BU İDDİANAME ÇOK CAN YAKAR!
BU İDDİANAME ÇOK CAN YAKAR!
-İSTANBUL GÜMRÜKLERİNE ŞOK İDDİANAME-
İSTANBUL GÜMRÜKLERİNE ‘BALYOZ’ GİBİ İDDİANAME
İSTANBUL, BU İDDİANAMEYİ KONUŞACAK!!
İsteyen dünyaca ünlü arama motoru ‘Google’a şöyle bir baksın. Baksın ki, Etki Haber’deki köşemde kaç defa yazdığımı bir görsün. İstanbul gümrüklerindeki hayali ihracat olaylarını kastediyorum. İnanın belki on, belki yirmi defa bıkmadan-usanmadan yazdım. İşte yazılarımdan size üç-dört başlık ‘ 8 Şubat 2010 Hayali ihracat hortladı’ / ‘26 Haziran 2010 Halka halka vurgun’ / ‘Yine hayali ihracat yine Halkalı Gümrüğü’ / ‘Hayali ihracatın üssü Halkalı Gümrüğü’
Savcı Gül ayrıntıları unutmamış!!
Peki! Yazmışım da öylece kalmış mı? Yani yetimi, fakiri, fukarayı soyan soyduğu ile mi kalmış? Hiçte değil! Devletin polisi ve savcısı gerekeni layıkıyla yapmış. İşte o görevini dört dörtlük yapanlardan biri de İstanbul Gümrükleri’ndeki hayali ihracat olaylarıyla ilgili 59 kişi hakkındaki iddianameyi hazırlayan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Savcısı Mustafa Kemal Gül. Sayın savcı İstanbul Gümrükleri’ndeki soygun düzenini iddianamesinde öyle bir anlatmış ki en küçük detayı bile atlamamış.
Halkalı, Ambarlı, Sabiha Gökçen ve AHL
Sizlere bu yazımda, Sayın Gül’ün İstanbul Gümrükleri’ndeki soygun düzeni anlattığı o iddianamesinden söz edeceğim. Savcı Mustafa Kemal Gül’ün hazırladığı iddianame özellikle Halkalı, Ambarlı, Atatürk Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı ve AHL Kargo Gümrük Müdürlüğü’nde nelerin döndüğünü apaçık ortaya koyuyor. Yüzlerce sayfalık iddianamede kaçakçılara yardım eden gümrük görevlilerine de geniş şekilde yer veriliyor. Cumhuriyet Savcısı Gül’ün iddianameyi hazırlarken başta İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Bürosu olmak üzere bazı resmi kuruluşlardan da yardım aldığı görülüyor. Büyük bir titizlikle hazırlandığı izlenimi veren iddianamede hangi firmanın, hangi gümrük müdürlüğünden ve ne kadar hayali ihracat yaptığı bütün detaylarıyla belirtiliyor.
İŞTE O İDDİANAME
Başbakanlığı bile ihbar etmişler!..
Savcı Gül, iddianamesinde şöyle diyor:
“Gerek Başbakanlığa, ilgili Bakanlıklara, Cumhuriyet Başsavcılığına ve İstanbul Emniyet Müdürlüğüne çeşitli zamanlarda ve farklı isimlerle yapılan ihbarlarda; özellikle S.Battal K. Bayram K.ve Zeki K. isimli şahısların organizasyonuyla Ambarlı limanındaki Gümrük Müdürlüğünden Hayali İhracat yaptıkları, Gümrük Müdürlüklerinde çalışan memurları bazen tehditle bazen de menfaat vaadiyle baskı altına aldıkları bu organizasyondan sonra kurdukları şirketlerle, özellikle Cezayir, Tunus, Libya gibi ülkelerden turist olarak gelip bu ülkelere mal götürmek üzere Laleliden mal toplayan kişilere ücretsiz kargo hizmeti verildiği, bu kişilerden mal topladıkları bu malları ihracat teşviklerini kapatmak isteyen ihracatçıların sahte ihracat beyannameleri ile eşleştirdikleri bu ve bunun gibi yöntemlerle haksız parasal teşvik ve iadelerden faydalandıkları Sadece K.Dış Ticaret A.Ş. firmasınca devletten 2009 yılı içerisinde beş aylık dönemde alınan vergi iadesi tutarının 5 milyon TL olduğu, bu firma hakkında defalarca suç ihbarı yapıldığı ve eylemleri dava konusu yapıldığı halde örgütün kamu bağlantıları kullanılarak bu eylemlerin üstünün kapatıldığı, suç üstü tespiti yapılan eylemler dışında aydınlatılamayan çok sayıda hayali ihracat işlemlerinin olduğu ihbar edilmiştir”
Teknik ve Fiziki Takip yapılmış!
İhbarların çokluğu, anılan firmaların ve şüphelilerin daha önceden de çok sayıda kaçakçılık eylemlerinde isimlerinin geçmesi nedeniyle iddialarla alakalı soruşturmaya başlanılmış ve başka şekilde delil elde etme olanağının olmaması ve eylemlerin tespiti için hedef şahısların iletişimlerinin tespiti, teknik araçlarla ve fiziki takipler için mahkeme kararı alınmıştır. Teknik Takip ve iletişimin dinlenmesi, Teknik Araçlarla izleme, gizli olarak ses ve görüntü kaydı alınması kararlarına istinaden yapılan teknik ve fiziki takip çalışmalarında hedef şahısların;
İki örgüt yöneticisi var!
5607 sayılı kanuna muhalefet, resmi belgede sahtecilik, Rüşvet alma ve verme suçlarını işledikleri ve bu suçların örgütlü olarak gerçekleştirildiği, ihbara konu eylemleri gerçekleştiren oluşumun iki grup halinde yapılandığı, bu iki grubun iki farklı örgüt olduğu, eylemlerin paralellik göstermesi, aynı gümrük müdürlüklerinden gerçekleştirilmesi ve aynı kamu bağlantıları olması nedeniyle birbirinden tamamen farklı olan bu iki örgüt tek soruşturma evrakı ile ele alınmıştır. Tespit edilen örgütlerden birinin yöneticiliğini şüpheli Seydi Battal K. ikinci örgütün yöneticiliğini ise şüpheli Halil G. yapmaktadır.
Peki! Nasıl hayali ihracat yapıyorlar?
Cumhuriyet Savcısı Gül, Sabiha Gökçen Havalimanı, AHL Kargo Gümrüğü, Halkalı ve Ambarlı Gümrükleri başta olmak üzere İstanbul Gümrükleri’nden hayali ihracat yaptıkları iddia edilen organizasyonun çalışma sistemini de çözmüŞ!! Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kemal Gül, iddianamesinin bu bölümünde şöyle ifadeler kullanmış:
“Hayali ihracat olarak kamuoyunda bilinen bu kaçakçılık eylemi çok sayıda suç tipinin de (sahtecilik, rüşvet gibi) gerçekleşmesine neden olmaktadır. Kaçakçılık eylemi genellikle aşağıdaki yöntemlerle gerçekleştirilmektedir;
1-)Suç örgütlerinin mensupları vasıtasıyla temin ettikleri malları sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler ile kendi üretimi gibi göstermek suretiyle hayali ihracat yaptıkları, böylece haksız bir parasal iade olan KDV iadesini devletten aldıkları, şüphelilerin genellikle KDV’si %18 olan malları kullandıkları,( zücaciye, oto yedek parça ve PVC kapı pencere), Şüphelilerin yapmış oldukları hayali ihracatları kendi adlarına yaptıkları gibi, mallarını kullandıkları firmalar içi de yaptıkları, başka firmalar için yapmaları halinde fatura bedellerinin %2–3–3,5 gibi oranlarda komisyon alarak ihracat işlemlerini gerçekleştirdiği belirlenmiştir.
2-) Suç örgütünün hayali ihracat yaparak haksız KDV iadesi almak için sektörel firmalar kurdukları ya da sektörel dış ticaret firmalarını kullandıkları tespit edilmiştir. Sektörel firmaların tercih edilme nedeni; iade alınması açısından avantajlı olmasıdır, sektörel firma kullanılmadan yapılan ihracatlarda KDV iadesi alınması için Yeminli Mali Müşavir raporu, vergi incelemesi gibi işlemlerin olması gerekmektedir. Fakat sektörel firmalar alacakları iadenin %4-8 oranını vergi dairesine yatırmaları halinde beyanname vermelerinin akabinde 10 gün içerisinde iadelerini alabilmelerinin mümkün olmasıdır.
3-) Suç örgütlerinin yapmış oldukları kaçakçılık eylemlerinden bir tanesi de Dâhilde İşleme İzin Belgesi kapsamında getirmiş oldukları mallarla ilgilidir. Dâhilde İşleme İzin Belgesine istinaden ithal edilen mallar vergiden muaf tutulmaktadır. Fakat bunun tek ve en büyük koşulu da ithal edilen bu malın mamul hale getirilip ihraç edilmesidir. Bu mallar genellikle tekstil cinsindendir. Alınan izin belgesinde yapılan ithalat doğrultusunda ne kadar ihracat yapacakları taahhüdünde bulunulur. Fakat haksız kazanç elde etmek isteyen suç örgütlerinin üretim yapıp ihraç etmek yerine laleli esnafından aldıkları tekstil cinsi eşyaları ürettikleri mal olarak gösterip ihraç ettikleri tespit edilmiştir. Dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen tekstil cinsi eşyanın genellikle Çin den ithal edildiği, Çin den ithal edilen kumaşların Anti Damping vergisine tabi mallar olduğu, bu malların anti-damping vergisinin %87 %8 KDV, %8 Gümrük vergileri olmak üzere ödenmesi gereken %103 gibi bir verginin bu eylemlerle ödenmeyerek haksız menfaat temin ettikleri belirlenmiştir. Bu şekilde başka firmanın taahhüdünü kapatılması halinde suç örgütünün lehine işlem yaptıkları firmalardan %10-%15 oranında komisyon alma yoluna gittikleri anlaşılmıştır.
4-)Örgüt üyesi şahıslar, Dâhilde İşleme İzin Belgesi almak için gerekli olan kapasite raporu için usulsüz olarak işçi sayısını ve diğer kriterleri farklı göstererek istenen şartları oluşturup bu izin belgesini almakta, daha sonra, mal -özellikle kumaş- ithal eden, fakat vergi yükünden dolayı çekemeyen ve dahilde işleme izin belgesi sahibi firma arayan firmaların antrepolardaki mallarını devralarak, bu malların vergileri ödenmeksizin yurda sokulmasına sağlamaktadırlar.
5-)Şüphelilerin, özellikle Battal K.’nin liderliğini yaptığı suç örgütünün Dâhilde İşlem Taahhüdünü kapatma veya kati ihracat yapma adına, ihracat mallarının bulunduğu araçları gümrük muayenesine sunarken içerisindeki malların beyan edilenle birebir aynı olmasını sağladıkları, muayene işleminin bitmesine müteakip araçların içerisindeki malları boşaltarak yerlerine aynı tonajı verecek kadar çimento veya ağırlık olabilecek malzeme yükledikleri, böylece transit rejimi bozarak kaçakçılık fiilini işledikleri de belirlenmiştir. Dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen fakat mamul hale getirilip ihraç edilmeyen kumaşlar yine örgüt üyesi şahıslar tarafından satılmaktadır bazı örgütün üyelerinin sadece bu görevlendirmeyle ilgili faaliyette bulundukları da tespit edilmiştir.
6-)Suç örgütlerinin Gemi yoluyla yapacakları ihracatlarda konteynırın iç gümrüğe beyan edilen malla girdiği, malın muayenesinin ardından malın gümrükten çıktığı, mal dış gümrüğe giderken mühür bozulup beyan edilen malın indirilerek yerine çimento yüklendiği, bu şekilde transit rejimi bozarak kaçakçılık yaptıkları, bu malların içeriğinin yazılı olduğu ve karşı gümrüğe ibraz edilen belge olan konşimentonun örgüt üyesi şahıslarca değiştirildiği, bu sayede kati ihracat veya dâhilde işleme taahhüt kapatma işlemleri yapılarak kaçakçılık fiillerinin işlendiği tespit edilmiştir.
İşte suç örgütlerinin yukarıda özet olarak anlatılan kaçakçılık eylemleri telefon dinleme tutanakları, fiziki takip tutanakları, teknik araçlarla izleme tutanakları ve şüphelilerin ifadelerinden tespit edilmiştir.”
Peki! Bu organizasyonların tosunları kim?
Savcı Gül, hayali ihracat oluşumunun gümrüklerde işleri nasıl götürdüklerini işte böyle açık ve yalın bir dille anlatıyor iddianamesinde…Peki!
Bu organizasyonun tosunları kim? Ya da gümrük görevlileri?
Merak etmeyin onlarda bu köşede yer alacak. Bir sonraki yazımda onların adlarına da yer vereceğim. Hayali ihracat zanlılarının savcılık izniyle dinlenen telefon dinlemelerinde gümrük müdürleriyle olan ilişkilerini gün ışığına çıkaracağım. Sizden ricam bir, iki gün izin. Yazımın ikinci bölümünde görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
YAZARIN NOTU:
On Bir Ayın Sultanı Ramazan’ın tüm ulusumuza hayırlar getirmesini diler; bu mübarek günlerde herkesin Ramazan Ayını canı gönüldün kutlarım.
“Aykut Onur Kalaycı’’
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.