1. YAZARLAR

  2. Gülen AYDIN

  3. SONUNCUSU DOMUZ GRİBİ OLSUN!
Gülen AYDIN

Gülen AYDIN

Yazarın Tüm Yazıları >

SONUNCUSU DOMUZ GRİBİ OLSUN!

A+A-

SONUNCUSU DOMUZ GRİBİ OLSUN!

Kuş gribi, Kene derken, şimdi de domuz gribi çıktı karşımıza.. Ve maalesef olacağı da buydu aslında. Meksika'da ortaya çıkan ve şu ana kadar toplam 80 küsur kişinin ölümüne neden olduğu sanılan domuz gribinin dünyaya yayılmasından endişe ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü ise, domuz gribinin daha çok yayılabileceği uyarısında bulunuyor..

Peki, ama gerçekten nedir bu Domuz Gribi? Normalde domuzlarda görülen A tipi grip virüsünün yol açtığı bir solunum hastalığı olarak kayıtlara geçiyor ve bu hastalık hızla etrafa yayılabiliyor. İşte; esas tehlike alarmının çalmasına yol açan da bu grip türünün domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor olması.. Virüse karşı maalesef bizlerin doğal bağışıklığı bulunmuyor. Bu nedenledir ki Dünya Sağlık Örgütü, hastalığın kontrolden çıkmak üzere olan geniş çaplı salgın olabileceği uyarısında bulunuyor.

O zaman her birimizin tam anlamıyla bilmediği ve cevabını en aydınlatıcı şekilde öğrenmek istediği şu sorular akla geliyor: Domuz gribi salgını şuan ne durumda? Bu hastalık nasıl belirleniyor, tedavisi nasıl yapılıyor? Kimler aşı olmalı? Korunmak ve bulaşmasını önlemek için ne yapmalı?

DSÖ’ ye göre, Meksika'da ölümlere neden olan ve Türkiye’de de ne acıdır ki genç bir vatandaşımızın ölmesine neden olan bu hastalığın virüsü A/H1N1. Bu virüs insandan insana bulaşabiliyor. A/H1N1 virüsü, insan, domuz ve kuş gribi virüslerinin karışımından oluşuyor.

Virüs solunum yoluyla bulaşıyor ve insanlardaki grip virüsü gibi, domuz gribi virüsü de domuzlarda sürekli değişim gösteriyor. Salgının yaygın olması, ölüm oranının yüksek olduğu anlamına gelmez. Yinede kendimizi bu tür virüslerden muhakkak korumamız gerekmektedir. H5N1 dediğimiz kuş gribi virüsü, insanda hastalık yapan bir virüs. H1N1 dediğimiz Domuz gribi virüsü de muhtemelen bu türde gelişmiş bir virüstür. İnsan, domuz ve kuş gribi karışımından oluşan bir virüs türü diyebiliriz. İnsanda görüldüğü zaman bildiğimiz griple aynı belirtileri gösteriyor.

Kısaca belirtileri şunlardır: Klasik mevsimsel gribe benzer, ateş, kuru öksürük, boğaz ve baş ağrısı, yaygın vücut ağrıları, burun akıntısı, titreme ve yorgunluk.. Bazı bünyelerde ishal ve kusma da görülür.

Bulaşma yollarına baktığımızda; H1N1 enfeksiyonu, 1-3 günlük kuluçka süresinden sonra başlıyor ve hastalık 3-7 gün sürmektedir. İnsandan insana solunum, hapşırma ve öksürme ile saçılan damlacıklar yoluyla yayılmaktadır. Domuz gribi çok daha kolay yayılabilen ve bulaşıcı özelliği daha yüksek olan bir hastalıktır.

Korunma Yöntemi:  Normal gripten korunma yöntemleri, bu grip türünden korunmak için de aynen uygulanmalıdır. En etkin önlem ise, ellerin sıkça yıkanmasıdır. Uykusuz kalınmamalı, günlük stres kontrol edilmeli, bol sıvı ve besleyici gıdalar alınmalıdır. Hasta kişilerle yakın temastan da kesinlikle kaçınmalıdır. Cansız yüzeylerin çamaşır suyuyla silinmesi yeterlidir. Ayrıca, özellikle domuzlarla ortak paylaşım alanlarında bulunmamak gerekmektedir.

Başkalarına bulaştırmamak için ne yapmalıyız?

* Öksürürken ve hapşırırken ağız ve burun kapatılmalıdır. Kullanılan mendiller hemen çöpe atılmalıdır.

* Eller sabunlu suyla yıkanmalı, su ve sabuna ulaşılamazsa alkollü temizleyiciler kullanılmalıdır.

* Eller ağız ve buruna götürülmemelidir, virüs bu yolla yayılabilir.

* Hastalardan uzak durulmalıdır.

* Hastalanınca vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır.

AŞI; Domuzlara yapılan aşı bulunuyor, ancak bizler için bir aşı ülkemize gelmesine rağmen bu aşı hakkında detaylı ve doğru bilgilendirme yapılmalıdır. Tam anlamıyla yüzde yüz koruyucu olduğu da tartışmalıdır. Ancak aşı mevsimsel grip aşısının üretildiği yöntemle üretilmiştir. Mevsimsel grip aşısına ek olarak influenza H1N1 aşıları uygulanacaktır. Tabii aşının ileride ortaya çıkacak yan etkileri ise bugünden bilinmemektedir. Aşılar, şuan ki süreçte eczanelerde satılmayacak; Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanacaktır. Artık bize düşen bu tür hastalıklardan elimizden geldiğince kendimizi korumak; çevremizi de bu anlamda bilinçlendirmek ve de biran evvel bu virüsün yok olmasını umut etmekten başka bir şey kalmamaktadır. Çünkü DSÖ verilerine göre H1N1 salgını son 50 yılın en önemli salgını..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum