1. YAZARLAR

  2. Aykut Onur KALAYCI

  3. Extacy Ticaretine Gümrükçü Tokadı
Aykut Onur KALAYCI

Aykut Onur KALAYCI

Yazarın Tüm Yazıları >

Extacy Ticaretine Gümrükçü Tokadı

A+A-

'Rapordan Çarpıcı Bölümler - 5'

İZMİR’DE FİLM GİBİ OPERASYON

EXTACY TİCARETİNE GÜMRÜKÇÜ TOKADI

Gümrükte Değişim Başarıyı Da Beraberinde Getirdi!..

Yiğidi öldür ama hakkını ver demiş Türk’ün atası. Yalan mı? İşte size İzmir’den aslanlar gibi bir örnek. Hep eleştirecek değiliz ya gümrüğü-gümrükçüyü yeri geldiğinde hakkını da vereceğiz koç gibi çalışanların. Üç gün önce Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne bağlı İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat ekipleri, Adnan Menderes Havalimanı’nda değme polisiye filmlere taş çıkartan extacy operasyonu yaptı. İşte bu operasyon detaylarından söz edeceğim size bu yazımda. Buyurun sevgilim okurlarım…

Hem Hollandalı hem Türk

Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü'nün koordinesinde, İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ve Adnan Menderes Gümrük Müdürlüğü'ne bağlı ekipler; İstanbul’dan İzmir’e S.M. adlı bir kişinin sentetik uyuşturucu getireceğini istihbarat edinirler. 15.11.2013 günü saat 22.05’te havalimanı içerisinde tertibat alan koçlar, Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Yolcu Salonu’na gelen Hollanda aynı zamanda T.C vatandaşı olan S.M. adlı kişiyi izlemeye alırlar. S.M.’nin valizlerini X-Ray cihazına koymasıyla birlikte de operasyon için düğmeye basılır. S.M.’nin valizi X-Ray cihazından geçirilirken görüntülerde ortaya dökülür. Cihazdan alınan görüntülerde valiz içerisindeki yoğunluk tespit edilirken, alınan istihbaratın da doğru olduğu anlaşılır.

Poşet poşet uyuşturucu

Valiz açıldığında ise bingo denilir. Çünkü valizin taban kısmına zulalanmış durumda 3 adet siyah renkte kapalı poşetin içerisinde çok sayıda mavi renkli metamfetamin-amfetamin içeren Extacy olduğu belirlenir. Ancak film gibi operasyon bununla bitmez. Gümrükçü kardeşlerim S.M.’yi hemen sorguya alır. S.M. sorgusunda kendine karşılamaya gelen şahısların olduğunu belirtmesi üzerine operasyonda ikinci safhaya geçilir. Kaçak şube ekipleri S.M.’nin kılığına girerek dışarıda bekleyen M.G.Ç. adlı şahsa “para avucunda” ibaresini kullanarak katlanmış 10 TL banknotu sıkıştırır. Parayı yuvadan uçacak kuş gibi avucunun içine alan M.G.Ç.’de böylelikle yakayı ele verir.

Peki! M.G.Ç kim çıkar?

Peki! Kimdir bu M.G.Ç. derseniz onu da açıklayayım. Efendim ne yazık ki bu M.G.Ç. uzun yıllarını Hukuk Fakültesi’nde insanlara adalet dağıtacağım diyen Ankara Barosu avukatı çıkar. Evet! Yanlış duymadınız ya da ben yanlış yazmadım. S.M.’yi karşılayan kişi ne yazıktır ki bir avukattır. Operasyon sonucunda piyasa değeri 2 Milyon TL’yi bulan 55 bin hapa el konulur. Nasıl operasyon ama! Şahsım olarak operasyondan dolayı kaçak şube çalışanlarını tebrik ediyor ve bu tip operasyonları imza atmalarını temenni ediyorum. Ve son olarak şunu da söylemeden geçmek istemiyorum. Son dönemde kadrolarda yapılan değişiklikler, rotasyonlar ya da atamalar adına ne derseniz deyin gümrüğe bence yeni bir ivme getirdi. İşte size İzmir örneği. Ne dersiniz yanılıyor muyum?

Rapordan Çarpıcı Bölümler – 5

Uzunca bir süredir gündem yoğun olduğundan dolayı rapora devam edemiyordum sevgili okurlarım.. Şimdi ise rapora kaldığımız yerden devam ediyor ve 5. bölümü noktasına virgülüne dokunmadan aşağıda siz değerli okurlarımla paylaşıyorum.

“16.04.2012 günü saat: 13.36 sıralarında  Şenol İKİZ’le Barbaros Hayrettin AKSOY arasında yapılan görüşmede; Şenol’un ‘sen İbrahim abiyle görüştün mü, şeyle Almanyayla’ dediği, Şenol’un ‘haber bekliyorum sizden diyo ne yapmamız gerekiyorsa söyleyin diyor, ‘tamam en baktırıcam o zaman baktırayım ….. şeyede, baktırayım o şu konsoloslukta adamı da olmazsa onu alsınlar yazıyı versinler’ dediği, Barbaros’un ‘ya o da olur ilk önce şeyden bi haber bekle bence Libo’dan’ dediği, Şenol’un ‘yok Libo da o işe sıcak bakıyor, gelsin konsolosluktan diyor, baksınlar diyor, öyle diyor, yazı vereceklerse diyor’ dediği, Barbaros’un ‘Libo avukat bulmuş mu öyle bi yazı vereceklerse verirler yazıyı verdi diyelim abi ama yani şey kabul edicek mi orayı oranın dairesi’ dediği ve Şenol’un ‘tamam işte oranın dairesine gidicez bak bu Türkiye’den geldiler bizim.. işyerlerimizi gezdiler işte bunların resmi yazısı İbrahim abi de zaten orda dernekte Türk İşadamları ve Sanayiciler dernek başkanı, biz diyecek dernek olarak bu Bi-Fa bizim müşterimiz biz bunu koruyoruz.. takip etmek zorundayız derneğimizin şeylerinde bu da var sizin dairenizde de bi yazı varmış biz kon.. bunu işte hızlandırmak için konsolosluktan Türk konsolosluğundan adamlar götürdük inandırıcılık olsun diye Libermanın fabrikasını incelettik ve burda gördükki bu mal Alman menşei kazanıyor, bu yazıyı İntern olarak şuraya şuraya gönderin diye yazıcaz biz olumlu olarak, dicezki orda siz diycez bunu gümrük neydi genel gümrük neresiydi orası gümrükler gen…. Dış ilişkiler gümrükler müdürlüğündeki AB dış ilişkiler daire başkanlığına gönderin dicez veya öyle bişey dicez bu yazıyı bu şekilde olumlu olarak yazın gönderin dicez abi’ dediğinin görüldüğü; bu görüşmelerden kaçakçılık örgütü üyelerinin sahte menşe belgesi almaya çalıştıkları, bunun için konsolosluktan adam bulmaya çalıştıkları, ayarladıkları konsolosluk elemanlarına Liberman’ın deposunu gezdirerek ve bunlara olumlu rapor verdirerek bununla Alman Gümrük İdaresini yanıltmaya çalıştıklarının anlaşıldığı; keza kaçakçılık örgütünün bir diğer üyesi İbrahim ERYILMAZ Almanya’daki Türk İş Adamları ve Sanayicileri Derneğinin başkanı olduğundan onun bu sıfat ve nüfuzundan yararlanmayı tasarladıkları ve verilecek menşe belgesinin lehlerine olmasını sağlamaya çalıştıklarının müşahede edildiği;

Şeklinde tespit, kanaat ve değerlendirmelere varılmıştır.

Bi-Fa Tekstil İnşaat Taahhüt Gıda Hayvancılık San ve Tic Ltd Şti’nin gerçekleştirmiş olduğu ithalatların menşei konusu ile ilgili Gümrük ve Ticaret Bakanlığı merkez ve taşra idarelerinin yaptığı yazışmaların incelenmesinden;

Kaçakçılık örgütü lideri Barbaros Hayrettin AKSOY’un sahibi olduğu Bi-Fa firmasının Almanya’dan ithal ettiği kumaşların bu ülke menşeli olmadığı, menşe saptırması yapıldığı konusunda kuvvetli şüphe, somut bulgu ve tespitler üzerine 11.04.2012 tarihinde Ankara Gümrük Müdürü başkanlığında toplanan 8 kişilik bir heyetin toplanarak bir tutanak düzenlediği; tanzim edilen bu tutanakta  ‘1 ) Firmaya ait İstanbul Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nden eşyaların menşei konusunda ihbar (Çin’den getirilerek Almanya’da basit bir işlem yapılarak duyumumuza göre boyama yapıldığı ve sevk edildiğine ilişkin yapılmış) bunun sonucu ilgili Halkalı Gümrük Müdürlüğü tarafından menşei araştırmasına gidildiği, 2)Bi-Fa firmasına ait ticaret sicil gazetesine göre 2009 yılında kurulan firma üretici olmadığı daha çok ithalatçı olduğu firmanın durumunun sağlıklı yapısının basında gözlemlenmediği, gönderici firmanın web sayfasında daha çok ev tekstili (perde) üzerine ticaret yaptığı, bu kadar büyük çapta ithalat işleminin bu firma tarafından yapılmasının tereddüt doğurduğu, 3) İlgili beyanname muhteviyatı eşyaların faturaları incelendiğinde 0.25 Euro/0.95   Euro/0.5  Euro/0.75  Euro metre fiyatları olduğundan Almanya menşeli kumaşların bu kadar düşük kıymette olmasının dikkat çektiği, 4)İlgili tüm beyanname muhteviyatı eşyaların Gümrüklerine tır üzerinde konteynırla getirildiğinden uzak mesafeden geldiği izleniminin ortaya çıktığı, 5) Gönderici firmanın internet sitesinde yapılan araştırmada bu kadar kapasitede mal üretip ithalat ve ihracat yapması konusunda tereddüt hasıl olduğu, 6) İlgili firmaya ait menşe şahadetnameleri incelendiğinde 3 no.lu sütunda Avrupa Birliği menşeli olduğunun yazdığı, gümrüklerinden daha önce yapılan ithalat beyannamesi eki menşe şahadetnamelerinde 3 no.lu sütunda Avruğa Birliği – İlgili Ülke ismi yazmakta olduğu, taraflarına sunulan menşe şahadetnamelerinde sadece Avrupa Birliği yazdığı, üretildiği ülkenin yazmadığı anlaşıldığı (Ekte bir adet menşe şahadetnamesi sunulmuştur)’ şeklindeki tespit ve gerekçelerle sonradan kontrol yapılması ve ‘IM008787 kırmızı hatta yer alan eşyası şuanda ambarımızda mevcut olan beyannamede ve bundan sonra yapılan beyannameler içinde gümrük yönetmeliğinin 41/3. Maddesine istinaden işlem yapılması gerektiği sonucuna varıldığı’’ yönünde bir karara varıldığının anlaşıldığı; Gümrük Yönetmeliğin 41/2,3 maddelerinde ise eşyanın menşei konusunda yeterli kanaate varılmadığı ve tereddütün devam ettiği durumlarda eşyanın yükümlüsün teslim edilmeyeceği, eğer mükellef ticaret politikası önlemleri çerçevesinde dampinge karşı vergi veya ek mali yükümlülüğe tabi olan eşyaların bu vergilerin için teminat verirse ancak bu durumda eşyanın yükümlüsüne teslim edilebileceği ve yükümlü teminat verse bile idarenin yine de eşyayı teslim etmeyebileceğini hükme bağlandığının anlaşıldığı; bu çerçevede yapılan araştırmalarda hiçbir faaliyetinin olmadığı ve paravan bir tabela firması olduğu ve Barbaros Hayrettin AKSOY’un Çin menşeli malları Almanya üzerinden getirerek Alman menşeli gösterip menşe saptırması yaparak ve % 70,44 ve %87 oranlarında damping vergisi, %20 oranında ek gümrük vergisi ve %8 oranında gümrük vergisi ödemeden Türkiye’ye sokarak kaçakçılık yapmak amacıyla piyasada ‘çoban’ diye tabir edilen sabıkalı göstermelik kişiler adına kurduğu tespit edilen Bi-Fa firması adına hiçbir temsil yetkisi olmayan kaçakçılık yapmak amacıyla bir araya gelen Ahmet Pampu ve Şenol İkiz’in Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, Müsteşar Yardımcısı Vekili Neşet Akkoç, daire başkanı ve müsteşar danışmanı Ramazan Işık, menşe şubesinden sorumlu Daire Başkanı Erhan Ertürk ve menşe dairesinde uzman olarak çalışan Aynur Çıyar ile görüştükleri (muhtelif tarihlerde bu yetkililer ile kaçakçılık örgütü üyelerinin buluşup görüştüklerine ilişkin teknik ve fiziki takipler vardır), bu görüşme ve buluşmalar sonucunda Gümrük 41/2.3 maddelerini uygulamak isteyen Ankara Gümrük Müdürlüğü’nün müdürü Tuncay Bayraktar’ı çağırdığının anlaşıldığı, keza Orta Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Mustafa Işık ile de irtibata geçildiği; tüm görüşmeler sonucunda Ankara Gümrük Müdürü Tuncay Bayraktar’a –heyet tutanağında varılan kararların aksine-yazı yazdırıldığı, Ankara Gümrük Müdürlüğünün Orta Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne yönelik 13.04.2012 tarihli 1800 – 3335 sayılı bu yazısında ‘İlgi (b)’de kayıtlı dilekçe konusu ithal eşyanın menşe araştırmasına ilişkin tereddütlerin yeterli olduğu düşünüldüğü, ancak Gümrük Yönetmeliğinin 41/3 maddesinde ticaret politikası önlemlerine tabi eşyalarda menşe araştırmasına gidilmesinin her zaman mümkün olması gerektiği düşünülmekle beraber, Dünya üzerinde var olan yaklaşık 250 ülkeden birine konan bir ticaret politikası önlemi için, eşyanın o ülke menşeli olmadığını ispata yarayan ve ithal sırasında ibraz edilen menşe şahadetnamesi konusu eşyanın, menşe araştırma sonucuna kadar bekletilmesinin ithalatçı açısından artı maliyetler oluşturacağı göz önüne alınarak, maddeye göre araştırma sonuçlanmadan eşyanın teslimi için ticaret politikası önlemi olan miktarın teminata bağlanmasının daha somut gerekçelere (örneğin eşyanın fiziki muayenesinde önlem uygulanan ülkeyle ilgili bir tespitin olması gibi) bağlanması konusunda mevzuat düzenlemesi yapılmasının ya da bu konunun değerlendirme ölçütlerinin talimata bağlanmasının; hem yükümlülerin mağduriyetlerini hem de gümrük idarelerinin tereddütlerini önleyeceği düşünüldüğü….” Yönünde ilk bakışta mevzuat dahilinde yazılmış izlenimini veren bir yazı yazdırıldığı, ancak yapılan fiziki takipler neticesinde bu yazınının planlı, gayet sofistike bir tarzda kurgulanlamış ve adli ve idari makamları yanıltacak şekilde yazılmış bir yazı olduğunun ortaya çıktığı; nitekim bu sipariş yazının Orta Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne iletildiği; bu yazı Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne ulaştıktan sonra Gümrükler Genel Müdürlüğün 25.04.2012 tarihli 10020 sayılı yazısıyla Ankara Gümrük Müdürlüğü’nün, 11.04.2012 tarihli heyet tutanağında kayıt altına alınan bulgu ve tespitlerin varlığına rağmen, her bir beyanname kapsamı eşyadan teminat alınmaması ve eşyaların teslim edilmesi yönünde söz konusu yazıyla talim atlandırıldığı; keza gayrifaal ve adresinde bulunmayan, sabıkalı göstermelik şahıslar adına devr alınan sırf kaçakçılık örgütü üyesi şahısların kaçakçılık faaliyetlerini kamufle etmek için oluşturulan paravan bir firma için böyle bir talimatlandırmanın yapıldığı;

YAZININ DEVAMI, YİNE BU SÜTUNLARDA OLACAK! BEKLEYİN!..

YAZARIN NOTLARI

1-) Van Kapıköy Gümrüğü’ndeki çay olayı ile ilgili olarak bakanlıktan müfettiş görevlendirildi, bundan önceki yazıma yorum atan okurlarıma duyurulur!

2-) İstanbul Gümrük Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün yapmış olduğu son değişikliklerle ilgili olarak, tarafıma mail atan okurlarıma seslenmek istiyorum. Somut bilgilere dayalı mailler atmanızı rica ediyorum.

3-) Bundan önceki yazımda bahsetmiş olduğum hayali ihracata adları karışan gümrük müşavirleri ile ilgili birbirinden farklı iki raporu siz değerli okurlarımla önümüzdeki günlerde paylaşacağım.

4-) İstanbul’da gümrük üst düzey bürokratlarının adlarını kullanan bir takım kişiler liste çalışması yapıyorlarmış; bakın son kez uyarıyorum adlarınızı o bürokratlara veririm benden söylemesi…

5-) Araştırmalarım bittiği takdirde, akaryakıttaki ötv vurgununun da tüm ayrıntılarını yine bu sütunlarda sizlerle paylaşacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum