“İŞTE O RAPOR”

GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI GÜMRÜK BAŞMÜFETTİŞİ, GÜMRÜĞÜN BİLGİSAYAR SİSTEMİ İHALESİ VE YAPIMI AŞAMASINDA UYARMIŞ!!

BAŞMÜFETTİŞ ABDURRAHMAN DEMİR:

‘ SİSTEM MİLYONLARCA DOLARLIK BAKIM-SERVİS MALİYETİ OLUŞTURUR’

‘ İŞLEYİŞ VE YÖNETSEL AÇILARDAN CİDDİ VE ÖNEMLİ BOŞLUKLAR DOĞURAN YÖNLER VAR’

Değerli okurlarım, bir önceki yazımda belirttim. Dedim ki; ‘hayali ihracatçıların cirit attığı, kimin girip nasıl bir işlem yaptığının bilinmediği Gümrük Müsteşarlığı’nın bilgisayar sistemleriyle ilgili çok önemli bir rapor var’ Evet! Peşinde olduğumu da yazımın sonuna eklediğim bu rapora, dostlar sağ olsun kısa süre önce ulaştım.

Sevgili okurlarım, raporun içeriği tam anlamıyla dehşete düşürdü beni. Hele ki Başmüfettiş Abdurrahman Demir’in raporun sonuç bölümüne yazdığı cümleler. Başmüfettiş Demir, bu bölümde adeta dövünüyor. Neredeyse avazı çıktığı gibi bağırıp ‘Aman beyler hanımlar. Yapmayın etmeyin. Müsteşarlığın bilgisayar sistemi pahalı ve güvensiz’ diyor. Peki dinleyen oluyor mu devletin başmüfettişini tabi ki olmuyor!.. Ee dinleyen olmayınca da hayali ihracatçı, hırsız şerefsizlerde at oynatıyor koskoca teşkilatın bilgisayar sisteminde..

Sevgili okurlarım, daha fazla kendimi yıpratmadan hemen raporun içeriğine geçeyim istiyorum izin verirseniz. Yani Gümrük Başmüfettişi Abdurrahman Demir’in adeta yakarırcasına yazdığı satırlara. Raporu yazılı metne sağdık kalarak, teknik terim ve bilgilere girmeden aktaracağım size. Görün bakalım kamu kurum kuruluşları arasında gerek personel, gerekse işlevsel açıdan çok önemli bir konuma sahip teşkilatın bilgisayar ağı için ne demiş müfettiş:

RAPORDAN: PAHALI VE GÜVENSİZ

‘Gerek beyanname ve özet programları, gerekse çevrimci programı, neredeyse sıfır maliyetli internet üzerinden beyanname ve özet beyan tescil işlemlerinin de yaygınlaştırılmaması ve işletilmediği bir ortamda küçük ve orta ölçekli işletmelerin de yaygınlaştırılmaması ve işletilmediği bir ortamda küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüklenemeyeceği maliyetlerdeki bu programların ilk satın alınmasında ortalama 5–6 bin dolar ödendiği gibi, ayrıca yıllık (600–2000 Dolar) bakım-güncelleme giderleriyle sürekli bir cari gider ile karşı karşıya kalınmakta olduğu; yaklaşık 10 bin EDI (Gümrük Müsteşarlığı bilgisayar ağı programı) kullanıcısı üzerinden yapılan tahmini hesaplamalara göre; 50–60 milyon dolarlık Gümrük Uygulama Paket Yazılımları (EDI Çevrim/EDI Interface-Gateway+TCGB ve ÖZBY hazırlama programı) alım maliyeti ile 10–12 milyon dolarlık yıllık-bakım-servis ücreti maliyetlerini oluşturduğu; Bu maliyet tablosunun piyasadaki satıcı-servis destek sağlayıcılar ve hem satıcı hem de servis-destek sağlayıcılar açısından anlamı ciddi cirolar ve sürekli kar potansiyeli ve nakit akışı anlamına gelmektedir.

Yani sevgili okurlarım müfettiş diyor ki ‘Bu sistem hem teşkilat açısından hem de bu sistemi kullanacak işletmeler açısından son derece pahalı bir sistemdir. Bakımı, zaman içerisinde sistemin güncellenmesi pahalıdır. Bu sistem sürekli nakit akışı isteyen bir sistemdir. Bunu kullanacak firmalar devamlı kar içerisinde olmalıdırlar’ diyor devletin müfettişi.. Dinleyen var mı peki! Herkes sağır, herkes dilsiz. Devam edelim biz. Bir önemli detayı daha yazayım metne sadık kalarak sizlere. Bakın ne diyor bu bölümde başmüfettiş;

‘ Türk Gümrük İdaremiz açısından somut, kısa vadede ve en az kaynak kullanılarak amaçlanan bir sonuç ve işin ortaya çıkması beklenti ve gereksiniminin aksine bir yönde; BİLGE’nin doğrudan yazılım tabanının değişikliği yönünde bir faaliyet yerine, web tabanlı bir teknolojiye geçiş için yapılacak analizlerde danışmanlık faaliyeti için hiçte azımsanamayacak tutarda (600 bin Euro danışmanlık hizmeti) kaynak ayrılması fayda-maliyet (getiri-götürü) analizi çerçevesinde etkin olmayan-yerinde kullanılmayan bir kaynak kullanımına yol açması yanında, bu işi üstlenecek potansiyel girişimcilerin şimdiye kadar karşılaşıldığı üzere sınırlı olduğu gerçeği karşısında Türk Gümrük İdaresi’nin IT sistemleri 1.2 alt faaliyeti olarak BİLGE’nin web tabanlı teknolojiye geçişi için danışmanlık projesi üzerinde durulmaya yeniden değerlendirmeye değer, Türk Gümrük İdaresi’ni yukarıda belirtilen hususlar ve açıklanan durumlar bağlamında çeşitli açılardan sınırlama, güdüm ve risk altında tutmaya matuf bir konu ve yön olduğu görülmektedir.

 Burada da başmüfettiş açık ve seçik diyor ki; bu sistem risklidir, danışmanlık ücreti 600 bin Euro’dur yapmayın etmeyin. Duyan var mı sevgili okurlarım. Tabi ki yok. Eee… Yok olunca da başta Güneydoğu’daki ilerde patlayıp İstanbul Gümrüklerine yayılan hayali ihracat skandalları. Hepsi birer kocaman ayıp. Bunlar bizim bildiklerimiz tabi ki . Ya bilmediklerimiz. Ya bu sisteme gümrükçülerin şifreleriyle yalnız hayali ihracatçılar değil de başka vatan hainleri girdiyse. Orası da kocaman bir muamma. Peki bence yapılması gereken ne?'Eğer devlet hem maddi açıdan hem de güvenlik açısından zarara uğratılmışsa bu işte zafiyeti olanın kafasını kopartmak. Şimdilik esen kalın sağlıkla kalın sevgili okuyucularım.

 YAZARIN NOTU:

Sizlere bu dosyayı yazarken telefonum uzun uzun çaldı. Arayan Mersin’den bir dost. Bak diyor sana bir şey anlatayım da gül. Can kulağıyla dinliyorum dostumu. Dinledikçe de basıyorum kahkahayı. Efendim dostumun anlattığına göre burada görev yapmış bir gümrükçü Vakko’dan alışveriş yaparmış. Evet, yanlış duymadınız sosyete mağazası Vakko’dan. En son yaptığı alış verişin miktarı ise dudak uçuklatan cinstenmiş. Vallaha dostun yalancısıyım tam 41 bin TL. Yani bir gümrükçü, birçoğumuzun çorap dahi alamadığı Vakko’dan 41 bin TL’lik alışveriş yapıyormuş. Durun daha bitmedi. Bu tosun pardon bu gümrükçü özellikle eşine alacağı seçtiği ürünleri de Mersin’deki mankenlere giydirir mini bir defileden sonra alırmış. Vay tosun pardon seni gidi gümrükçü dostum seni. Unutma iki elim yakanda. Bir faturayı, birde mini defilenin görüntüsünü bulursam….. Eh o zaman yandı gülüm keten helva.