Hayali İhracatta Çarpıcı Bölümler

Aykut Onur KALAYCI

-İŞTE HAYALİ İHRACATIN İDDİANAMESİ-

Hayali İhracatta Çarpıcı Bölümler

SAVCI GÜL, 50 KİŞİYİ İDDİANAMENİN İÇERİSİNE KOYDU!

İDDİANAMEDE GÜMRÜK ÜST DÜZEY BÜROKRATLARININ İSİMLERİ DE YER ALDI!..

Yüzdüm, yüzdüm kuyruğuna geldim. Size bu köşeden defalarca, bıkmadan, usanmadan yazdığım İstanbul merkezli hayali ihracat olaylarının iddianamesi şuan önümde..

İddianameyi okudukça yazılarımın ne denli haklı olduğu gün ışığı gibi ortaya çıkıyor. Olayı soruşturan Büyükçekmece Kaçakçılık Savcısı Mustafa Kemal Gül iddianameyi öyle bir hazırlamış ki, tebrik etmemek elde değil! İddianame içerisinde yalnız kuru bilgiler değil, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) Mali Büro polislerinin gecesini gündüzüne katarak elde ettikleri belgelerde var. Belgeler gerçektende iddianamenin adeta süsü gibi olmuş!!

Dövizli Altınlı Rüşvet

Hayali ihracat organizasyonu içerisinde bulunan şirketlerin antrepoları önünde, şirket binalarında, gümrüklerde sözde mallarını tırlara konteynırlara yüklerlerken ve boşaltırlarken görüntüler çekilmiş. Görüntüler arasında kamu görevlilerine verilmek üzere döviz alımları bırakın dövizi altın isteyen bürokratlara altın alımı bile kameraya kaydedilmiş. Kaçakçılık zanlılarıyla, bürokratlar adeta yumak olmuş. Birlikte yemek yemeler, enseye tokat, göze parmak ilişkiler mide bulandırıcı.. Hayali ihracat zanlılarının özellikle yargıya ait binalara elini kolunu sallayarak girmesi de oldukça enteresan. Hele bir zanlının arabasının içerisinde yapılan aramalarda, Yargıtay'da davaları görülen bazı şirketlere ait evrakların çıkması da cabası..

Son Dakika İfadeleri

İddianameyi size olduğu gibi yazacağım. Satır aralarına da iddianamede geçen bürokratlarla ilgili düşüncelerimi ekleyeceğim. Ancak iddianamenin ayrıntısına geçmeden size çok özel bir bilgi vereyim. Geçtiğimiz hafta Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız'ın Danışmanı Ramazan .... Savcı Gül'ün talimatıyla polis tarafından şüpheli olarak ifadesi alındı. Savcı Gül ayrıca Müsteşar Ziya Altunyaldız'ın ifadesini almak için Bakan Hayati Yazıcı'dan izin istedi. Unutmadan ifadesi alınanlar arasında, birde büyük bir şehrin Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü de bulunuyor..

İŞTE O İDDİANAME:

Şimdi gelelim iddianamenin can alıcı bölümlerine.. Sizlere bu iddianameyi bölümlere ayırarak yazma düşüncesindeyim. İlk bölümü de hayalici ile bürokratlara ayırdım. Bakın, iddianamenin bu bölümlerinde kaçakçı ile devletin bazı bürokratları nasıl iç içe girmiş!

İddianame sayfa 424

İddianamenin 424. sayfasında altı çizilen bir ifade var! Savcı Mustafa Kemal Gül bu bölümde hem Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, hem de onun danışmanı ve Gümrükler Genel Müdürlüğü'nde daire başkanlığı yapan Ramazan Altunyaldız'ı suçluyor. İddianamede o bölüm şöyle geçiyor:

" Yine Ahmet PAMPU aracılığıyla Bi-Fa Tekstil üzerinden yurda sokmaya çalıştıkları menşei saptırılmış kumaşları yurda sokmak için Ahmet PAMPU aracılığı ile örgütün Ziya ALTUNYALDIZ ve danışmanı Ramazan ..... isimli şahıslarla irtibata geçtiği tespit edilmiştir."

Akkoç ile ilgili bölümler

Alın size Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrük Müsteşar Yardımcısı Vekili Neşet Akkoç ile ilgili bölümler.. Bakın iddianamenin 233'üncü sayfasında Akkoç ile ilgili neler yazıyor?

'Tespit edilmiştir' ibaresi var!

" Barbaros Hayrettin AKSOY ve Şenol İKİZ isimli şahısların takip ettiği, Almanya üzerinden menşei saptırılarak yurda getirilen kumaşlarla ilgili şahısların teknik takibinde menşe şahadetnamesi temin edemediği ve sıkıntılar yaşadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca 24.02.2012-29.02.2012 tarihleri arasında şahısların teknik takibinde Türkiye’ye sokmak istedikleri kumaşlarla ilgili sıkıntı yaşadıkları, haklarında gümrüğe şikâyet yapıldığı, sıkıntıları aşmak için Şenol İKİZ ve Barbaros Hayrettin AKSOY’un İbrahim MERAL isimli şahıs aracılığıyla Gümrük ve Ticaret Müsteşar Yardımcısı Neşet AKKOÇ’u devreye soktuğu tespit edilmiştir"

Durun daha bitmedi Akkoç ile ilgili çarpıcı bir tespit daha var. Şüpheliler arasında geçen konuşma da, Akkoç'u yargı sürecinde zor duruma düşürecek gibi geliyor. Bakın iki şüpheli yasal izinle dinlenen konuşmalarında neler diyor?

" Konu ile ilgili olarak 13.03.2012 tarihli görüşmelerde Şenol İKİZ’in İbrahim MERAL ile görüşmeler yaptığı ve “Sen  Neşet Beyi bir arayıpta”,“Bir şey yapabilirse şimdi bunlar diyorlarmış ki” dediği, İbrahim’inde “Neşet bey en son bu dediğim belgelerin hepsini istedi gönderdim” “Senin gönderdikleri verdim”dediği, Şenol’un“Tamam şimdi bak” “Bizim dosyamız Neşet Neşet beyin  istediği gibi gümrük  müdürüne çıkmış yukarıya” dediği, İbrahim’in Şenol’u “Sen şunu söyle Neşet beyin  selamı var o şekilde geldim de” dediği, saat 15:44 sıralarında Şenol’un Barbaros Hayrettin AKSOY isimli şahısla yapmış olduğu görüşmede,“Bu yukardan  telefon.. o NEŞET  BEYDEN TELEFON GELMİŞ BURAYA TAMAM BELLİ TEMİNAT ALMADAN BIRAKIYORLAR  DİYORLAR Kİ MENŞEİLERİ DAHA DİYORLAR BUGÜN İBRAZ ETTİNİZ O YÜZDEN  DİYORLAR HERHANGİ BİR SORUNUMUZ  YOK BELGELERİNİZ  EKSİK GELDİĞİNDEN DOLAYI BUNLAR  OLUYOR DİYORLAR TAMAM MI  SENDE BUNDAN SONRA MENŞEİ GELMEDEN MALI GÜMRÜĞE SOKMA” diyorsunuz, Barbaros “Tamam abi”dediği aynı gün saat 17:33 sıralarında Şenol İKİZ’in İbrahim MERAL  isimli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesinde; İbrahim’in “Abi NEŞET BEY DÖNDÜ”,“SİZİ İKİ DEFA ÜST ÜSTE İHBAR ETMİŞLER” “Dedi ki böyle böyle ama  Allaha şükür dedi araştırmalarımızda  herhangi bir olumsuzluk  olmadı arkadaşla ilgili dedi”, “İş yapıl.. dedi bilgin olsun dedi dedim abi teşekkür ederim” dediği tespit edilmiştir" deniliyor.

BAŞMÜFETTİŞ SARMAŞ DOLAŞ

Neşet Akkoç'un da içinde bulunduğu bürokratlarla ilgili olayı soruşturan Savcı Mustafa Kemal Gül, ayrı bir iddianame daha hazırlıyor. Şimdi Akkoç'u bir tarafa bırakıp bizim meşhur başmüfettişe gelelim. Bizim başmüfettiş Cafer Şahin şüphelilerle sarmaş dolaş inanmazsanız iddianame içerisinde delil olarak bulunan polislerin çektiği görüntülere bir bakın. Adam bir sarılıyor ki görmeyin! Vallaha karşısındaki şüphelinin kemiklerini kıracak. Bakın koca bakanlığın başmüfettiş için neler deniliyor iddianamede..

"Barbaros Hayrettin AKSOY isimli şahsın Cafer ŞAHİN ile bağlantılı olduğu ve kaçakçılık yaptığı yönünde ihbarlar üzerine şahıslar arasında yapılan fiziki ve teknik takip çalışmalarında şahısların gerek telefonla gerekse yüz yüze görüştükleri anlaşılmış olup, şahısların telefonla görüşme yapmaktansa yüz yüze görüşmeyi tercih ettikleri tespit edilmiştir.

08.08.2012 günü saat 13:51 sıralarında Barbaros Hayrettin AKSOY-Cafer ŞAHİN görüşmesinde; Cafer ŞAHİN’in“Ben Cafer ne yapıyorsun?”,“Müsaitsen bi uğrasana bana” dediği Barbaros’un “Uğrayayım üstadım nereye daireye ye mi uğrayayım üstadım” dediği, Cafer ŞAHİN’in “Fark etmez sen nasıl istiyorsan dairedeyim şuanda” dediği, Barbaros’un “Şimdi dairedesiniz akşam gelsem olur mu üstadım” dediği, Cafer ŞAHİN’in “Olur olur” dediği Barbaros’un “Dairede pek gelmek istemiyor da” “Saat kaçta nereye geleyim ... sizin oraya geleyim” dediği, Cafer ŞAHİN’in “Kulübe gel o zaman” dediği ve saat 18.00 gibi görüşmek üzere sözleştikleri,

10.08.2012 günü saat 12:43 sıralarında Barbaros Hayrettin AKSOY’un 0212 426 04 09 numaralı telefonu kullanan İsmail isimli şahıs ile yapmış olduğu görüşmede, İsmail’in“Valla ne bileyim orucu tutuyoruz işte başladıkta inşallah bi havalandırma almazlar diye onun için şey yapıyorum yani”, “Çok tedirginim bildiğin gibi değil Barbaros yaa” dediği, Barbaros’un “Ağzını hayra açsana abi yaa” dediği, İsmail’in “Hayıra açıyorum zaten ya dua ediyorum zaten de ne bileyim Barbaros yaa” dediği, Barbaros’un “HA YOK II ŞEY BİRİ GÖRÜŞMÜŞ DE”,  “MÜFETTİŞ TANIDIKLARIMIZDAN BİRİYLE” “O DEMİŞ ESKİSİ GİBİ OLMAZ DİYE” dediği, İsmail’in “Öyle mi?” dediği, Barbaros’un “SAVCIYLA GÖRÜŞMÜŞ” dediği, İsmail’in “İyi o zaman yaa”,“ İyi ya direk mah ya şeye çıksak mesele değil yaa” dediği, Barbaros’un “Öyle olacakmış” dediği, İsmail’in “Bilirkişi yazdı herhalde değil mi” dediği, Barbaros’un da “BİLİRKİŞİ YAZMADI DAHA YAZACAK AMA YAA” dediği tespit edilmiştir.

Yukarıdaki görüşmelere bakıldığında Barbaros Hayrettin AKSOY isimli şahısla görüşen İsmail isimli şahsın, savcılık veya mahkeme makamına ifade vereceği anlaşılmış olup; Cafer ŞAHİN isimli şahsın Barbaros Hayrettin AKSOY’un müfettiş tanıdık olarak bahsettiği şahıs olabileceği, ayrıca bilirkişi raporları için de Barbaros’un raporun sonucunu önceden bildiğine dair görüşme yaptığı anlaşılmıştır.

07.09.2011 günü saat 16:33 sıralarında Barbaros Hayrettin AKSOY’UN ofisini arayan X Bayan ile Pınar BALCI arasında gerçekleşen görüşmede,X Bayan’ın “Ben AHL kargo gümrük müdürlüğünden arıyorum. BAŞMÜFETTİŞİNİZ CAFER ŞAHİN BARBAROS BEY’LE GÖRÜŞMEK İSTER” dediği, Pınar’ın “Yalnız kendisi yok dışarıda yani” dediği, X Bayanın “Notunuzu alırsanız” dediği ve bulunduğu yerin telefon numarasını verdiği tespit edilmiştir.

Ayrıca 20.09.2011 ve 27.09.2011 tarihlerinde Barbaros Hayrettin AKSOY’UN Ahmet PAMPU isimli şahısla yapmış olduğu görüşmelerden, Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi Cafer ŞAHİN isimli şahsın Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda yeni kurulacak bir birimin başına gelmesini istedikleri, bu birimin adli makamlara suç duyurusunda bulunacak bir birim olduğu, böylece yapılacak incelemelerden şahısların bilgisi olacağı anlaşılmıştır.

Konu ile ilgili görüşmelerden ilkinde 20.09.2011tarihinde saat 10:14 sıralarında Barbaros Hayrettin AKSOY- Ahmet PAMPU görüşmesinde de, Ahmet PAMPU’nun“Günaydın bu CAFER ŞAHİN Mİ CAFER AYDIN MI” dediği, Barbaros’un “ŞAHİN”dediği, Ahmet PAMPU’nun “ŞAHİN HE HE HANGİ BİNADA BU” dediği, Barbaros’un “Karaköy’de” dediği, Ahmet PAMPU’nun “Tamam ..hangisinde baş müdürün olduğu binada mı” dediği, Barbaros’un “MÜDÜRLÜĞÜN OLDUĞU BİNADA YA TEFTİŞ KURULU ORASI”,“Müfettişlerin”, “Başkanı yani” dediği, Ahmet PAMPU’nun “Tamam tamam oldu uğrıcam şimdi” dediği, Barbaros’un “Tamam”, “SELAMIMI DASÖYLE” dediği, Ahmet PAMPU’nun “Tamam...tabi söylicem şimdi” dediği, Barbaros’un “ÇÜNKÜ...”, “BANA BARBAROS DE”, “BARBAROS DE BANA BENİM Bİ SAMİMİ ARKADAŞIM DE”, “ANLADIN MI YANİ BAŞINA BAZI OLAYLAR GELDİ OLDU BİTTİ AMA BİZDE O BENİM DOSTUM DE ANLADIN MI”, “SİZE GÜVENE BİLCEĞİMİ SÖYLEDİ DEEEE”, “BEN SİZİ TANIMAK İÇİN GELDİM TANIŞMAK İÇİN GELDİM DE ANLIYOR MUSUN”dediği, Ahmet PAMPU’nun “Tamam ZİYA YA DA SÖYLEYECEM ben” dediği, Barbaros’un “He deki bende Ziya Bey Ali Bey” dediği, Ahmet PAMPU’nun “Ali beye söyleyecem” dediği, Barbaros’un “Ben ali beyin”,“Arkadaşım de anlatabiliyor muyum”, “BEN ALİ BEYİN ARKADAŞIYIM DE ONDAN SONRA ALİ BEYİ ZİYARETE GİDECEM DE TAMAM MI”, “ONDAN SONRA ZİYA BEYİ DE ZİYARETTE GİDECEM DE SİZİ Bİ”, “TANIMAK İSTEDİM DE UYGUN Bİ DİLE SÖYLE İŞTE SEN ONU” dediği, Ahmet PAMPU’nun “Anladım tamam” dediği, Barbaros’un “Tamam mı”, “YANİ O SENİN İÇİN UĞRAŞAÇAĞINI BİLSİN ELİMİZDEN GELEN NE VARSA YAPICAĞIZ DE”, “Tamam mı” dediği, Ahmet PAMPU’nun “Tamam” dediği, Barbaros’un “NE YAPACAN FALAN FİLAN DERSE BARBAROS BİŞEYLER SÖYLEDİ BANA DERSİN” dediği, Ahmet PAMPU’nun “Tamam oldu” dediği tespit edilmiştir.

Müfettişi başka göreve getirmek için uğraşmışlar!..

Bu görüşmelerden ikincisinde 27.09.2011 tarihinde saat 13:16 sıralarında Barbaros Hayrettin AKSOY- Ahmet PAMPU görüşmesinde, Ahmet PAMPU’nun“Alo bu Cafer beni aramadı bilgin olsun dedim” dediği Barbaros’un “Ne diye arıyacak seni”dediği Ahmet PAMPU’nun “Yarın yarın ben gidecem ya bana söyle söyliycem ben bilmiyorum ki bi şey” dediği Barbaros’un“O seni aramaz ki ya” dediği Ahmet PAMPU’nun “Eee ben numara mı aldı beni senden görüşüyordum gitsen bi görüş sen beni bi şekilde şey et ben ne istiyor ne istemiyor bilmiyorum ki yarın gidiyom ben Ankarada randevum var saat altıda akşam” dediği Barbaros’un“He diyeceksin ki bu adam bizim iyi bi dostumuz”,“Düzgün bi adam ...” dediği Ahmet PAMPU’nun “Ahmet..diycem canım tamam”dediği Barbaros “...söylüyorum sonun dinle düzgün bi dostumuz sana da yanlışı olmaz istediğin yana da çekebilirsin anladın mı”dediği Ahmet PAMPU’nun “Tamam tamam” dediği Barbaros’un “..AKILI Bİ ADAMDIR HEMDE BURSALIDIR HEMŞERİMDİR”, “ANLADIN MI ABİ SONRA DİYECEKSİN YENİBAKANLIK TEFTİŞ KURULU KURULDU YA”, “SORUŞTURMA KOMİSYONU SORUŞTURMA TEFTİŞBAŞKANLIĞI OLACAK ANA Bİ TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI OLACAK”, “BUNUN ALTINDA BİİNCELEME ARAŞTIRMA OLACAK”, “İNCELEME ARAŞTIRMA Bİ DE MAHKEMEYE VEREN KURUMOLACAK YANİ SORUŞTURMA”, “TEFTİŞ BAŞKANLIĞI ANLADIN MI”, “BUNU SORUŞTURMANIN BAŞINA KOYARSAN”, “YARIN BİRGÜN BİR ŞEYİN OLDUĞUNDA BU HEYET KURAR BİLMEM NE YAPAR ANLADIN MI”, “İNCELERİYİ İNCELER ANLIYOR MUSUN” dediği Ahmet PAMPU’nun “Anladım anladım tamam ...”,  “Ordayken sana orda açarım......” dediği Barbaros’un “Bana ulaşmana gerek yok bak teftiş kurulunda iki tane birim oluşturuluyor bir”, “Bir inceleme araştırma başkanlığı kuruluyor bir de soruşturma başkanlığı kuruluyor bunlar ....”,“....anladın mı” dediği,

‘Bizim ki gelsin’

Görüşmenin ilerleyen kısımlarında Ahmet PAMPU’nun“SORUŞTURMAYA BİZİM Kİ GELSİN” dediği Barbaros’un “He buraya bi yere gelsin bu”, “Adam bu adam çok düzgün bi adam bak”, “Gerçekten çok düzgün bi adam sen gördün tanıdın” dediği Ahmet PAMPU’nun “Tamam tanıdım tanıdım ...yarın ben konuşcam onu söyleyim dedim bir iki eee bide ee senin bi boya ne mal boyatmıştın ya eskiden bir bizim Bursada”, “Bir firmaya” dediği Barbaros’un “He he” dediği Ahmet PAMPU’nun “O firma tekrar mal boyamaya başlıyor 2 milyon metre kapasitesi var” dediği Barbaros’un “Vallah” dediği Ahmet PAMPU’nun “He he hadi bişey yapsana”dediği Barbaros’un “Boya boyuyo bu baskı mı yapıyor baskı” dediği siz “Boyuyo boy boyada baskıda yapıyor” dediği Barbaros’un “Eee tamam bi evraklarını geldiğinde bu tarafa bi getir bi görelim ya” dediği Ahmet PAMPU’nun “E ayy sende var ya işte” dediği Barbaros’un “Yok yok yenisini bi getirdiğin zaman görelim geldiğin zaman bu tarafa İstanbula geçtiğinde bi al gel” dediği Ahmet PAMPU’nun da “Abi yenisini sen nasıl istiyorsan öyle yapcam ben” dediği tespit edilmiştir.

Keyfin nasıl?

Ayrıca 24.10.2011 tarihinde 17.26 sıralarında Barbaros Hayrettin AKSOY-Cafer ŞAHİN görüşmesinde; Cafer ŞAHİN’in“Nasıl keyfin nasıl” “Gel de çay ikram edeyim sana” dediği, Barbaros’un da “Şükürler olsun idare ediyorum siz nasılsınız iyisiniz” “Tamam olur abi kaça kadar ordasın” dediği, Cafer Şahin ’in “Ehh ben burdayım işte” dediği, aynı gün 19:02 sıralarında şahısların yapmış oldukları görüşmede; Cafer ŞAHİN’in “Söyliyim mi ızgaraları” dediği, Barbaros’un“Söyle söyle üstadım geliyorum şimdi” dediği tespit edilmiş olup, aynı gün Barbaros Hayrettin AKSOY’un yapılan fiziki takibinde Bakırköy İlçesi Yeşilyurt Mahallesi Sipahioğlu Caddesine saat: 18.30 sıralarında gidilmiş ve beklenilmeye başlanmış;

Cafer ŞAHİN isimli şahsın kullanmış olduğu 34 DA 9297 plaka sayılı beyaz renkli Wolkswagen marka Polo model aracın Sipahioğlu caddesi üzerinde park halinde olduğu,

Saat: 19.30 sıralarında Barbaros Hayrettin AKSOY isimli şahsın kullanmış olduğu 34 SES 87 plaka sayılı Saab marka oto ile Bakırköy İlçesi Yeşilyurt Mahallesi Sipahioplu Caddesi üzerine belirtilen adrese gelerek Sipahioğlu Caddesi üzerine aracını park ettiği ve Yeşilyurt Spor Kulübü unvanlı spor merkezine girdiği görülmüştür.

Saat: 21.30 sıralarında Barbaros Hayrettin AKSOY ile Cafer ŞAHİN isimli şahısların bahse konu spor merkezinden beraber çıktıkları, kısa bir süre ayaküstü görüştükleri ve daha sonra birbirlerinden ayrıldıkları 1, 2, 3, 4 numaralı görüntülerle tespit edilmiş ve kayıt altına alınmıştır.

Sonrasında Barbaros Hayrettin AKSOY isöimli şahsın 34 SES 87 plaka sayılı araç ile Ataköy içerisinden Bakırköy Meydan istikametine doğru gittiği görülmesi üzerine fiziki takip işlemlerine son verilmiştir."deniliyor.

Sevgili okurlarım, şimdilik yazacaklarım bu kadar. Mübarek Ramazan Ayınızı kutlar; hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.