1. HABERLER

  2. SAĞLIK-YAŞAM

  3. Antibiyotiklerinizi atmayın!
Antibiyotiklerinizi atmayın!

Antibiyotiklerinizi atmayın!

Uzmanlardan antibiyotikleri saklama önerileri geldi...

A+A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Esen, antibiyotikleri uygun şartlarda saklamanın doğru bir davranış olduğunu ancak bu ilaçların, doktor önerisi dışında kullanılmaması gerektiğini bildirdi.

Esen, antibiyotik tedavilerinden sonra elde kalan ilacın atılmaması gerektiğini söyledi.

Uygun şartlarda saklanan antibiyotiklerin ilaç israfını önleyeceğini vurgulayan Esen, şöyle devam etti:

“Antibiyotikleri uygun şartlarda saklamak doğru bir davranıştır ancak bunlar doktor önerisi dışında kullanılmamalı. Son kullanma tarihine kadar saklanan antibiyotikler hekim tavsiyesi ile kullanılabilir. Antibiyotikler uygun şartlarda saklanırsa ilaç boşa gitmemiş olur. Tekrar ilaç ihtiyaçları olduğunda doktora elindeki ilacı sorabilirler. Böylece gereksiz yere antibiyotik kullanılmamış olur. Kullanım tarihi geçen antibiyotikler ise kesinlikle kullanılmamalı. Bazı antibiyotikler kullanım tarihinden sonra alınırsa böbrek yetmezliğine bile yol açabilir.”

Gelişmiş ülkelerde en çok reçete edilen ilaçlar arasında antibiyotiklerin 5 ve 6. sıralarda olduğunu ifade eden Esen, “Antibiyotikler bizde en çok reçete edilen iki ilaçtan biri. Gereksiz yere çok antibiyotik kullanıyoruz, bu korkunç bir şey. Hasta baskısıyla hekimler bazen virüslerin etken olduğu hastalıklara da antibiyotik yazabiliyor. Doktorlar hastaların antibiyotik isteğine zaman zaman boyun eğiyor” dedi.

Gereğinden geniş spektrumlu (çeşitlilik) antibiyotik kullanımının, “sivrisineği öldürmek için top mermisi kullanmaya” benzediğini dile getiren Esen, “Çok basit bir şekilde mikrobu öldürebilecekken, gereğinden fazla spektrumlu antibiyotik verirsen, organizmaya ve hastaya zarar verirsin. Diğer mikropların da kullandığın ilaçlara direnç oluşturmasına neden olursun” diye konuştu.

Prof. Dr. Esen, antibiyotiklerin hedef alınan hastalık yapıcı bakterileri öldürürken vücut için birçok işlevi yerine getiren yararlı bakterileri de öldürdüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Sadece hedefteki bakteriyi öldürebilen veya üremesini durdurabilen bir antibiyotik yok. Fayda zarar dengesini gözeterek minumum zarar vererek en faydalı antibiyotiği almamız lazım. Antibiyotiğin spektrumunu ne kadar genişletirseniz, ne kadar çok mikrobu öldürürseniz insana o kadar zararlı olur. Asıl istenmeyen etki ise bu ilaçlarla bünyedeki duyarlı mikropları öldürürseniz , bu ilaca dirençli diğer mikroplara zemin hazırlarsınız. Fazla geniş spektrumlu antibiyotik verirseniz, dirençli mikroplar insan bünyesinde hakim hale geçer, bir adım sonra çok daha pahalı ilaçlarla, çok daha zor tedavi edebileceğiniz, daha fazla ölümlere yol açan mikroplara zemin hazırlayıp, hastaya zarar vermiş olursunuz.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.