Altın 5412.269
BIST 10971.52
Dolar 42.0266
Euro 48.4629
Sterlin 55.2827
Ankara 4°C

Diğer Yazılar

AĞZIMIZIN TADI KAÇACAK!

AĞZIMIZIN TADI KAÇACAK!

Hükümet geçtiğimiz yıllarda başaramadığı “Şeker Fabrikalarının Özelleştirme” işlemini yeniden başlattı. Bugüne kadar yapılan özelleştirmelerden ne halk ne de Hükümet istediğini bulamadı. 2007 yılında özelleştirilmeye çalışılan şeker fabrikaları için işçilerin başlattığı eylemler ve etkinlikler bu karardan geri adım atılmasına neden oldu. Aynı dönemde Tekel işçileri de özelleştirmeye karşı çıkarak çeşitli ve çok ciddi eylemler yaptı fakat şeker işçileri kadar başarılı olamadılar. Çünkü sigara konusunda tekel olan uluslar arası şirketler, şeker konusunda aynı güç ve kararlılığı gösteremediğinden satış ertelendi. Bunun için şeker işçisi geçtiğimiz yıllarda başarılı oldu ve fabrikalarını sattırmadı. Ayrıca dönemin sanayi ve ticaret Bakanı deneyimli politikacı Ali Coşkun’un tutumu da fabrikaların satımına karşı olduğundan olumlu bir etken olarak dillendirildi. Coşkun’un bu tutumu Bakanlığı bir kenara bırakalım Milletvekili listesinde bile yer almamasına neden oldu.

 

Şeker Fabrikaları’nın satışı bütçeye katkı açısından ilk planda yararlı olarak değerlendirilebilir. Fakat konuyu daha derinlemesine incelediğimizde Şeker Fabrikalarının satılması öncelikle köylüğü ilgilendirmektedir. Bunun dışında çalışanları ve dahası da esnaf, nakliyeci, tarımsal makine kiracı ve pazarlayıcısını ve mevsimlik işçileri de yakından ilgilendirmektedir.

 

Bu özelleştirmede sadece fabrikalar satılacak diye de değerlendiremeyiz, özelleştirmeden hayvancılığımız da zarar görecektir. Çünkü şeker pancarının küspesi hayvan yemi olarak da değerlendiriliyor ve besleyici değeri yüksek olan bir yem olarak da biliniyor. Şeker fabrikalarının satılması sadece fabrika işçilerini değil, birçok alan ve sektörü de olumsuz etkilemektedir. Şeker fabrikalarının satılması tarım sektörümüz kadar, hayvancılığımıza da büyük bir darbe indirecektir.

 

Köylünün zor şartlarda üretim yaptığı ve koşulların ağırlığından ekimden dahi kaçtığı bir dönemde pancar üretimini de yok etmek, köyün kente göçünü daha da hızlandıracaktır ve kentlerdeki işsizler ordusuna yeni yeni güçler katılacaktır.

 

Şeker konusunda çeşitli iddialar da ortaya atılmakta ve bu fabrikaların Arap sermayesinin eline geçeceği de bu iddialardan biri. Ayrıca Türkiye’ye kaçak giren şekerin arkasında Mesut Barzani’nin bulunduğu, kaçak şekerin Türkiye de paketlenerek değişik firma isimleri altında pazarlandığı da ortaya atılan değişik bir iddia. Zaman ve Şeker fabrikalarının satış süreci içinde iddiaların doğruluğunu ortaya çıkaracaktır.

 

Şeker fabrikalarına ihalede verilecek teklifler bu fabrikaların arazilerinin fiyatının çok altında olacaktır. Almak isteyenler fabrikayı değil rant elde etmek için arazisini satın alma konusunda yarışacaklardır. Hepimizin bilindiği gibi özelleştirilen kurumların çoğu kapatıldı ve kıymetli arazilerine yeni yeni iş merkezleri veya turistik tesisler yapıldı. Şeker fabrikaları da arazi fiyatının çok altında satılacak ve belediyelerin yapacağı imar ve plan değişiklikleri ile yerli ve yabancı sermayedarlara ek rantlar sağlayacaktır.

 

Hükümet Şeker fabrikalarını özelleştireceğine, işletme hakkının devrini sağlamalıdır. Şeker fabrikaları Arap asıllı sermayedarlar yerine Fabrika işçisi, pancar üreticisi ve bu sektöre katkı veren kişilerin oluşturacağı topluluğa devredilmelidir.  AKP İktidarı son günlerde kaçan ağzımızın tadının daha da kaçmaması için bu son özelleştirme kararını yeniden gözden geçirmelidir. Saygılarımla..

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum