YILLAR ÖNCE UYARMIŞTIM AMA..

SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ!

Ülkemizde yaşanan ve 10 ilimizi etkileyen deprem faciasının acısını her geçen saat her geçen gün dolu dolu yaşıyoruz. Bu tarihi felakette hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor.

Ancak devletimiz tüm birimleriyle, bakanlarıyla bölgede. Devlet tüm birimlerini seferber etmiş durumda. Ha ‘bu yara kolay sarılır mı ders çıkarır mıyız bu felaketten?’ derseniz işte ondan hiç ümidim yok! Neden mi? Bakın anlatayım.

YILLAR ÖNCE UYARMIŞTIM AMA...

4 Ağustos 2020 tarihinde Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Beyrut Limanı'nda büyük bir patlama oldu. Patlama sonrası Beyrut'un büyük bir bölümü yerle bir olurken, çok sayıda insan patlama sonucu yaşamını yitirmişti.

İşte bu olayın ardından sizlere şu yazıyı yazmış ve yetkililerin dikkatini çekmiştim.

Demiştim ki, bu patlamanın bir benzeri Türkiye'de şehirlerin içerisine kadar girmiş illerimizde yaşanabilir mi? Ve devam etmiştik. Lütfen yanıcı ve patlayıcı maddeleri diğer konteynerlerin yanından ayırın. Dinleyen oldu mu? Hayır...!

Peki sonuç? Sonuç ararsanız hala yanan İskenderun Limanı en sıcak ve canlı örnek olarak hala karşımızda duruyor. Deprem sonrasında içerisini yanıcı madde olan konteynerler diğerlerinden ayrıştırılmadığı için alev alev yanıyor. Ne diyeyim. Diyecek söz kalmıyor geriye..

İŞTE ‘9 AĞUSTOS 2020’ TARİHLİ O YAZIM:

Tekrardan yaşanılan deprem faciası nedeniyle buradan tüm ulusumuza başsağlığı diliyor ve sizi o yazımın çarpıcı bölümü ile baş başa bırakıyorum.

AH BEYRUT / VAH TÜRKİYE'M

‘AH BEYRUT VAH TÜRKİYE’

Beyrut'taki patlamanın ardından ortaya çıkan görüntüler hepimizi derinden üzdü. Hayatını kaybeden yüzlerce insan, yaralanan binlerce kişi ve harabe bir Beyrut... Ortadoğu'nun Paris'i bir kez daha teröre veya kimliksiz bir patlamaya hedef olmuştu.. Üstelik bir de ekonomik boyutu vardır işin. Düşünsenize Beyrut’taki limanda bulunan patlayıcının infilak etmesi-ettirilmesi bir şehre bir ülkeye kaç milyar dolarlık zarara yol açmıştır? Benzeri bir patlamada, 2011 yılında Kıbrıs Rum Kesimi’nde gerçekleşmiş ve limanda milyar dolarları geçen hasara yol açmıştır.

İnsan düşünüyor hele mesleği gazeteci olunca daha da ince düşünüyor.

SORUYORUM:

MERSİN, ANTALYA, İSKENDERUN, İZMİR, TEKİRDAĞ, BURSA, İZMİT, İSTANBUL, KARADENİZ limanlarında parlayıcı, patlayıcı, askeri mühimmat cinsinde bırakılan takip edilmeyen kimyasal madde ve mühimmat var mıdır?

Bu tür eşyaları getiren taşıyıcılar ve depolayan işletmeler ne kadar güvenlidir?

Bu tür işletmeler kar hırsıyla normal özel düzenek gerektiren eşyaları konteynerde, limanlarında depolanmakta mıdır?

Depolanıyorsa kayıtları nasıl tutulmaktadır?

Özel düzenek gerektiren taşımalar normal paletlerde konteynırlarda yapılmaktadır. Neden bu tür taşımalara ve depolara izin verilmektedir?

Kimyasal işletmeleri bu tür taşıma ve depolamaları gümrük nasıl takip etmekte ve kayıtları nasıl tutulmaktadır?

Bu soruları sorarken bile insanın içi ürperiyor.. Allah korusun.. Hele artık şehirlerin içlerinde kalan gümrük bölgelerini ve limanları düşündükçe daha da ürperiyorum.

Kısaca işte size BEYRUT ÖRNEĞİ sayın yetkililer. Tepe tepe kullanın. İster alttan bakın, ister üstten, ister yandan, ister sağdan, ister soldan Ankara yine ninni mi söyleyecektir bilemiyorum? Umarım düşündüğüm gibi olmaz!

-YAZARDAN SON DAKİKAA NOTU-

Sayın yetkililere ufak bir hatırlatma ve rica..

Gaziantep Gümrük Binası ilk depremde ağır hasar almış ve gözle görülür şekilde eğiklik söz konuş iken, o insanları işlerini yaparken bir yandan can korkusu ile baş başa bırakmasanız!

Ne Dersiniz Sayın Yetkililer!

......................................

MERSİN'DE 'TOP' OPERASYONU

Memleket felaketi yaşıyor, memleketin insanları faciada ölüyor, binlerce yaralımız var, liman alev alev yanıyor ama bazıları hala gümrüklerde 'top' çevirmeye çalışıyor. Ayıplıyorum, yuhluyorum. Olay aşağıdaki gibidir sevgili okur...

Mersin Gümrük Müdürlüğü’nde Şişirilebilir Top ithalatında Mükelleften rüşvet isteyen GÜMRÜK GÖREVLİSİ A. U. seri numaraları Emniyet tarafından alınmış paraları başka bir memur aracılığıyla alırken Mersin Emniyet KOM personelinin operasyonu sonucu yakalandı ve hakkında adli işlem başlatıldı.

..................................

BİR DE DİPNOT EKLEYELİM YAZIMIZA..

Yaşanılan yıkıcı deprem sonrası özellikle taşradan ve deprem bölgesindeki gümrüklerden, gümrük binaları hakkında çokça şikayetler geliyor.

Diyorlar ki, arkadaşlar öylesi binalarda görev yapıyoruz ki bina sağlam mı, yoksa yaşanılacak bir deprem sonrası mezarımız mı olacak belli değil! Çünkü ne hizmet binalarımızı depreme karşı denetleyen var, ne de bir güçlendirme çalışması. Ne de uyarılara kulak asan.

NOT: Gümrükçü arkadaşlarımızdan yetkililere iletmesi benden..

“3 yıl önce bakanlık taşrada gümrük hizmetleri verilen tüm gümrük idarelerinden hizmet binalarının deprem dayanım testlerinin yapılmasını istemişti!

Bizim hizmet binamızın depreme dayanıklı olmadığını, işletici kuruluşun sürekli şu mali dönemde, bu mali dönemde yaptıracağım diye bizi ertelediğini de biliyoruz.

Bu çalışmayı yapan bakanlık birimleri 2. Bir tekit yazısı bile yazmadı!

Bizim durumumuzda olan birçok müdürlük olduğuna inanıyorum.

Bunu gündeme senin gibi yürekli birinin taşıyacağından eminim.

Saygılar, Selamlar..”

-YAZARDAN NOT -

Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde ilki saat 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık olan 7.7 büyüklüğünde, bir diğeri saat 13.24'te merkez üssü Elbistan olan 7.6 büyüklüğünde iki büyük deprem felaketi meydana geldi.

Deprem bölgesine bir yardım eli de Orta Anadolu Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü (ANKARA) çalışanlarından geldi. Gün birlik ve beraberlik günü, dolayısıyla bu duyarlılıklarından dolayı bölge müdürlüğü personeline buradan ayrıca teşekkür etmek isterim.

Yardımlaşma ile bu zor günlerin üstesinden geleceğimize inanıyor, yaraların en kısa sürede elbirliği ile sarılmasını temenni ediyorum.

'Geçmiş Olsun TÜRKİYE’M'