TÜRKİYE’Yİ MACERADAN KORUYAN…
Devlet adamı, siyasetçe, şair, gazeteci Bülent Ecevit’i ölümünün 3. Yılında andık. Ecevit’i anmak ve O’nu anlamak ayrı bir duygu, Ecevit için iki ayrı tören ise ayrı ve düşündürücü bir davranış.
Üzülerek belirteyim ki; Ecevit’i anmak için iki ayrı törenin düzenlenmesi bizleri yeniden hüzünlendirdi. Ecevit, sadece bir aileye veya siyasi düşünce taraftarlarına mal olmuş bir lider değil, gerek kararlılığı, dürüstlüyü, nezaketi ve ilkeleri ile tüm millete layık olmuş bir lider. Eşi Sayın Rahşan Ecevit’in ve DSP Genel Merkezi’nin birlikte olmayıp ayrı ayrı tören düzenlemeleri bence Ecevit sevgisi ve bütünleştirici yaklaşımına pek de yakışmadı. Her iki grup hiç olmazsa yasta birlikte olabilme olgunluğunu göstermeliydi. Burada ben kimseyi suçlamıyorum. Her iki grup ta kendi düşüncesine göre ne kadar haklı olurlarsa olsun, yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi birliktelikten yana olan Ecevit’e Ankara’da iki ayrı tören pek de güzel olmadı.
Ecevit, Atatürk ve İnönü’den sonra günümüzde alternatifi henüz olmayan tek liderdi.
Ecevit, Kıbrıs Barış Harekâtı ile de gösterdi ki, savaş deneyimi olan ve Türkiye’yi maceradan korumasını bilen bir liderdi.
Ecevit, Terörist Abdullah Öcalan’ı ABD’nin de katkıları ile Türkiye’ye getirip mahkûm olmasını sağlayan ve bunu seçim ve siyaset malzemesi yapmayacak kadar olgunluk gösteren ve sorumluluk bilen bir liderdi.
Ecevit, koalisyon ortaklığı döneminde politik dengeyi korumasını bilen, parti çıkarları değil ülke çıkarlarının ön planda tutulması için ortaklarını ikna edebilen güvenilir ve inanılır bir liderdi.
Ecevit, çalışanlar ile çalıştıranlar arasında barışın ve hakça bölüşümün sağlanması için toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt hakkının yararlarını bilen ve bu konuda dengelerin korunması için yasal düzenlemeyi savunup gerçekleşmesine katkı veren barışçı ve koruyucu bir liderdi.
Ecevit, siyasette çıkarcı ve yandaşlarının hep hedefi oldu. 1978 yılında görülen yoklar ve kuyrukların sorumlusu hep Ecevit gösterildi. O dönemde kuyumcular bile grev yaptı, altın alıp satmadı. Ecevit kuyumcular tarafından protesto edilen tek liderdi.
Kararlıydı, ülke çıkarları O’na göre hep ön plandaydı. Ecevit, önce ülke sonra siyaset diyebilen deneyimli ve sorumlu bir liderdi.
ABD tepkisine rağmen haşhaş ekimini serbest bırakan, başta stratejik olmak üzere madenlerin devletleştirilmesini sağlayan, açık öğretim ve 8 yıllık temel eğitimin temellerini atan, Irak’ın, işgaline karşı çıktığı için iç ve dış çevrelerce iktidardan uzaklaştırılan Bülent Ecevit 2001 yılı krizinden de hep sorumlu tutuldu. Bugün de sorumlu tutulan üçlü koalisyon ortakları Anap, MHP değil sadece DSP ve Bülent Ecevit oldu.
Başbakan Bülent Ecevit ülkemizde görülen 2001 krizinin sorumlusunun ‘küresel değil’ ülkemizi büyük acıya boğan 17 Ağustos depremi olduğunu dahi gündeme getiremeyecek kadar sır ve sorumluluk bilen bir liderdi.
Ne ezen, ne ezilen, hakça bir düzen sloganı ile siyasete atılan, siyasette nezaketi hep ön planda tutan Ecevit’in yaptıkları ve yapamadıklarını sıralamamızı bir kenara bırakalım; bugün Ecevit iktidarını değil, seviyeli ve kararlı muhalefetini de arar olduk…
Tüm Başbakan ve siyasi liderleri de Ecevit gibi anmak ve hatırlamak dileği ile saygılar sunarım..