AKP YOLSUZ MU KALDI?
“Yollu” ve “yolsuz” değişik anlamlarda kullanılır…
Yolsuz köy, yolsuz okul, yolsuz ülke gibi…
Birde mecazı anlamı vardır ki halk arasında parasız pulsuz kişiye de yolsuz denir… “Yolsuz, çulsuz, pulsuz” gibi. Bunu insan kendisi içinde söyler, (bugün yolsuzum), yani parasızım… Yolsuz argoda fakir, parasız kişiler için kullanılan bir değim.
Yollu ise özellikle kadınlar için kullanılır… Hoş sohbet, çekinmen olmayan kadınlar ve Başını bağlayıp dar kot pantolon giyen, pardösüsünün altından vücut hatları belli olanlara biz demesek de bazıları günah kazanmak için “Yollu kadın” benzetmesinde de bulanabiliyorlar…
Bugün yollu kadın, yolsuz Recep bizim gündemimizin dışında. Bizim konumuz oto yollar…
İktidara gelene kadar Cumhuriyet döneminde yapılan işlerin, hizmetleri misli, mislisinin kendi iktidarları döneminde yapıldığını her ortamda dile getiren AKP kurmayları şimdide oto yolları satışa çıkarıyor…
Adama sorarlar hani sen gelene kadar hiçbir şey yapılmamıştı da sen mi yaptın bu oto yolları?
Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in benzetmesini hatırlarsak. AKP Hükümeti, kenarları biraz genişletilen ve ortasına bir şerit çizilerek “Duble yol” olarak tanımlanan yolların satışını yapmıyor. Geçmiş iktidarlar döneminde yapılan oto yolların satışını yapıyor. Neden kendi döneminde yapılan “Duble yolları” satışını yapmıyor? Çünkü her şeyi ben yaptım diye övünmesine karşın kendi yaptıklarının para etmeyeceğini bildiği için AKP Hükümeti geçmiş iktidarların hizmetlerini böbürlene böbürlene satıyor.
Neden mi satıyor? Çünkü Recep yolsuz kaldı. Her ne kadar dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alsa da, oğlunun gemisi olsa ve telefon görüşmelerini yayınladığı için tutuklanıp yargılanan gazeteciler olsa da Recep’in yolsuz kaldığı bir gerçek…
Yolsuz kalan AKP iktidarı yolunu bulmak zorunda.. Şimdiye kadar yaptıkları satışlardan yolunu bulamamış olacak ki AKP hükümeti “yolsuzluk” olan kaderini yolları satarak bu kez yenmeye çalışacak. Kendi yaptığı “Duble” yolları değil AKP oto yolları ve köprüleri satarak belki de yolunu bulacak ve yolsuzluktan kurtulacak. Bakalım bekleyip göreceğiz!!
OLMADI MİLLETVEKİLİ
İsmini vermeyelim. AKP’li bir milletvekili, polislere hakaret ettiği gerekçesiyle kesin ihraç istemi ile disiplin kuruluna verileceğini öğrenince partisinden istifa etti.
Bu milletvekili aslında büyük suç işledi… Kışın soğuğunda tekel işçilerini havuza doldurup üzerlerine tazyikli su sıkan polise hiç laf söylenir mi?
Bu milletvekili polise laf söyleyeceğine AKP yandaşlarının ağzıyla konuşanlar gibi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı mensuplarına salladıkları gibi sallasaydı belki de ödül alırdı. Ama bunu yapamadı; polise hakaret edince “Ben sizi subay sandım” bile diyemedi AKP’li Turgut Özal menşeli sayın milletvekili…
Saygılarımla..