulmayacak..(aksam)