1. YAZARLAR

  2. Aykut Onur KALAYCI

  3. BU ÇAĞDA BU ZİHNİYET
Aykut Onur KALAYCI

Aykut Onur KALAYCI

Yazarın Tüm Yazıları >

BU ÇAĞDA BU ZİHNİYET

A+A-

BU ÇAĞDA BU ZİHNİYET

 “İŞTE O ANTREPO”

 

-Etki Haber'e Yayın Kelepçesi-

Mail aynen şöyle başlıyor;

AHMET (gümrük çalışanı)“Aykut Bey, mümkün olduğunca köşenizi yakından takip ediyoruz. Önceleri hemen hemen sıklıkla takip etme imkanımız vardı ama şimdilerde maalesef evimizde ancak takip imkanımız var!! Gerçi elimizden geleni yapıyoruz ama sizin de ‘neden’ dediğinizi duymuş gibiyim. Çünkü! Gümrük idarecileri tarafından engellenen sitenize daire içi bilgisayarlardan ne yazık ki girilememektedir.”

Bakanın haberi bile yoktur!!

Maili okuduktan sonra, dehşete kapılmamak elde değil! Bir yanda Türkiye’nin gelecek nesline bilgisayar tabletleri dağıtan devlet, diğer yanda dünyaya, gelişmelere, basına, haber alma hakkına yasak koyan zihniyet. Evet! Yukarıda okuduğunuz gibi sitemiz, gümrüğün bazı üst düzey bürokratlarınca yasaklanıyor!.. Siteye giriş olanağı maalesef verilmiyor. Ama insanoğlu bu, yasak mı var daha da üzerine düşüyor. Girmeyeceği varsa, okumayacağı bile varsa, etki habere evinden, internet kafelerden giriyor.

Eminim ki, bu yasakçı zihniyetten Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı’nın haberi bile yoktur. Diyecek bir şey bulamıyorum. Pes! Bu çağda bu kafa!

Kime ne yapıyoruz?

Sormak istiyorum o yasakçı zihniyete, kime ne yapıyoruz? Veya şöyle diyeyim; belgesiyle yazılan, kimseye çamur atmayan, yolsuzlukları yazan ve yolsuzluklar konusunda sizi aydınlatan bu siteden niye bu kadar korkuyorsunuz? Neden yasaklama gereği duyuyorsunuz? Şerefiyle mesleğini yapmaya çalışan ben öcü müyüm? Size yazdığım yazılarla yardımcı olmuyor muyum? Anlamak mümkün değil doğrusu!!

İŞTE O ANTREPO

Değerli okurlarım, yol arkadaşlarım, sevgili etki haber okuyucuları, her yazımda belirttim. Amacım kimseyi suçlamak ya da karalamak değil ancak elime belgeleriyle ulaşan bir haberi yazıya da dökmek işim diye.. İşte! Size öyle bir yazı örneği daha. Hatırlarsınız önceki yazılarımda sizlere bir antrepodan söz etmiştim. Bu antrepo ile ilgili müfettişlerin iki ayrı kararına dikkat çekmiştim. Elime konuyla ilgili olarak bilgi ve belgeler geçti. Yukarıda da kim haklıdır, kim haksızdır demeden sizlere bu konuyu tüm detaylarıyla aktarmak istiyorum. Bu antreponun adı CAS antrepo.

Olayın özü ise aynen belgelerdeki gibi şu şekildedir:

Yaz teftiş programı kapsamında o zaman ki adıyla Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca Bursa’da denetim yapan Gümrük Müfettişi Ali Ortapolat rutin çalışması neticesinde, bahse konu antrepoda yaptığı denetleme sonucunda; antreponun adres değişikliğine gittiğini belirleyerek antrepodaki eşyaların sayım ve tespitini yapar. Ancak, Ortapolat bazı eşyaların yerinde olmadığını görür. Antrepo sahipleri ise eşyaların eski antrepoda olduğunu söylemeleri üzerine oraya gidilir. Eşyalar eski antrepoda görülür olay tutanakla sabitleştirilir.

İŞTE O RAPOR:

Gümrük Müfettişi Ali Ortapolat, 07.09.2010 tarihli 4 sayılı soruşturma raporunda; CAS Antrepo Nakliye Gümrükleme İthalat İhracat A.Ş. firmasına ait genel antreposunda bulunması gerekirken eksikliği tespit edilen eşyanın adı geçen firmanın daha önce genel antrepo olarak ilettiği 18.06.2010 tarihi itibariyle antrepo statüsünü yitirmiş ve bu nedenle de gümrük mevzuatına göre eşya alınması ve eşyanın muhafaza edilmesi mümkün olmayan deposunda bulunması hususları bir bütün olarak değerlendirdiğinde, firma yetkilileri hakkında 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu kapsamında sorumluluklarının olduğunun altını çizer. Ortapolat, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri ve antrepo çalışanları hakkında da Bursa Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunur.

EK RAPOR İSTENDİ!..

Yine bu konuyla ilgili müfettiş Ali Ortapolat’a Teftiş Kurulu Başkanlığı’ndan tarafına gönderilen 21.09.2010 günlü 090-8873-91 sayılı yazı ile ek soruşturma raporu düzenlemesi istenir. Ali Ortapolat, Teftiş Kurulu’nun kendisine sormuş olduğu soruları raporunda tek tek cevaplandırarak, bu konunun 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında yürütülmesi gerektiğini vurgular. Ortapolat, ek soruşturma raporunu Teftiş Kurulu Başkanlığı’na, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve o zaman ki adıyla Bursa Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü’ne gönderir.

Yaptırım uygulanır!!

Savcılığa intikal eden müfettişin hazırladığı soruşturma raporu ve ek raporla ilgili olarak, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Savcısı Naci Çalışkan, CAS Antrepo Nakliye Gümrükleme İthalat İhracat A.Ş. firmasıyla ilgili olarak 2010/3447 sayılı karar ile idari yaptırım kararı alır. Savcılık müfettişin kararına katılarak, olayın 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu’nun 3/8 4/2 maddeleri uyarınca antrepo veya geçici depodaki serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı izinsiz olarak çıkarmak eyleminden tüzel şirkete ve kabahatlilerin her biri için ayrı, ayrı 10.400.376 TL idari para cezası verir. Bununda toplamda 100 bin küsur TL’yi aştığı bendeki belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Bakın daha sonra neler olur!!

Bu anlattığım, olayın 1.raundudur. Bundan sonrasın da ne mi olmuş onu da hemen aşağıda anlatmaya başlayalım. Ama her zamanki gibi söylüyorum devletin belgelerinden yola çıkarak..

CAS Antrepo Nakliye Gümrükleme İthalat İhracat A.Ş. firması yetkilileri, Gümrük Müsteşarlığı makamına yönelik 05.10.2010 günlü 125 sayılı dilekçe yazarak gümrük müfettişi Ali Ortapolat’la ilgili olarak iş ve işlemler nedeniyle antreponun kapatılması talebinde kasıtlı davrandığı iddiası ile ilgili olarak yeniden bir inceleme yapılmasını talep eder. Müsteşarlıkta talebi yerinde görerek, gümrük başmüfettişleri Ekrem Sancak ve Ramazan Metin’i olayın tekrar ele alınması için görevlendirir. Bu müfettişler, Bursa’ya giderek o dönemdeki Bursa Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’nde çalışan gümrük müdür ve müdür yardımcılarının ifadelerine başvurur.

İŞTE SON RAPOR

Yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde müfettişler, 22.11.2010 tarihli bir rapor hazırlar. Raporun sonuç bölümünde de aynen şunlar yazılıdır:

“CAS’ın beyan dışı bir eşyasının olmadığı gibi, antrepoda eksik çıkan eşya nitelenmesinin de gerçeği yansıtmadığı itibarla 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerini ihlal eden bir fiilin bulunmadığı; yine antrepo işleticisi olan CAS’ın gümrük idaresinin bildirim ve talimatlarına aykırı herhangi bir işlem veya tasarrufta bulunmadığı; bu nedenle yönetim kurulu üyeleri yanında antreponun hükmi şahsiyeti yönünden herhangi bir tasarrufa gerek olmadığı; yetkili gümrük müşavirinin düzenlediği tespit raporu ve bu rapora konu işlemleri yönünden gümrük mevzuatının uygulanması kapsamında eksik bir işlem uygulanmadığı ve de bu nedenle müfettiş raporlarına konu disiplin cezalarının uygulanmasına bir gerek kalmadığı; Gümrük Müdürlüğü yönünden ise, antrepo açma işletme izin belgesini düzenlediği halde verilen izin gereği usulüne uygun tebligat yapılmak suretiyle, eşyanın denetim altında taşınmasını sağlayacak düzenlemelerde bulunulmamış olması Gümrük İdaresi yönünden ihmali bir tutum olarak değerlendirilmişse de adres değişikliğine ilişkin bu uygulamayla ilk kez karşılaşılması gümrük mevzuatında da adres değişikliği sonrası yapılacak işlemlere ilişkin ayrıntılı ve açık bir hüküm içermediği savunularının kabul edilir bulunması nedeniyle gerçekleştirilen işlem aşamalarından sorumlu gümrük müdürü ile müdürlük personelinin daha özenli davranmaya davet edilmesinin incelenen olay kapsamında yeterli bulunulduğu….”

Durun daha bitmedi..

Evet! Gerçekten de bitmedi. Şimdi de bu raporlardan sonra ne gibi olaylar yaşanır bir de onu anlatalım. Bursa Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’nce CAS Anonim Şirketi ile ilgili olarak, Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne birçok yazı yazar. Şu anda Genel Müdür olan Remzi Akçin’in imzaladığı ve Bursa Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, anılan antrepoyla ilgili olarak Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın görüşü doğrultusunda gümrük başmüfettişleri Ekrem Sancık ve Ramazan Metin tarafından düzenlenen rapor çerçevesinde işlem yapılması istenir.

Peki! Antrepo yetkilileri neler yapmış?

CAS yetkilileri, Cumhuriyet Başsavcılığı Kabahatler Bürosu’nun 11.11.2010 tarih ve 2010/3260 sayılı Kabahat nosu ile Bursa 1. Asliye Mahkemesi’ne itirazda bulunur. Anılan mahkeme, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CAS hakkında 5607 sayılı kanunun 4 - 3 maddeleri uyarınca ileri sürdüğü talebi yerinde görmediğinden reddeder.

11.11.2010 tarihli Cumhuriyet Savcısı Naci Çalışkan tarafından, verilen idari yaptırım kararına itiraz da firma tarafından 07.12.2010 günü Bursa 1.Sulh Ceza Mahkemesi’ne yapılır. Anılan mahkeme, itirazı yerine görür ve para cezasına çarptırılan CAS A.Ş. cezası iptal edilir. Bu kararda 21.04.2011 tarihlidir.

KARAR YÜCE YARGI’NIN..

Sevgili okurlarım; ayrı ayrı müfettişlerin raporlarını sizlere birebir anlatmaya çalıştım. Müfettişin biri farklı, diğeri farklı konuşuyor ama en güzel cevabı da her zaman olduğu gibi yine yüce yargı veriyor. Ben burada tarafsız bir gözle, olayı tüm çıplaklığıyla, bilgi ve belgelere dayanarak yazdım. Haklının veya haksızın kimler olduğu yönünde benim bir tasarrufta bulunmam zaten söz konusu olamaz!! Ben sadece gazetecilik görevini yaparak, konuyu gündeme taşımaya çalıştım. Bu konuyla ilgili olarak, gümrük üst düzeyinde bazı üst düzey bürokratlar alınganlık göstermişler; ben sadece kamu görevini yapıyorum medya olarak halkın sesiyim dolayısıyla alınmaya gerek yok. Korkmaya da..

YAZARIN NOTU

-Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nda yapılan son atamalarla ilgili olarak, tarafıma çok sayıda mail faks ve telefon geldi. Onları yazımın uzunluğu nedeniyle şuan yayınlayamıyorum ama en kısa sürede yayınlayacağım. Okurlarımın bilgisine..

-Antalya Yolcu Salonu’nda neler oluyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum