Altın 5412.269
BIST 10971.52
Dolar 42.0266
Euro 48.4629
Sterlin 55.2827
Ankara 4°C

Diğer Yazılar

GEL DE ARAMA…

GEL DE ARAMA…

Sayın okurlar, karşınıza yeni geldim… İlk iki yazımda siyaseti sizlerle irdeledim…

Bugün yeni bir yazı ile sizlere merhaba demek istiyorum… Beğeneceğiniz ümidi ile…

Gel de Arama

Dostuna, yakınına veya sevgilisine eskiden mektup gönderemeyenler "zamanım yoktu yazamadım" diyerek kendilerini affettirmeye çalışırdı… Günümüzde ise arkadaşına cep telefonu ile mesaj iletemeyenler "kontörüm yoktu" diyerek bağışlanmalarını istemektedirler. Günümüzde her şey değişti... Mektuplar, Telefonlar, haberleşme yöntemleri. 

Birde Internet var ki; sormayın, tüm dünya insanların parmaklarının ucunda... Hele 3G de ayrı bir yöntem.
Hatırlarız, bilmeyenlerde öğrensin; asker kocasına çocuğunun fotoğraflarını gönderemeyen anne, yavrusunun elinin şeklini göndereceği çizgili mektup kağıdına çizerek postalardı mektubunu...
Şimdi ise genç kız ve erkek; arkadaşına sevgilisine kendi veya beğendiği fotoğrafları mesaj şeklinde cep telefonu ve Internet aracılığı ile gönderiyor.
Mektuptaki o minik beş parmaklı el çizgileri asker babanın teskeresine kadar cebinde taşınırdı… Teskere sonrasında çizgiler elle karşılaştırılır; çocuğun ne kadar büyüdüğü belirlenirdi. Bu mektup yıllarca saklanırdı…

Şimdi cep telefonlarındaki mesajlar ve resimler buz üstündeki yazı gibi, ısıyı görünce veya kapasitesi dolunca silinip kayboluyor...

Fotoğraflar da...
Bunun için dostluklarda mesajlar gibi kısa süreli...  Ama 1900'lü ve sonraki yıllarda çekilen, "Asker Hatırası" diye adlandırılan babaya, dedeye, amcaya ve dayıya ait ödünç alınıp takılan kol saatini de gösteren o siyah beyaz fotoğraflar hepimizin albümünde bulunmakta. Onlar kaybolmadı. Gel de arama o mektupları ve fotoğrafları...
Şimdiki mesajlar ise kısa sürede uçup gidiyor. Gel de arama o mektupları.

Öğrencilere lise yıllarında ünlü şair yazar ve kişilerin mektupları Edebiyat derslerinde okutulur... Çünkü mektup, edebiyatımız da bir eser olarak tanımlanırdı.

Arkadaş mektupları, sürgün mektupları, aşk için, çocuğa, babaya anneye yazılan mektuplar; bazen kitaplarda toplanır ve bir eser niteliğini alırdı… Artık bunlar yok...
Şimdi ne yapacağız:
Edebiyat ve Türkçe kitaplarımıza cep mesajları yazacağız; eğer kontörümüz varsa.
Bundan sonra edebiyat derslerimizde eser niteliğindeki mektuplar yerine cep mesajları okuyacağız... Şayet silinmemişse… Gel de arama o mektupları.
Şimdiki cep mektupları 'beni ara', 'gecikeceğim', 'kontör yükle', bayram, kandil, doğum günü kutlamaları gibi kısa ve öz… Nerede koçlu, Noel Babalı, yaldızlı, geyikli, manzaralı kartpostallar... Gel de Arama…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.