1. YAZARLAR

  2. Aykut Onur KALAYCI

  3. BU İDDİALARA KULAK VERİN
Aykut Onur KALAYCI

Aykut Onur KALAYCI

Yazarın Tüm Yazıları >

BU İDDİALARA KULAK VERİN

A+A-

                                         BU İDDİALARA KULAK VERİN!!

SIRÇA KÖŞK’TE OTURAN BAZI GÜMRÜK BÜROKRATLARINA SESLENİYORUM;

-GÜMRÜKLERDE BOMBA GİBİ İDDİALAR-

BU İDDİALAR ARAŞTIRILMALI..

Sevgili okurlarım; yıllardır gümrüklerde meydana gelen yolsuzluk ve rüşvet iddialarını dile getirdiğim için doğal olarak bu konularda tarafıma birçok mail, telefon ve mektup geliyor. Ancak yıllarını gümrük teşkilatına veren biri olarak bu ihbarları okuduğumda ihbarın ne derece önemli, ne derece önemsiz veya şöyle söyleyeyim birilerini karalamak adına yazılıp yazılmadığını sizlerde takdir edersiniz ki kolaylıkla anlayabiliyorum. Bu nedenden dolayı, bana gönderilen ihbarları en az iki defa süzgeçten geçiriyor; ihbarı gönderen kişinin gümrük konularına ne derece vakıf olup olduğunu anlamaya çalışıyor; en önemlisi de ihbarcının amacının ne olduğunu irdeleyerek yazıma döküyorum.

İşte bu yazımı da, tarafıma gelen birçok ihbar mailinden seçtiğim, iddiaları okuduğumda ‘olabilir’ dediğim ve zannedersem teşkilatın içerisinde olan bir okuyucumun bana gönderdiği ciddi ve de araştırılması gereken bir mailden seçtim. Yazıma geçmeden önce, sizlerin izniyle bu iddiaların muhatabı olan ama Gümrük Müsteşarlığı’nın sıcak odalarında oturan bazı gümrük yetkililerine seslenmek istiyorum: ‘Bakın sonradan yazmadı etmedi demeyin. Biliyorum dışarısı soğuk, odanız ise Şengül Hamamı gibi sıcacık.. Ama aşağıdaki iddialar yenilir yutulur cinsten değil!.. Hem devlet işi bu ertelemeye gelmez. Sizlerden ricam bu iddiaları ciddi bir şekilde araştırın. Araştırın ki yetimin, fakirin, fukaranın kursağına gidecek lokmayı haramiler yemesin’

Sevgili yol arkadaşlarım, yetkililere de uyarımızı yaptıktan sonra tarafıma gelen ihbar mailini satırı satırına sizlere aynen aktarmaya başlıyorum:  

“Sayın Kalaycı, gümrüklerde yaşanmakta olan sıkıntıları anlatmakla bitiremeyiz. Gerçi sizde eski bir gümrük yöneticisi olduğunuzdan bizleri anlarsınız. Efendim, ithal edilecek mallarda hiçbir problem olmamasına rağmen memurlar -gözünün üstünde kaş var- diyerekten sudan bahanelerle rüşvet istemektedirler. Hatta bu o kadar seviyesiz hale gelebiliyor ki,  20 liralık rüşvete bile eyvallah diyenler var. Peki, rüşvet verilmezse ne olacak derseniz? Hemen anlatayım. Beyannameler en az 2–3 iş günü bekletiliyor. Bekletilen beyannamelerin ardiye masrafları ise, 100–200 USD artıyor. Bu nedenle mükellefin rüşvet verme zorunluluğu oluşuyor.

İstanbul’daki operasyondan o kadar mutlu olduk ki anlatamam!! En azından bir korku verildi diğer rüşvetçilere.. Ama şu da aklıma gelmiyor değil!  Acaba 15 gün–1 ay sonra rüşvet alma işlemi tekrar başlar mı? Bana göre başlar, neden derseniz çalışan memurlar lüks yaşama o kadar alışmışlar ki. Lüks yaşam onları borçlandırmış; lüks evler, arabalar alınmış, çocukları özel üniversitelerde okumaktadır. Bu operasyonla, 15 gün–1 ay veya 2 ay gümrüğe girme çıkma işlemleri sıkı bir denetime tabi olacaktır. Sonrası eski tas, eski hamam olur.

Havai Fişekte Büyük Vurgun

Aykut Bey,

Bu dönen rüşvet çarkına bende değinmek istiyorum. Hiçbir gümrük müdürü ufak veya büyük kaçakçılığa başmüdürün izni olmadan yapamaz. Zaten Başmüdür, baş aktördür. Ambarlı Gümrüğü’nde dönen kaçakçılık işlemlerinin başında B, Kumport muayene memuru ?. ve diğer muayene memurları ?., ?. diğerleri bu kaçak işlemlerinde özel atanmış kişilerdir.  N. ise kukladır.  H. tam paragözdür. (Rüşvet çarkıyla ilgili olarak haklarında bir takım iddialarda bulunulan bu memurların ad ve soyadları bende mevcuttur!!)

Örnek olarak; kaçakçılık işlemleri nasıl yapılıyor derseniz? Somut bir örneklemeyle, Çin’den Havai Fişek geliyor. Hava fişekler, karnaval süs eşyası adı altında geliyor. Konteynır Liman Sahası’nda muhafaza memurları nezaretinde indiriliyor. Konteynırın içi boşaltılıyor. Yerine karnaval eşyası konuyor.  Bu mal ya devlete bırakılıyor veya 3. ülkelere transit satışı yapılıyor. Peki, bu işlemde devletin ne kaybı oluyor derseniz? Bakın anlatayım. Bir konteynır havai fişek 15-Ton gelmektedir. 15 tonluk mal 25–30 bin USD’lik iki fatura ile geliyor. Devlet ise, havai fişeğin tonuna 20 bin USD gözetim koymuş. 20 bin USDX15-ton= 300.bin USD ediyor ve bunun üzerinden vergi verilmesi gerekiyor. % 12 g.vergisi. yine 300.000-USD’nin %20 ÖTV ve 300.000-USD+ÖTV+Gümrük vergisi=KDV matrahı ve %18 KDV alınması gerekiyor. Yani 1 konteynır havai fişekte 100.bin-150.bin USD arasında vergi kaybı söz konusu oluyor. Muhafaza ve muayene memurları toplamda 20–30 bin USD para alarak bu işleri yapıyorlar..

Sahte teminat mektupları

Ayrıca A. Liman Sahasında şu an için 900 konteynır içindeki mal ile birlikte kayıp, bu malları ne olduğunu gümrük biliyordur. Ama hiçbir işlem yapmıyorlar. Gece saat 23–24 sularında işlemsiz konteynır çıkışları yapılmaktadır. Gümrük Muhafaza ve Kaçakçılık Şubesi Muhafaza Memurları ‘Bu konteynır çıkışlarının neden yapıldığı’ sorularına, cevap olarak ‘boş konteynır çıkışı rutin bir işlem’ olarak cevabını veriyorlar. Hangisini anlatayım ki.. Deveye sormuşlar misali, doğru olan bir şey yok ki! Ya gümrüğü komple tasfiye edeceksiniz yerine yeni yetişmiş gençleri koyacaksınız eskilerle yenileri yan yana koyarsanız yenilerde eskilere bakarak çürümeye başlıyor..

AHL Gümrüğü’ nde cep telefon ithalatlarında bankada alınmış olan teminat mektupları anlaşmalı bir matbaada yaptırılıp yerine sahtesi verilip, 1 ay sonra alınan bankaya teminat mektubunun aslı iade edilip, teminat mektubunu alırken karşılığında bankaya ne verilmişse verilen ipotek karşılığındaki malların üzerinde ipotekler kaldırılıp mallar anında satışa çıkarılıp satılıyor ve ithalatçı firma, firmasının tasfiye işlemlerine başlıyor.  Ve bu işlemlerde L.’nin haberi var ve para alıyor. Aynı zamansa L. ilk göreve başladığı zamanlarda Çatalca Serbest Bölgeye çay, sigara vb ürünler aktarılmış, aktarma esnasında 4,500,000,000,000-YTL lik teminat mektubunun sahte olduğunu İ.O ispatlamış ancak başmüdür tarafında görevinde el çektirilmiştir.

Kaçak mallar bekliyor!!

Şuan Ambarlı Gümrüğü’nde K. Limanı’ nda 63 konteynır kaçak mal beklemekte.. D. M. limanında 45 konteynır, B.M. limanında 80 konteynır, M. Limanı’nda 33 konteynır kaçak mal bulunmaktadır. Bu konuyu L. ve ekibi bilmektedir. Çok basit bir araştırma yapılırsa, her şey ispatlanabilir. Konşimentolarda ismi geçen mallarla, konteynırın içerisinde bulunan mallara açılıp bakılırsa, her şey ortaya çıkacaktır. Ayrıca İstanbul’da 15 gümrük müşavirlik şirketine VİP uygulama yapılmaktadır. Yani bu gümrük firmaları kaçakçılıkta başroldedir. Araştırıp doğruluğunu bulabilirsiniz.

1- A Gümrük Müşavirliği,

2- H. Gümrük Müşavirliği,

3- B.S Gümrük Müşavirliği,

3- B. Gümrük Müşavirliği vs. vs.

Formalite Uygulama

Bu firmaların işlemleri kırmızı hatta da düşse, konteynırların kapakları formalite icabı açılır ve kapanır. Mallara bakılmaz. L.’ye gelince Mersin başta olmak üzere hanımının kardeşlerinin ve hanımının eniştesi üzerine 23 dairesi bulunmaktadır. 5 adet arsası ve birkaç dükkânı, 2 yazlığı bulunmaktadır. İstanbul’da ise 4 adet lüks semtte ev, 3 adet 2012 yılında bitecek olan daire ve 2 arsa bulunmaktadır. Küçük kızı adına İsviçre Bankası’nda 1 milyon dolarlık hesap mevcuttur!!

Sizinle daha çok paylaşacağım bilgiler var. Umarım ki her şey daha güzel olur. Saygılar..”

Değerli okurlarım, noktasına virgülüne dokunmadan yazdığım bu ihbarla ilgili olarak firmaların isimlerini araştırdıkça bulabilirsiniz. Eğer İstanbul Gümrüklerinde bir şeylerin düzelmesi gerçekten isteniyorsayeni gümrük başmüdürü Tevfik Usta işe buradan başlayabilir. Ayrıca, kendisine de görevinde başarılar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum