GÜMRÜKÇÜYE KURUL KIYAĞI

Aykut Onur KALAYCI

GÜMRÜKÇÜYE KURUL KIYAĞI

“GÜMRÜKÇÜYE BAHAR GELDİ”

POLİS, İSTANBUL'DA ‘BAHAR’ ADINI VERDİĞİ OPERASYONDA ELEKTRONİK EŞYA KAÇAKÇILARINI 1,5 YIL TEKNİK TAKİBE ALDI!

1,5 YIL İÇERİSİNDE İSE, KAÇAKÇILARIN YALNIZ OLMADIĞI ANLAŞILDI!!

BU SÜREÇ İÇERİSİNDE, KAÇAKÇILIĞI ÖNLEMEKLE GÖREVLİ BİRÇOK GÜMRÜKÇÜNÜN KAÇAKÇILARLA ADETA KARI KOCA İLİŞKİSİ YAŞADIĞI ORTAYA ÇIKTI..

GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI'NIN, KAÇAKÇILARLA ÇIKAR İLİŞKİSİNE GİRMİŞ BU GÜMRÜKÇÜLERİ TEŞKİLAT İÇERİSİNDEN NE ZAMAN AYIKLAYACAĞI MERAK EDİLİRKEN; NE YAZIK Kİ HATIRLI DOSTLAR YİNE DEVREYE GİRDİ!.

KAÇAKÇININ 'SENİNLE TENİMİZ UYAR' DEDİĞİ GÜMRÜKÇÜLER GÖREVLERİNDEN BİLE ALINMADI. İSTANBUL EMNİYETİ MALİ POLİSİNCE TRİLYONLARCA LİRALIK KAÇAK EŞYANIN YAKALANDIĞI OLAYDA, SUİSTİMALLERİ GÖRÜNEN GÜMRÜK GÖREVLİLERİ ÜSTELİK YÜKSEK DİSİPLİN KURULUNDA DA AKLANDI.

PES DEDİRTEN OLAYDA GÜMRÜKÇÜLERİN DOSYALARI ZAMAN AŞIMINA UĞRATILDI!!

 

Sevgili www.etkihaber.com okuyucuları; haftanın bu ilk gününe size ve bazılarına asla unutturmayacağım, sık sık gündeme getirmekten bıkmayacağım bir dosya ile başlamak istiyorum. Dosya oldukça kalın, üzücü ve düşündürücü..

Gümrükçü Kaçakçı El Ele

İstanbul'da birçok kaçakçılık ve yolsuzluk olayının üzerine giden İstanbul Mali Polisi, 2007’de müthiş bir operasyona imza attı. ‘BAHAR’ adı verilen operasyonun öncesinde polis, kaçakçıları teknik takibe aldı. Telefonları dinlemeye alınan kaçakçıların bir süre sonra 'Kambersiz düğün olmaz' misali yalnız olmadıkları anlaşıldı. Kaçakçıların, İstanbul Atatürk Havalimanı Gümrük Müdürlüğü, Halkalı Gümrük Müdürlüğü, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü'nde o dönemde görevli bazı gümrük görevlileriyle adeta iç içe oldukları anlaşıldı. Olayın ortaya çıkması, Gümrük Müsteşarlığı'nı da önceleri ayağa kaldırdı. Polisçe hazırlanan evraklarda ve telefon dinlemelerinde, kaçakçılar ile gümrük görevlilerinin sıkı fıkı oldukları gözden kaçmadı.

Savcılık dava açtı!!

Olaya müdahil olan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili olarak Bakırköy 1.Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açarken; soruşturmaya adları karışan 18 gümrük görevlisi hakkında da idari yönden teknik soruşturma yapılmasını istedi. Bu istek üzerine, Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın Gümrük Müfettişleri Ayhan Turna ve Yücel Karadiş ile Müfettiş Yardımcısı Zübeyir Apak'ı görevlendirdi. Soluğu Atatürk, Halkalı ve Ambarlı Gümrüğü'nde alan müfettişler 25.05.2007 tarihinde zehir gibi bir soruşturma raporu hazırladı. Müfettişlerin elde ettikleri bilgiler, kaçakçılar ile gümrük görevlilerinin aynı iş dalında çalıştıklarını gösterdi.

İşte o dosya:

Müfettişler raporlarının başında olaya adları karışan gümrükçülerin H.Ş, A.K, D.B.D, M.G, H.G, M.H. D, M.G, M.Y, yakinen tanıdığım B.T, R.T, H.Ö, Ş.A, M.Ş, A.A ve M.O. Ç olduğunu belirttiler. Gümrük Müfettişleri 133 sayfalık raporlarında, gümrük ve gümrük muhafaza memurlarının soruşturma konusu kaçakçılık eylemlerindeki sorumluluklarının tespit edildiğinin altını çizdiler. Müfettişler raporlarında şöyle dediler;

TOKAT GİBİ MÜFETTİŞ RAPORU

"Sorumlulukları tespit edilen memurların alınan ifadelerinde, suçlamaları reddettikleri ve rüşvet aldıklarına dair tespit edilen olayların ve dinlemelerde geçen görüşmelerde iş takipçilerince ithalatçılara yönelik masrafı yüksek göstermek amacına dönük eylemler olduğu ileri sürülse de; bahse konu görüşmelerin olayda adı geçen Aktif Gümrükleme ile ithalatçı firmalar arasında yapılan konuşmalar olmadığı, olması halinde görüşmelerin inandırıcılığının tartışılabileceği veya kesin bir kanaat oluşturmayacağı memurlarca dile getirilen hususların inandırıcı olmadığı anlaşılmıştır"

Üç müfettiş, devam yazılarında ise şöyle demişlerdir, "Ayrıca dinleme çözümlerinin incelenmesinden anlaşılacağı üzere Aktif Gümrükleme örgütü üyelerinin genellikle kaçakçılık yapmak için rüşvet verdikleri, gümrük memurlarını tanıdıkları ve kendi işlem sahaları içerisinde bulunan AHL, Halkalı ve Ambarlı Gümrük Müdürlükleri'nde genellikle aynı memurların kullanılması suretiyle kaçakçılık fiillerinin gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.”

ŞİMDİ SÖZ SIRASI BENDE..

Değerli okuyucularım, şimdi sazı alayım elime.. Yukarıda devletin üç müfettişinin raporlarını kısaca özetlemeye çalıştım sizlere.. Ne diyor müfettişler; " AHL, Halkalı ve Ambarlı Gümrük Müdürlükleri'nde genellikle aynı memurların kullanılması suretiyle kaçakçılık fiillerinin gerçekleştirildiği tespit edilmiştir" Müfettişlerin bu olaya adları karışan gümrükçülerle ilgili bu tespitlerine karşın, o yüksek disiplin kuruluna katılan arkadaşlara şimdi buradan sesleniyorum:

Ey Yüksek Disiplin görevlileri, müfettişler daha ne yazsaydı bu gümrükçüler hakkında?.. Yoksa Gümrüğün Teftiş Kurulu Müfettişlerinin yazdığı raporların, kurum içerisinde hiç mi önemi yok? Habur Gümrük Kapısı'nda yaşanan Un Yolsuzluğunda gümrük görevlilerine memuriyetten men cezası veren bu disiplin kurulu üyeleri, acaba İstanbul Gümrükleri söz konusu olunca neden farklı işlem yapmaktadırlar? Verebilir misiniz bu soruların cevabını..Tabiî ki veremezsiniz!.. Acaba bu işte de benjaminlik oyun mu var? Çünkü iyi bilirim sizler için benjaminin tadı bal da yoktur. Yalan mı??

Sevgili www.etkihaber.com  okuyucuları; daha öncede kaleme aldığım bu soruşturmayı neden tekrar gündeme taşıdım. Bu konuyla ilgili olarak, tarafıma o kadar çok sayıda ihbar gelmektedir ki sizlere anlatamam. Oldukça yoğun olmama karşın, bu yazımı tekrar BAHAR OPERASYONU’na ayırdım. Çünkü ihbarları dile getiren arkadaşların 'Aykut Bey sizi de mi susturdular?’ serzenişine duyarsız kalamazdım. Bende hemen yanıtını vermeye başladım. İşte duyarlı bir okuyucumun bana gönderdiği bu konuyla ilgili ihbarı ve belgeleri de şimdi sizinle paylaşıyorum.

“ÇULHA,  ÇIRA MI OLDU?”

Tarafıma gelen iddialardan biri çok önemli.. İddia, soruşturmada adı geçen bir gümrük muayene memuruyla ilgili.. Adı bende saklı ihbarcı, mektubunda belgeleriyle birlikte iddiasını dile getiriyor. İddiaya göre; telefonları dinlenen gümrük muayene memuru N. Çulha. Çulha, kendine ait 0532 234... nolu telefonla şebeke lideri olduğu iddia edilen Levent E. ve Mustafa A. ile konuşmalar yapıyor. Konuşmalar tapelere yansıyıp, dosyanın içerisine girse de N'nin Çulha olan soyadı birçok evrakta Çıra olarak geçiyor! Ve ne kadar ilginçtir ki, Çulha ne müfettişlerce sorgulanıyor; ne de hakkında herhangi bir dava açılıyor!!

BU DİNLEMEDE SUÇ UNSURU YOK MU?

Yine Yüksek Disiplin Kurulu’nca zaman aşımına uğratılan isimlerden biri de, yine bir muayene memuru yani şu bizim Bahtı açık Bahattin.

Bahattin Türkközü, İstanbul Mali Polisin düzenlediği evrakın 34. sayfasında aynen şöyle geçiyor.

" 20.12.2006 günü saat 11.57 sıralarında teşekkül içerisinde bulunan Levent E.  ile yapılan görüşmede Bahattin Türközü’nün rüşvet istediği görülmüştür"

Yine gümrük müfettişlerinin düzenlediği soruşturma evrakının 68. sayfasında, Türközü'nün adından şöyle bahsediliyor:

"Tape çözümlerinde geçen konuşmaların tetkikinden anlaşılacağı üzere, gümrük muayene memuru Bahattin Türközü'nün görevinin gereklerine aykırı olarak işlem yaptığı için teşekkül üyeleriyle vardığı anlaşma çerçevesinde 2 olayda maddi bir yarar sağladığı ve adı geçen muayene memurunun örgüt üyeleri tarafından daha önce kullanıldığı o nedenle örgüt tarafından tanındığı sonuç ve kanaatine varılmıştır"

Sevgili okuyucularım durum işte bu. Ben bütün bu ifadeleri kendi kafamdan uydurmuyorum. Sakın ha, dürüst gümrükçü kardeşlerimde personelin tamamını suçladığımı düşünmesin!. Ben sadece çürük elmaları, gün ışığına çıkarmak istiyorum. Benim ne bir kazancım var; ne de başka bir menfaatim. Bu iki muhterem gümrük muayene memuru, halen aktif olarak görev yapmakta artık gerisini siz düşünün..

NOT: Tarafıma yalnız BAHAR adlı operasyonla ilgili olarak değil, birçok konuda ihbarlar geliyor. Bu ihbarları inceleme, takdir edersiniz ki oldukça zaman alıyor. Ancak şunu bilmenizi isterim; bana gönderdiğiniz her türlü ihbarı titizlikle araştırmaktayım. İstanbul'da bazı gümrük üst düzey görevlilerin www.etkihaber.com sitesini ve benim yazılarımı okuyan personele yaptırım uygulayacaklarını duydum. Sakın haa….