1. YAZARLAR

  2. Aykut Onur KALAYCI

  3. Muzcunun Derdi Bürokratı Gerdi!
Aykut Onur KALAYCI

Aykut Onur KALAYCI

Yazarın Tüm Yazıları >

Muzcunun Derdi Bürokratı Gerdi!

A+A-

-MUZCUNUN DERDİ BÜROKRATI GERDİ-

CEVİZDE VURGUN BİTMİYOR!..

Ağzımızı şapırdatarak yediğimiz o enfes çikita muzun perde arkasında neler döndüğünü AKŞAM Gazetesi’nin İzmir Temsilcisi arkadaşım Ufuk TÜRKYILMAZ’ın haberinde bütün detaylarıyla okuduk.

İstanbul’da değme komedi filmlerine taş çıkartacak şekilde muzların antrepoya nasıl koyulduğunu, sonra da kameralarla izlenen o antrepolardan nasıl maymunlar tarafından yenilerek yok edildiğini, pardon nasıl kaybolduğunu öğrendik. Peki! Muzda vurgun bitti mi? Ya da bu haberden sonra neler yaşanıyor biliyor musunuz? Bakın ben size bir tanesini anlatayım da sizde öğrenin.

Muz soruşturması var mı? Tabii ki var!

Soruşturma, Doğu Marmara Gümrük Ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nde geçiyor. Soruşturmanın konusu ise, referans kıymet uygulamasından kaynaklanan olaylar bütünü..

Bu yazımda, bir kulis haberini sizlerle paylaşmak istiyorum.

‘Onlarca Muzu Orangutanlar Ve Maymunlar Yer’

Muz ithalatı ile uğraşan İstanbul’da yerleşik bir firma, özel antreposunda muzu indirir. Ancak muzlar yerinde duracak değil ya onları da orangutanlarla maymunlar işbirliği yaparak yerler. Durum böyle olunca, firmanın özel antreposu açılır. Ama yukarıda belirttiğimiz gibi muz kolilerinin ortada olmadığı görülür. Olayın ortaya çıkmasıyla birlikte firmayı bir telaş alır. Çünkü ortada yüklü miktarda bir banka teminatı vardır. Yani antrepoda bir uygunsuzluk tespit edilirse, hem teminat nakde çevrilecek hem de antrepo kapatılacaktır. Dolayısıyla bu adı geçen firma için tam bir yıkımdır.

Muzcunun derdi bürokratı gerdi!

Amaaaa! Ünlü sihirbaz Hudini gibi onlarca muzu ortadan kaybeden firma, bu durum karşısında boş durur mu? Hemen bu olayın kapanması için çareler aramaya başlar. Sorunun tek çaresi ise, kaybolan veya diğer bir deyişle uçan muz kolilerinin gümrük vergisini ödemektir. Ama gelin görün ki, ne elde vardır o kadar vergi parası ne de avuçta. Firmanın tek yapacağı bir bankadan kredi çekmektir. Ama yine gelin görün ki, bankalar bu yüksek miktarda krediyi güçlükle vermektedir. İşte tam bu sırada, muzcunun derdinden gerilen ve sanki işiymiş gibi ortaya atlayan İstanbul Gümrüğü’nden bir bürokrat krediyi almak için devreye girer.

Dinle Ey Muzcu Bürokrat!

Kardeşim; devlet seni İstanbul Gümrükleri’ne ona buna kredi bul diye mi gönderdi? Sen devlet memurusun, yoksa iş takipçisi misin? İnsan düşünmeden edemiyor. Acaba muzcunun kredisi peşine düşen bu bürokrat gibi bu vurgun çarkının içerisinde olanlar, bu olaylar bize de sıçrar korkusu ile mi hareket ediyorlar? Bakın sevgili gümrük yetkilileri, muz ithalatı konusunda buradan sizi çok ciddi şekilde uyarıyorum. Başta İSTANBUL-KOCAELİ-MERSİN ithalatlarını mercek altına alın!!

Ceviz vurgunu çok büyük

Gelelim ikinci konumuza.. Yani CEVİZ İŞİNE!..

Gelelim yazımızın ikinci konusuna.. İkinci konumuzda, tıpkı muz olayı gibi gerçekten çok büyük bir olay bence! Size daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi ceviz vurgunundan söz etmek istiyorum.

Sevgili okurlarım, Türkiye olarak yıllık ceviz üretimimiz 185 bin tondur. Bu miktar ihtiyacımızı karşılamadığından başta ABD, Şili, Kırgızistan, İran, Moldova, Ukrayna ve Romanya gibi ülkelerden 60 bin ton daha ceviz ithalatı yapmaktayız. Buraya kadar anlattıklarım resmi rakamlardır. Bunun dışında, sınırlarımızdan yani gümrük kapılarından kaçak yollarla ülkemize giren cevizler, gümrüğe düşük kıymetli eşya beyan edilerek sokulmakta ve transit olarak gidecek cevizler yurt içinde bırakılmakta, iç ceviz (kabuklu ceviz) olarak beyan edilerek ithal etmek gibi bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Ha! Diyeceksiniz ki; ‘cevizde haksız kazanç sağlayanlarda yakalanıyordur yani kim hukuksuzluk yapıyorsa, onun hakkında yasal işlem yapılıyordur. Bu işi ortaya çıkartanlar ödüllendiriliyordur.’ Nerede sevgili okurlar? Bir önceki yazıma bakacak olursanız, Gürbulak’tan tarafıma gönderilen mailden de anlaşılacağı üzere 12 tır cevizin yakalandığı, yakalayanların da mükâfat (!) olarak kaçak istihbarat gümrük muhafaza memurluğundan alınarak normal muhafaza memuru yapıldığı açıkça belirtilmiştir. Yani anlayacağınız çarka çomak soktun mu vay haline…

İşte bir örnek daha..

Sizlere yasal olarak ceviz ithalatı yapan ithalatçılardan da bir örnek vererek aktarmak istiyorum. Yani dürüstsen, namusunla iş yapıyorsan, başına neler geliyor ithalatçının bir okuyun da görün!

İthalatçımız Gaziantep’te yerleşik İ..A KURUYEMİŞ GIDA SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ.’dir. Bu şirketimiz, Mersin Gümrük Müdürlüğü’nce tescilli 13.08.2010 tarih 28879 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ve eki faturada kayıtlı bir ithalat gerçekleştirir. Daha sonra Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişleri firmayla ilgili olarak yaptıkları bir soruşturmada, firmanın ithalat rakamıyla ithalat dosyasında yer alan ihraç ülkesinin çıkış beyannamelerinde farklılıklar oluştuğu, bunun için firmadan bu farklılıkların neden kaynaklandığı bir yazı ile soruluyor.. Tabii firmanın bunlara verecek mutlaka bir cevabı da vardır; ben esas bu işin başka bir noktasına gelmek istiyorum:

Firma bu ithalatı Mersin Gümrüğü’nde gerçekleştirirken bir sorun çıkmıyor da, daha sonra niçin sorun çıkıyor?

Acaba Mersin Gümrük Müdürlüğü’nün bu işin başlangıcında bir takım eksiklikleri mi var ki, daha sonra normal ithalat yapan bir firmaya müfettişler soruşturma açıyorlar?

Biz kendimizi müfettiş veya savcının yerine de koyacak değiliz! Normal ithalat yapan bu şirketin başlangıcında faturalarında veya diğer evraklarında bir sıkıntı var ise, niçin bu ithalata izin veriliyor?

Bendeki evrakları teker teker inceledim; firmanın ithalatları zaten normal gümrük mevzuatı çerçevesinde görülmekte ve bana gönderilen bu evrakların daha geniş kısmı müfettişlerde de var. Gümrük Teftiş Kurulunca, bugüne kadar yapılan ceviz ithalatlarında bu şirketin üzerine gidildiği kadar diğer firma veya şirketlerin üzerine gidildi mi?

Eski ceviz soruşturmalarının da incelenmesinde fayda var!

Ceviz ithalatlarında, soruşturma konusu olan müfettiş raporlarının tekrar incelenmesinde büyük bir yarar olacağı kanaatindeyim ve bunun nedeni ise, yine Ankara’dan bu konuyla ilgili bir kulis haberini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yine bir ithalatçı firma, ceviz ithalatıyla ilgili yaşadığı sıkıntılardan dolayı Ankara’nın çok önemli bakanlıklarının birinde teftiş kurulundaki yakınına konuyu aktarır. Bu kişi de çalışma arkadaşlarını da alarak, Gümrük Teftiş Kurulu Başkanı’nı yakın bir tarihte ziyaret ederler. Yakını bir firmanın ceviz ithalatıyla ilgili yaşadığı sıkıntıları paylaşırlar ve işin en can alıcı noktası da yakınlarından yüklü miktarda görevlilere iletilmek üzere rüşvet istendiği de belirtilir. Konu bakanlık müsteşarına da aktarılır. Ve soruşturmanın sonucu bence de firmaca da merakla beklenmektedir!

Ben burada bir kulis bilgisini aktardım; başka olaylarda var ancak basın ahlak ve etiği açısından burada kimseyi zan altında bırakmak istemediğimden yazamıyorum.

YAZARIN NOTU

1-) Kısa bir aracık… Gürbulak’a kaldığımız yerden devam edeceğiz!

2-) İstanbul’da gümrük müşavirliği yapan M.E. adlı şahsın firmasıyla ilgili, AHL gümrük müdürlüğünden yapılan ithalatlarla ilgili şahsıma bir takım bilgi-belgeler gönderildi. Araştırmalarım bittiğinde, bu konuyu da köşeme taşıyacağım.

3-) Yeni bir gümrük memuru, yolluklarla ilgili bir serzenişte bulunuyor; bende yetkililere o memurun mesajını aynen iletiyorum: Görev yolluluğunda 900 TL yazıyor ama bize 750 TL veriliyor. Bu aradaki farkla da, odacıya şoföre çaycıya para verildiği ifade ediliyor.. Bu konu çok uzun ama kısaca özeti bu anlayan yetkili zaten konuyu anlamıştır diye düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum