-YUNAN'IN EGE'DE BALIK OYUNU-
Yunan’ın Ege’de balık oyunu..
Ege Denizi’ni de Yunan kirletecek!!
Yunanistan krizden çıkışı Ege Denizi’nde arıyor…
Türkiye’nin batıya açılan kapısı İzmir’in gündemi, bu günlerde bir hayli yoğun ve sıcak. İzmirli, Egeli Etki Haber’in bir önceki yazısında duyurduğu Aliağa ilçesine termik santral kurulması olayının şokunu üzerinden atamazken gelen başka bir haberle daha şoka uğradı.
Haber, İzmir’in bakir ve doğal güzellikleriyle tanınan Karaburun ilçesinden geldi. Haberin içeriği ise, Aliağa’ya termik santral kurulması kadar ürkütücü ve düşündürücü oldu. Etki Haber’in başta yerel yöneticiler olmak üzere doğrulattığı habere göre mis kokan nergis çiçeği, hurması, zeytinyağı ve berrak denizi ile bilinen Karaburun’un Esendere bölgesine balık çiftliği kuruluyor. Hem de Yunan ortaklı bir firma tarafından..
Yanlış duymadınız!!
Evet! Yanlış duymadınız Avrupa Birliği'nin çevre koruma kriterleri uyarınca kendi kıyılarında balık çiftliği kuramayan ve kıyılarını kirletmemek adına balık çiftliği kurmak istemeyen Yunanistan, ekonomik krizden çıkışın çarelerini yine Türkiye'de arıyor. Yüzde 79 Yunan ortaklı bir şirket, İzmir'in Karaburun İlçesi'ne balık çiftliği kurmaya hazırlanıyor. Üstelik Egeli Etki Haber’e gelen bilgilere göre; yine Yunan ortaklı bazı firmalar da bu cennet köşede balık çiftliği yapmak için sıraya girmişler!!
Bakanlıktan EVET çıkmış!..
Çevrecilerin ve bölge halkının karşı çıktığı balık çiftliğine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından "ÇED raporu hazırlanmasına uygundur" kararı çıktığı da iddialar arasında..
Kurulması planlanan balık çiftliği için bazı gazetelere açıklama yapan Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa, balık çiftliği yapılması planlanan Esendere Koyu'nun doğal balık rezervleri açısından çok zengin olduğunun altını çiziyor.
Yasa, açıklamasında "Balık çiftlikleri Karaburun'un doğal güzelliğini ve bakir denizini tahrip edecek! Söz konusu bölgeye daha önce de balık çiftliği kurulmaya çalışıldı. Ancak bu köylülerin de katkısıyla engellendi. Balık çiftliğinin kurulması düşünülen yer, doğal balık rezervlerinin bulunduğu bir alandır. 45 dönümlük bir alanda yapılması planlanan bu balık çiftliğinin denizimizde kirlilik yaratmaması söz konusu bile değil! Tertemiz denizimiz balık çiftliği yüzünden kullanılamaz hale gelecek.. Karaburun halkı geçimini turizmden sağlıyor. Turizm adına sayısız yatırım yaptığımız beldemiz, çiftlik yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. En doğrusu buraya balık çiftliği kurmaksa, kursunlar! Biz de turizmi canlandırmak için bu kadar çaba sarf etmeyelim. Karaburun bakirliğiyle bilinirdi. Ancak ne hikmetse düne kadar kimsenin aklına gelmeyen Karaburun, şimdilerde Ankara'dan izini koparanların balık çiftliği kurmak için soluğu aldıkları yer haline geldi” diye konuştu.
Fokların Üreme Yeri
Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) Karaburun Temsilcisi ve Çevre Bilimleri Uzmanı olan Ozan Veryeri ise, oldukça önemli bir konuyu gündeme getiriyor. Veryeri basına yaptığı açıklamada, "Esendere kıyıları, Akdeniz Fokları'nın üreme, barınma ve beslenme alanıdır. Avusturya ve Amerika gibi ülkelerden fokları izlemek için binlerce turist bölgeye gelirken, bu alana balık çiftliği kurulmak istenmesine karşıyız" diye konuşuyor.
Yunan kendi karasularına yapamıyor!...
Karaburun’a balık çiftliği kurulup denizin kirletilmesine karşı çıkanlardan biri de Sualtı Sporları Federasyonu İzmir İl Temsilcisi Şenol Öztürk. Öztürk’ün açıklaması ise, oldukça düşündürücü. Öztürk açıklamasında, balık çiftliği kurmaya hazırlanan Yunanistan'ın Avrupa Birliği çevre koruma kriterleri uyarınca kendi kıyılarına balık çiftliği kuramadığını bu nedenle kendi kıyılarını kirletmek istemeyen ve mevzuat gereği balık çiftliği kuramayan Yunanistan’ın gözünü Türkiye'ye diktiğini belirtiyor.
Halk balık çiftliğine karşı
Karaburun Sivil İnisiyatif Sözcüsü Ayhan Akçura ise, açıklamasında "Halk yeterince bilgili. Tavrımız balık çiftliğinin yapılmamasından yanadır. Firma yetkilileri, bölgenin mimari ve arkeolojik açıdan balık çiftliği kurulmasına engel teşkil etmeyen alan olduğunu söyledi. Görülen o ki, şirket yerel yönetimden ve sivil toplum kuruluşlarından bilgi almadan tamamen 'yukarıdan' aldığı izinlerle yola çıkıyor. Biz yerel halk ve sivil inisiyatif olarak balık çiftliğine kesinlikle karşıyız" diyor.
Açıklama ve tepkilerin ardı arkası kesilmiyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, İzmir’in gündemi bir hayli yoğun ve sıcak. İzmirli bugünlerde hem denizinin, hem havasının kirletilmesinden haklı olarak kaygı duyuyor.“Egeli Etki Haber” olarak İzmir’in, İzmirlilerin bu iki sıcak gündem maddesinin yakın takipçisi olacağımıza ve gelişmeleri detaylı bir şekilde duyuracağımıza söz veriyoruz.
"EGE’NİN İMBATI ÜZERİNİZE OLSUN…"
