Akıllı Saatler ve gümrüklerde AKIL OYUNLARI
Günümüzde artık Saatler akıllandı.
Üreticiler akıllandı.
Gel gör ki, Kaçakçılar daha da akıllandı.
Peki ya gümrük idarelerimiz aynı reaksiyonu verebiliyor mu?
Türkiye’de akıllı saat (ithalat) pazarı bugün 250 Milyon Doların üzerinde bir hacme ulaşmış durumda. Bileğimizde taşıdığımız bu küçük ekranlar artık yalnızca zamanı göstermiyor; kalp atışımızı ölçüyor, uykumuzu izliyor, mesajlarımızı okuyor, telefon görüşmemizi bilekten yapmamıza imkân veriyor. Adeta aklımız bileğimizde..
Ama aynı bilekte herkesin görmediği veya görmek istemediği başka bir gerçek daha var:
GTİP beyanında farklı akıl oyunları, bundan kaynaklı devletin eksik vergi tahsilatı ve Marka sahiplerinin haklarına tecavüz eden fikrî-sınai hak ihlalleri.
Bu üçlü yan yana geldiğinde ortaya çıkan tablo, basit bir ticari usulsüzlük değil; doğrudan kamu zararıdır. Hem de öyle az buz bir zarar değildir bu.
250 MİLYON DOLARLIK Kayıp Sahne
Resmî kayıtlara baktığınızda akıllı saatler, çoğu zaman 851713 veya 851762 tarifeler içinde veya kısaca telefon ve haberleşme cihazlarının arasında eriyip gidiyor. (3c side varda,o sonranın konusu) Bu kocaman piyasanın büyüklüğü yanında ne ufak ayrıntılarmış gibi duruyor değil mi?
Bir yanda:
• Marka değeri yüksek,
• Yazılım ve sensör teknolojisi barındıran,
• Gerçek anlamda “akıllı” ürünler…
Diğer yanda ise:
• Aynı dış görünüşe sahip,
• Merdiven altı üretilmiş,
• Taklit ve çakma veya güncel mealle replika saatler…
Kâğıt üzerinde hepsi “akıllı saat”
Gerçekte ise vergisi eksik, beyanı tartışmalı, markası sahte binlerce ürün ülkeye sızıveriyor
GTİP Kaydır, Vergiyi Uçur
İthalatta en çok başvurulan “akıllı” yöntem ise GTİP ile oynamak.
Bir yerde ürün “akıllı bileklik” oluyor,
Bir başka dosyada “Bluetooth aksesuar”,
Bazı beyanlarda ise, haberleşme özelliği olmasına rağmen sıradan elektronik parça gibi gösteriliyor.
Sonuç çok net:
• Daha düşük vergi,
• Daha az kontrol,
• Daha fazla haksız kazanç…
Devletin kasasına girmesi gereken vergi, beyan oyunlarıyla sistem dışına itilip cebe indiriliyor. Olan devlete oluyor.
Replika Pazarı Aleni, Denetim Gizli
Piyasada App.. Watch’a bire bir benzeyen; üzerinde “Aipple”, “Applle” yazan saatler görmek artık kimseyi şaşırtmıyor.
Sams.., Garm.., Huaw.. tasarımlarını kopyalayan kasalar, bire bir arayüzler, hatta ambalajlar… Albeni desen aynısının tıpkısı.
Bu ürünlerin önemli bir kısmı:
• Posta yoluyla,
• Ekspres kargo ile,
• Düşük kıymetli beyanlar içinde maalesef
gümrüklerden sorunsuz (veya sorgusuz) şekilde geçiyor.
İnsan sormadan edemiyor:
Bu kadar açık taklit nasıl bu kadar rahat yurda giriyor?
Gümrükler Bu Dosyayı Gerçekten Açtı mı?
250 Milyon Doların üzerinde hacmi olan bir sektörden söz ediyoruz.
İçinde yanlış GTİP, eksik vergi ve marka ihlali var.
Ama sahadaki tablo pek iç açıcı değil:
• Tarife uygulamaları idareden idareye değişiyor.
• Aynı ürün bir yerde saat, bir yerde aksesuar sayılıyor.
• Vergilendirmede birlik yok.
• FSMH ihlallerine karşı özel bir akıllı saat risk politikası hâlâ görünmüyor.
Kısacası:
Masada bir dosya var, kanıyor ama kimse kapağını açıp içini karıştırmıyor. Ya becerememe ürküntüsü ya da daha da kötüsü göz yummak, cambaza bakmak eğilimi!!
“Çakma” Neden Takılmıyor?
Muhafaza Teşkilatımız neden bu kadar taklidi kaçırıyor?
Birkaç gerekçe hep aynı:
• Küçük gönderiler büyük partiler kadar riskli görülmüyor.
• FSMH tespiti emek, zaman ve teknik bilgi istiyor.
• Şikâyet yoksa çoğu dosya sessizce kapanıyor.
Ama bahaneler ne olursa olsun değişmeyen gerçek şu:
Bugün çakma akıllı saatlerin ciddi bir bölümü fiilen gümrükten geçiyor. Her gecen çakma ürün veya hatalı gtip işlemi devletin kasasından alıp gidiveriyor ülkenin servetini..
Gümrüklerimizde Akıllanacak mı?
Bu düzenin önüne geçmek için artık geçici önlemler değil, net bir irade gerekiyor:
• Fonksiyon esaslı, bağlayıcı bir GTİP tespitinin yapılıp yayınlanması (ki GGM)
• Akıllı saatlere özel FSMH risk kriterleri (ki GMGM)
• GGM, Muhafaza GM ve hak sahiplerini aynı masaya oturtan ve ortak akılla yürütülebilecek aktif bir kontrol mekanizması,
• Posta ve hızlı kargoya yönelik hedefli denetim…Gümrüklerde özet beyan üzerinden Risk analizi için bir rehber hazırlanması hatta uzman kadro görevlendirilmesi
Bunlar artık bir tercih değil, maalesef zorunluluk.
Son Söz:
Saatler akıllandı.
Kaçakçılar sistemi çözdü.
Vergiler kaydırıldı, markalar kopyalandı, devlet zarara uğratıldı.
Şimdi herkesin cevaplaması gereken soru şu:
Gümrüklerimiz ne zaman gerçekten akıllanacak? Kastımız akıllı saat ithalatında ülke genelinde işlemlerde standartın sağlanabilmesidir.
Aksi hâlde bileğimizde zamanı ölçen o saatler,
kasadan sessizce eriyen kamu gelirinin hesabını hiçbir zaman tutamayacak…
YAZIKTIR, haydi güncelleyelim şu akıllı saatlerdeki sıkıntıları.
Halk’a hizmet, Hak’ka hizmettir, unutmayalım!!