-BRÜTÜS, ANKARA’DAKİ HAPLAR VE MEMUR BAHATTİN-

Saygıdeğer etkihaber okuyucuları, çok sevgili yol arkadaşlarım. Size bu yazımda çeşitli olaylardan esinlendiğim derleme haberleri, Gümrük Teşkilatı’ndan kulağıma gelen duyumları ve ‘vay-vah’ dedirten gelişmeleri aktaracağım. Ancak yazımın başında sitemizden daha önce duyurduğumuz Karadeniz TV’de başlayacak olan yeni haber programından söz etmek istiyorum.

Geçtiğimiz yıllarda uzun bir süre Gerçek Yayıncılık Anonim Şirketi’nin bir kuruluşu olan GERÇEK TV’de “Sesli Düşünceler” adlı programda gümrük yolsuzluklarını belgelerle ortaya koydum. Bu programa çıkma ve beni televizyonlarında yorumcu olmamı sağlayan Gerçek Yayıncılık Grubu’nun Başkanı Gazeteci Sayın Ali Tarakçı’ya ise minnet borçlu olduğumu buradan bir kez daha belirtmek isterim.

Sayın Tarakçı’nın yıllardır hazırlayıp sunduğu “Sesli Düşünceler” programı, Türkiye’nin özellikle evlerinde uydudan yayın alan vatandaşlar tarafından en çok izlenen kanal olan Karadeniz TV’de geçen hafta start aldı. İzleyicilerle tekrar kucaklaşan program için bu Cuma Sayın Tarakçı ile birlikte tekrar ‘Vira Bismillah’ diyeceğiz. Sizlere tavsiyem ne yapıp edin birbirinden önemli olayları ve soruşturmaları masaya yatıracağımız bu programı sakın ha sakın kaçırmayın!

Brütüs misali arkadan bıçaklama

Sizlerle bu müjdeli haberi paylaştıktan sonra, Gümrük Müsteşarlığı koridorlarında sıkça konuşulan adeta Romalı askeri ve politik lider Jül Sezar'ın çok sevdiği arkadaşı Brütüs tarafından arkadan bıçaklanmasının hikâyesini andıran bir olayı anlatacağım. Tırnaklarıyla bir yere gelen bir gümrük teşkilatı çalışanının, teşkilatı tarafından nasıl arkadan hançerlendiğinin hikayesini!..

Yazımızın kahramanı Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü’ne memur olarak başlayan ancak çalışmaları sonucu genel müdür yardımcılığına kadar yükselen bir kişi.  Yükselmesi bana ve birçok gümrük çalışanına göre bileğinin hakkıyla olmuştur. Gümrük Muhafaza’nın yıllardır çözümlenemeyen sorunları, bu başarılı bürokratın sayesinde bir bir çözülmüş ve yıllardır çözüm üretilmediği için rafa kaldırılan yönetmelikler işte bu bürokrat zamanında hayata geçirilmiştir. Gümrük Muhafaza’nın adli kolluk görevlisi olması için büyük çaba gösteren bu kişi, aynı zamanda Emniyet camiasıyla kolluk görevinin gerektiği gibi yerine getirilmesi için ilişkileri geliştirmiş ve birçok protokole imza atmıştır.

Ama gelin görün ki, böylesi bir çalışanına sahip çıkması gereken teşkilat aynı başlığımızdaki gibi Brütüs misali çalışanını sırtından bıçaklamıştır. Nasıl mı bakın anlatayım;

Teşkilat önce ne hikmetse kahramanımızı görevden alarak müşavir yapar. Bunu gururuna yediremeyen bu arkadaşımız, Bölge İdare Mahkemesi’ne giderek alındığı göreve dönmesi için dava açar. Çok geçmeden de davayı kazanır. Ancak dönüş yeri ayrıldığı genel müdür yardımcılığı değil; müsteşarlık bünyesinde başka bir genel müdürlükte göreve başlar. Konuyla ilgili dosyayı bilhassa inceledim. Kişisel kanaatim ise, müsteşarlık hukuk müşavirliğinin bu konuda bakanı yanılttığı yönündedir. Gümrük Müsteşarlığı yetişmiş personelini bozuk para misali harcarsa emin olun zararı müsteşarlık ve tabii ki bu devlet çeker. Kahramanımıza bu zulmü yapanlara da bir sözüm var.

Bakın yetişmiş personeli bir bir harcarsanız, bir gün size de sıra geleceğini sakın ola unutmayın. Dışarıdan gelecek birileri poponuzu ısıttığınız o deri koltuğunuza küt diye oturuverir.  Sözün kısası ev sahibi iken kiracı olursunuz bilginiz olsun. Sonra söylemedi demeyin!!

Haplar yakalandı ama..

Şimdi gelelim basına da yansıyan oldukça önemli bir haber olan Esenboğa Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü’nün denetimindeki 4 trilyon liralık ilaç operasyonuna..

Bu olayda, Sağlık Bakanlığı’nın iznine tabi kaçak vitamin ilaçları ele geçirilir. Operasyon Alo 136 Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü’ne yapılan ihbar üzerine start alır ve başarıyla sonlandırılır. Burada operasyonu titizlikle ve tabiri caizse ‘Tereyağından kıl çeker gibi’ yapan alt olsun üst olsun tüm herkesi kutlarım. Ancak benim bu operasyonla ilgili olarak kafama takılan bazı sorular var ki; zannedersem işin can alıcı noktası da bu soruların cevabında..

En can alıcı soru da şu: Acaba bu ürünlerle ilgili tüm işlemler bittikten sonra, operasyon başlasa olmaz mıydı? Bal gibi olurdu bence. Sanki birileri kurtarılmış, birilerine can simidi atılmış gibi geliyor bana ama günahı boynuna..

Her şey gönlünüzce olsun değerli okurlarım.

YAZARIN NOTU:

Sevgili okurlarım; benim biliyorsunuz bazı yazılarıma konu ettiğim, İstanbul Gümrüğü’nde çalışan bahtı açık bir arkadaşım vardı. Bu kişiyle ilgi yine birçok bilgi ardı ardına tarafıma ulaşmakta.. Bu bilgiler arasında öyle bir tanesi var ki yenilir yutulur cinsten değil hai!! Gelen iddiaya göre; bu tosun gümrük müşaviri karnesi olmayan kişilere yardım elini uzattığı, dirsek teması içerisinde olduğu yönünde. Hatta bu işleri yürütürken de, Ankara’dan destek alabiliyormuş. Bu bilgiler birikiyor elimde.. Tabii ki her zaman olduğu gibi bu siteden gereği de yapılacak kuşkunuz olmasın.!!

Birde İzmir’de yakın tarihte gerçekleştiği iddia edilen Çay Kaçakçılığı’nı da yine bilgi ve belgelerim dâhilinde işleyeceğim. Olayın fezlekesi kaçakçılık savcılığına teslim edilmiş. Savcı, Ekim ayında iddianame açacakmış. Bu iş de takibimde bilginize..