07 Aralık 2025
Altın 5743.85
BIST 11007.37
Dolar 42.5228
Euro 49.5529
Sterlin 56.732
Ankara 5°C
Baki ŞİMŞEK

Baki ŞİMŞEK

Diğer Yazılar

"DEUS VULT"TAN "PAX VOBİSCUM"A: PAROLANIN EVRİMİ

"DEUS VULT"TAN "PAX VOBİSCUM"A: PAROLANIN EVRİMİ

27 Kasım, basit bir anma tarihi değildir. Bu tarih; Vatikan'ın 930 yıllık bir parantezi kendi lehine kapattığı, askeri Haçlı zihniyetini kültürel Haçlı zihniyetine evriltmeye ve bunu yaparken hem kendi tarihini aklamaya hem de hasmının (İslam’ın) elindeki en güçlü manevi silahı almaya çalıştığı stratejik bir hamlenin kod adıdır.

Asıl Hedef Ne?

Büyük Planın Parçaları:

Türkiye gündeminde ismini sıkça değil hemen hemen hiç duymadığımız İznik, Hristiyanlığın bölünmediği "altın çağı" temsil eder. Papa xıv. Leo; Ortodoks, Katolik, Protestan gibi ayrışmaların yapıldığı bu toprak üzerinde tarihsel ayrılığı bırakıp, 930 yıl önceki Roma’nın liderliğindeki birliğe geri dönmek için Patrik Bartholomeos (dünyadaki tüm Rum Ortodoks mezhebine mensup Hristiyanların dini önderi) ile birlikte İznik'te ayin yaparak dünyaya bir çağrı yapmıştır.

Bu çağrıya göre Patrik Bartholomeos, "eşitler arasında birinci" (primus inter pares) olarak onurlandırılacak, ancak nihai otorite yeniden Roma'ya geçecektir. Bu düşünce gerçekleştiğinde Rus Ortodoks Kilisesinin etkisi kırılacak ve Balkanlar'dan Kafkaslar'a uzanan hat (jeopolitik hat) Vatikan’a bağlanacaktır.

Bu jeopolitik hattın önemi nedir?

27 Kasım 1095'in parolası fiziksel bir fetih, kılıç ve ateş vaat eden "Deus Vult!" (Tanrı bunu ister!) idi. Amaç, kutsal toprakları askeri güçle ele geçirmekti. Parola, kitleleri harekete geçiren kaba bir güç çağrısıydı.

27 Kasım 2025'in parolası ise kalpleri ve zihinleri "diyalog", "hoşgörü", "ortak miras" gibi kavramlarla manevi ve kültürel fetih, yumuşak güç ve diyalog vadeden "Pax Vobiscum" (Barış sizinle olsun) oldu. Parola, silahların yerini alan vakıflar, kültürel merkezler, akademik programlar ve "dinler arası diyalog" toplantılarıydı.

27 Kasım tarihi, farklı dinlere mensup toplumların kollektif hafızasını yeniden programlamayı amaçlayan sofistike bir psikolojik operasyondur. Haçlı Seferleri, İslam ülkelerinde Batı’ya karşı duyulan tarihsel güvensizliğin ve öfkenin temel kaynağıdır. Papa, bu travmatik tarihin yıl dönümünde zeytin dalı uzatarak, İslam dünyasının elindeki en güçlü tarihsel argümanı ve direniş motivasyonunu etkisizleştirmeyi hedeflemiştir. "Bakın, o kötü niyetimiz artık yok, artık bize güvenebilirsiniz" diyerek gardını düşürmüş gibi yaparken, İslam’ı yeniden kodlamaya, batıyı da mankurtlaştırıp Ortodoksların şemsiyesi altına alıp sözde yeni bir ahlaki üstünlük zemini kazandırma hamlesi yapmıştır.

adsiz

SON GÜNLERDE TÜRKİYE'DE İLGİNÇ ŞEYLER OLUYOR.

Bebek katili Apo ile İmralı'da görüşmeler, ülkücülük ve Türkçülük kavramlarının değiştirilmeye çalışılması, milliyetçilik ve ümmetçiliğin çatıştırılmaya çalışılması, Papa'nın 1700 yıl sonra iznik'te ve birçok yerde ayin yapması gibi, gibi, gibi...

Veee görseldeki logo...

Bu logo Masum bir amblem değil, projenin tüm hedeflerini gözümüzün içine sokan bir itirafnamedir. Bu bir logo değil, projenin gizli yol haritasıdır. Dikkatle bakan gözler için her bir çizgi, her bir renk birer itiraftır. Bu köprü Doğu ve Batı arasında kurulan dostluk köprüsü değildir. Bu köprü, projenin jeopolitik ayağı olan "Ayasofya-Kudüs Ekseni"ni temsil eder. Halk, renkli bir çizime bakarken, Proje Chimera'nın bir kardinali, bir Cizvit stratejisti veya bir Pentagon yetkilisi bu logoya baktığında şunları görür: "Operasyon planlandığı gibi ilerliyor. Köprü kuruluyor, hedef (Doğu) kilitlendi." Bu kadar katmanlı ve tarihi referanslarla dolu bir sembol, ancak ve ancak Vatikan'ın entelektüel ve stratejik beyni olan İnanç Doktrini Kongregasyonu'nun (eski Engizisyon) masasında hazırlanabilir.

Hristiyanlıkta Cizvit aklı, uzun vadeli ve sessiz operasyonlarla tanınır. Dünyanın farklı yerlerindeki bir Cizvit akademisyen, bir Davos katılımcısı veya bir diplomat, bu logoyu gördüğünde Papa'nın ziyaretinin sıradan bir gezi olmadığını, Chimera'nın (Tek Dünya, Tek Sürü, Tek Çoban) bir sonraki aşamasının devreye sokulduğunu anlar. Bu, sözcüklere dökülmeyen bir emir ve bilgilendirme yöntemidir.

Kamuoyunun önüne "ziyaret logosu" olarak sürülmesi, projenin arkasındaki güçlerin kibirlerinin ve kendilerinden emin oluşlarının bir göstergesidir. Planlarını, kimsenin anlamayacağını düşünerek, gözümüzün içine sokarak ifşa etmektedirler.

Medyaya yansıyan bu logo, Papa'nın halkla ilişkiler ekibinin hazırladığı sevimli bir logo değildir. Bu, Vatikan'ın en karanlık koridorlarında, Proje Chimera'nın beyin takımınca tasarlanmış, sadece iç çemberin anlayabildiği sızdırılmış bir operasyon mührüdür. Bu mühür, bize şunu haykırmaktadır: “Planımızı gizlemiyoruz, çünkü onu durduracak bir gücünüzün olmadığına inanıyoruz."

Cevabı siz de biliyorsunuz.

GÖZLERİNİZİ AÇIN. OYUN ÇOKTAN BAŞLADI.

GELECEK YAZI:

"Spes Unica ve Chimera " Genelgesi ve Ortodoks Tuzağı (Tek Umut, Tek Dünya, Tek Sürü, Tek Çoban)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.