BAKAN NURETTİN CANİKLİ’YE AÇIK MEKTUBUMDUR!

Türkiye Cumhuriyeti’nin çiçeği burnunda Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Nurettin Canikli’ye açık mektubumdur.

Sayın Canikli, az sonra üzerinde sizin adınızın bulunduğu ancak kamuoyuyla da paylaşmak istediğim açık mektubumu okuyacaksınız. Mektubuma geçmeden önce, şunu açıkça söylemek isterim. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı için bana göre biçilmiş kaftansınız. Neden mi? Nedeni eğitiminizde yatıyor. Nedir aldığınız bu eğitim; onu da hemen yazmak isterim. Böylelikle bilmeyenleri, sizi tanımayanları da aydınlatmış olalım.

‘SEÇİLMİŞ’ BAKANSINIZ

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi Bölümü mezunusunuz. Yüksek lisansınızı İngiltere Sheffield Üniversitesi'nde para-banka-finansman alanında tamamladınız. Eğitim hayatınızın ardından iş hayatına atıldınız. Sırasıyla Maliye Bakanlığı'nda Maliye Başmüfettişi, Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı ve İstanbul Defterdarı Vekili olarak görevler yaptınız. Yani gerek Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu, gerekse Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan sizi gerek işlevselliği gerekse personel sayısı bakımından önemli bakanlıklarımız arasında bulunan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na tesadüfî seçmedi. Aldığınız eğitim bu süreçte şüphesiz önemli rol oynadı.

MUTSUZ VE HUZURSUZLAR

Sayın Canikli, önce eğitiminizden söz etmek istedim çünkü bu eğitimi almış ve devlet içerisinde önemli görevler yapmış biri biraz sonra mektubumun içerisinde anlatacağım sorunları al aşağı eder. Öncelikle gümrüklerle ilgili durum tespiti ile yazıma başlamak istiyorum.

Gümrük teşkilatı, uzun süredir gereği gibi idare edilmemiş; taşrası ile merkez teşkilatı arasında iletişimsizliği hat safhayı geçen, çalışanlarının çoğunun başta bir türlü iyileştirilemeyen özlük hakları nedeniyle mutsuz ve huzursuz olduğu, adı kamuoyunda sık sık rüşvet ve yolsuzlukla anılan, hak ettiği ilgi ve alakayı bir türlü bulamamış, kendini ve ülkemiz açısından önemini kamuoyuna bir türlü anlatamamış ve çok sayıda bakan ile bürokrat harcamış  bir kurum olarak sahnede durmaktadır.

Sevgili Bakanım, önce ve önce lütfen bu olumsuz tabloyu değiştirin; bu resmi, görüntüyü yırtıp atın.  Yeni bir sayfa açın gümrüklerimizde..

OMZUNUZU DAYAYACAĞINIZ ARKADAŞLARINIZ ÖNEMLİ

Seversiniz sevmezsiniz, eleştirirsiniz eleştirmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz, öğle ya da böyle bir önceki bakanımız bana göre  görevden alınmıştır. Bu neden gerekmiştir onu bilemem. Ancak konuşulanlar ve iddialar ortada! Bana göre Sayın Hayati Yazıcı’nın görevden alınma nedenlerinden biri birlikte çalıştığı bazı bürokratların başarısızlığı ve ilişkileridir. Kim ne derse desin, bir bakanın başarısının en birincil şartı iyi bir ekiple ‘Bismillah’ deyip yola başlamaktır. Teşkilata yıllarını vermiş bir gazeteci olarak atılması gereken en önemli adım mevcut ekibin yeniden ele alınması ve büyük değişiklerin bir an önce gerçekleştirilmesidir. Mevcut ekipte ısrarın devamı Sezar-Brütüs hikâyesinin de tekrarı olacaktır!!

WİKİLEAKS GERÇEĞİ

Gelelim mevcut ekibimize.. İktidar partisine mensup, gümrük teşkilatında çalışmış, üst düzey bir bürokratın Wikileaks belgelerinde de geçen ifadesi; 'Bürokraside temel hata kalitenin liyakatın göz ardı edilmesidir'

Başlangıçta tamamen giden bakan tarafından mevcut yetişmiş kadroların haklı ya da haksız tamamen tasfiyesi ile oluşturulmuş, birbirleri ile ancak bremen mızıkacıları kadar uyumlu, içinde çok sayıda gümrükle hiç alakası olmayan, bugün çok eleştirilen f-tipi örgütlenme mensubu olan, kalite ile liyakat konusunda sabaha kadar eleştirebilecek, şahinden ziyade uygulamaları açısından güvercine daha yakın bir grup.

Kimse Darılmasın Gücenmesin Ama Ciddi Bir Temizlik Lazım

İşte hala idarede kalıntıları bulunan bu grup, ilerleyen zamanlarda bakanın gücünün azalmasına ve teşkilatın idaresinin müsteşara geçmesine yol açmıştır. Bunu yeniden bir yapılanma izlemiş, atamalarda yabancı dil bilme ve genç olmak gibi kriterler esas alınmış ancak kilit görevlerde yeniden bir önceki idarecilere yer verilmesi ve atananların çoğunun idareci vasıflarına sahip olmaması, yeterli tecrübeden yoksun olmaları, şahin beklenirken güvercin çıkmaları nedenleri ile arzulanan başarı sağlanamamış; bu süreç bakanın tekrar yetkileri elinde toplaması ile sonuçlanmıştır.

Okuyucularımızı duyuyor gibiyim; "Eleştirmek, durum tespiti yapmak kolaydır, özellikle f-tipi örgütlenme mensubu çalışanların alınlarında yazmıyor ki nasıl tespit edeceksiniz? Peki ya çözüm? Ya da nasıl bir temizlik yapılması lazım?"

Çok basit. İşte sorularım, işte temizlenecek kişiler…

- Hakkında savcılık ya da müfettiş soruşturmaları sürdürülen ya da sürdürülmüş bürokratlar kimlerdir? Kaçakçılık, rüşvet vs. gibi suçlarla suçlanan bu kişiler hala aktif görevde mi bulunmaktadır ?

- Bu soruşturmalarda, karşı karşıya kaldıkları diğer suçlamalar nelerdir?

- F-tipi örgütlenmenin en tanınmış savcıları ile zamanında sık sık buluşan ve çektirdikleri resimlerle teşkilatta hava atanlar kimlerdir?

- Giden bakanın hakkında soruşturma izni vermediği bürokratlar kimlerdir ve bu soruşturmalar da acaba neler yazmaktadır?

- Mevcut bürokratlardan hangileri bir strateji - politika geliştirmiş ya da teşkilata 'evet ben yaptım' diyebilecekleri bir çivi çakmıştır?

AYNI TAS AYNI HAMAM OLMASIN

İşte bu soruların cevaplarını bulursanız, aslında teşkilatın içerisinde bulunduğu durum da tüm çıplaklığı ile ortaya çıkacaktır. İşte o zaman üst düzey bürokratlar arasındaki uyumsuzlukların ve kavgaların nedenleri ortaya çıkacak ve de bu bürokratların temizlenmesi ile teşkilat rahat bir nefes alacaktır. Bu tip personelin temizlenmemesi inanın namuslu ve dürüst personelin geleceğe umutla bakmamasına neden olacaktır. Saygıdeğer bakanım; bunlar yalnız benim değil camiada çalışan birçok mesai arkadaşınızın bildiği şeylerdir. Bana göre bu düzen sizin döneminizde de değişmezse, koca teşkilat yine herkesin yaka silktiği, adı çirkin suçlamalarla anılacak kurum olmaya devam edecektir.

İKİNCİ MEKTUBUM DA VAR!..

Sayın Canikli, gümrük teşkilatı ile ilgili görüşlerimi ve tespitlerimi sizinle bir mektup tadında paylaştım. Mektubuma son verirken de size çok yakında naçizane gümrük  teşkilatımızın stratejilerinin ve politikalarının ne olması gerektiği, acilen neler yapılması gerektiği hususlarını kaleme alıp, paylaşmak istiyorum. Sayın Bakanım ikinci mektubumda görüşmek üzere, iyi mesailer dilerim.